su için durup hava kararmadan dağ geçidine doğru yola çıkacağız. | Open Subtitles | نحنُ سنبقى هنا من أجل الماء ونندفع إلى الممر الجبلي بالمساء. |
su için nasıl para ödüyorsanız ilaç için de para ödemelisiniz. Hey! Parayı ben ödeyeceğim. | Open Subtitles | كنت مجبور للدفع من أجل الماء و الأن أنت مجبور للدفع من أجل الأدوية أنا سأدفع هذه المرة |
Burada su için durdu. Arabasına su gerekiyordu. | Open Subtitles | . توقف هناك طلباً للماء الماء لأجل الشاحنة |
Kurak mevsimde Hannassey'ler, hatta bazen Terrill'lar, su için Büyük Çamur'a bağımlıdır. | Open Subtitles | أثناء الفصل الجاف، الهانسيس، وأحياناً حتى عائلة تيريل، إعتمدوا على موحل كبير للماء |
Hiç bir şey yemeden önce 1-2 litre su için, kahvenizden önce, ya da çayınızdan önce, sabaha her ne ile başlıyorsanız. | Open Subtitles | إشرب لتر، لتران من الماء قبل أن تتناول أي طعام، قبل أن تشرب القهوة، أيّ شيئ، شاي أيّاً ما تبدأ صباحك به. |
Geldiğim yerde insanlar su için günlük gelirlerinin onda birini ödemek zorundadır. | Open Subtitles | من حيث أتيت يدفع الناس عشرة من دخلهم اليومي مقابل الماء |
Yemek ve su için orada durmamız gerekecek. | Open Subtitles | عندما نصل هناك سيكون علينا أن نتوقف من أجل المياة و الطعام |
İyi su için derin kazmak zorundayız. | Open Subtitles | نحن نحفر بعمق كبير الآن من أجل الماء الجيد |
Böylece şu an içmekte olduğun su için mücadele veren Kralını desteklediğini kanıtlamış olursun. | Open Subtitles | هذا يثبت إنك تهتم لأمر الملك الذي يحارب الأن من أجل الماء الذى نشربه |
su için bu pazarda muhakkak bir şeyler takas etmen gerekir. | Open Subtitles | هذا هو السوق والذي فيه بأستطاعتك تبادل أي شيء تريديه من أجل الماء اري ذلك |
Kutsal su için birkaç şişe satın alacağım. | Open Subtitles | سأشتري بعض القنينات من أجل الماء المبارك |
Şu anda, içtiğimiz bu su için savaşmakta olan kralımıza şükran borcunu ödemen için! | Open Subtitles | اثباتٌ لاهتمامك بالملك الذي يقاتل من أجل الماء الذي تشربه الآن |
Esrar için 70 Real, su için 4 Real. | Open Subtitles | هذا 70 ريال برازيلي من أجل الحشيش و 4 من أجل الماء |
Madenlerden önce, tüccarlar buraya su için gelirdi. | Open Subtitles | ،قبل إكتشاف المناجم كان التجار يأتون هنا للماء |
Temiz su için yakarıyorlar yiyecek için istikrar için barış için yakarıyorlar. | Open Subtitles | صارخين للماء النظيف للطعام للاستقرار و السلام |
Daha çok insan öldükçe şehir, su için benim kabilem gibi yeni kaynaklar arayacak. | Open Subtitles | بينما ناس أكثر يموتون.. المدينة ستنظر الى مصادر جديدة للماء.. مثل قبيلتي |
Bol su için. Vücudun susuz kalmaması bellek açısından önemlidir. | Open Subtitles | شرب الكثير من الماء , لأن الترطيب مفيد جدا للذاكرة |
Gecenin bir yarısı uyanıp mutfağa bir bardak su için gittiğinde, yarı uykudasındır... | Open Subtitles | عندما تستيقظ في منتصف الليل وتذهب إلى المطبخ للحصول على كاس من الماء تكون نصف نائم |
20$ su için gayet iyi bir para. | Open Subtitles | إنها كثيرة مقابل الماء |
Yemek ve su için orada durmamız gerekecek. | Open Subtitles | عندما نصل هناك سيكون علينا أن نتوقف من أجل المياة و الطعام |
su için teşekkür ederiz. | Open Subtitles | شكرا لك على الماء |
Kuyumuz kurudu ve kalan su için savaşıyorduk. | Open Subtitles | لقد حل بنا الجفاف كنا نقاتل على المياه المتبقية |