| Halen derin denizleri keşfediyoruz, fakat sığ sulardan birçok şey öğreniyoruz. | TED | مازلنا نستكشف المياه العميقة و لكننا نتعلم الكثير من المياه الضحلة |
| Sizi, sığ sulardan derin sulara götürmek istiyorum ve umarım ki siz de benim gibi, Dünya gezegenini keşfederken bağımlısı olacağınız bazı şeyler göreceksiniz. | TED | أن أنقلكم من المياه الضحلة ولغاية المياه العميقة. وآمل أنكم سترون مثلي أشياء تشجعكم على العمل لاستكشاف كوكب الأرض. |
| Lily Tomlin: Bana şu sulardan birini uzat, felaket kurudum. | TED | ليلي توملين: أعطيني أحد كؤوس المياه. أنا عطشة جدا. |
| Ekolojiyi yok edebilirsiniz, ya da onları sevgi ile dönüştürebilir, ve sulardan ve ağaçlardan yeniden hayat oluşturabilirsiniz. | TED | يمكنك تدمير البيئة، أو تتوجه إليها بالحب وتعيد صناعة الحياة من المياه والأشجار. |
| Çünkü yeryüzüne dökülecek sulardan haberleri var. | Open Subtitles | لأنهم يعرفون عن المياه التى ستنهمر على الأرض |
| Anne balina güneyde çok daha zengin suların varlığını biliyor ve yavrusunu bu tehlikeli sulardan uzaklaştırmak istiyor. | Open Subtitles | تعلم الأم إن هناك مناطق أفضل من هذه في الجنوب مليئة بالطعام فتستحث صغيرها للإسراع من هذه المياه الخطيرة |
| Bu sıcak, tropik sulardan dondurucu kutuplara kadar her yerde bulunurlar. | Open Subtitles | ذلك لأنهم يتواجدوا على طوال الطّريق من هذه المياه الإستوائيه الدافئه حتى البحار المجمده فى القطب الشمالى |
| Burada pusuya yatıyor ve deniz fillerinin sığ sulardan ayrılmalarını bekliyor. | Open Subtitles | وهنا تنصب كمينها بانتظار فقمة طائشة تخرج من المياه الضحلة |
| Bunu düşündüğünüzde değil, test yapmaya başladığınızda deniz memelilerin sulardan uzaklaştırma sorumluluğunu almanızı öneriyorum. | Open Subtitles | وحكمت أن لديكم الوسائل وتتحملون المسئوولية لإخلاء المياه من الثدييات البحرية قبل البدء بالإختبار |
| Çünkü vampirlerin akan sulardan hoşlanmadığını okumuştum. | Open Subtitles | لأني قرأت أنّ مصاصين الدماء لا يحبون المياه الجارية. |
| Bu nehir, kendisini çevreleyen sulardan 50 derece daha sıcak yapan volkanik bir kaynaktan beslenir. | Open Subtitles | ويغذيه الينابيع الساخنة البركانية أن ترتفع درجات الحرارة هذه المياه إلى 50 درجة سخونة عن الهواء المحيط. |
| - Zaman alır. O zamana kadar uluslararası sulardan çıkmış oluruz. | Open Subtitles | وبحلول ذلك الوقت سنكون .خارج المياه الدولية |
| O zamana kadar uluslararası sulardan çıkmış oluruz. | Open Subtitles | وبحلول ذلك الوقت سنكون .خارج المياه الدولية |
| Sığ sulardan da birçok yeni şey öğreniyoruz. | TED | اذاً نحن نتعلم الكثير من المياه الضحلة |
| Dün, bu sulardan geçme emrini verdiğinden beri heyheyleri üstünde. | Open Subtitles | منذ ما أعطيته تلك الأوامر البارحة ليشق طريقه خلال المياه... . كان يبدو خائفاً |
| çek şu hurdanı sulardan | Open Subtitles | لا تتباهى , خذ تلك الزبالة خارج المياه |
| Sığ sulardan toplanan şeyler çok iyi olabilir. Bu aktivite görmezden gelinmedi. | Open Subtitles | إن الصيد في المياه الضحلة وفير جداً. |
| Ancak Jeff, somonların sığ sulardan kaçındığını fark etti. | Open Subtitles | لكن أدرك "جيف" بسرعة أن السلمون كان يتفادى المياه الضحلة |
| Kendine bir eş bul ve soğuk sulardan uzak dur. | Open Subtitles | و أبتعد عن المياه الباردة، حسناً؟ |
| Böylece köpekbalığı dolu sulardan koşarak geçtim. | Open Subtitles | جريت عبر المياه المليئة بالقروش |