Doğru. Bunu yapıyorum, çünkü böylece sürekli o çirkin suratına bakmak zorunda kalmıyorum.. | Open Subtitles | أفعل هذا لكي لا أضطر إلي أن أنظر إلي وجهك القبيح طول الوقت |
Sana hizmet edeceğime, çayı suratına fırlatıp botlarına işerim daha iyi. | Open Subtitles | سوف أقذف الشاي في وجهك وأتبول فى حذائك قبل أن أخدمك |
Sonuçta suratına bir yumruk atmak için 15.000 km yol teptim. | Open Subtitles | انا لم آت عشرة آلاف ميل فقط كى ألكمه فى وجهه |
Kremamı her zaman suratına sürerim ve o buna sinirlenir. | Open Subtitles | انا دائما اضع الكريم على كل وجهه, و ازعجه بذلك. |
Bu keşif o zamanki birikimin suratına tokat gibi çarptı. | TED | في ذلك الحين، ذلك الاكتشاف طار في وجه الحكمة التقليدية. |
Bazı çocuklar suyu sıçratarak yüzerler o çocuklardan birinin suratına çarpacaktır. | Open Subtitles | بعض الأطفال سيسبحون في الجوار سوف يقوم بضرب أحدهم في الوجه |
Belki sen onun asık suratına tahammül edebilirdin ama ben edemedim. | Open Subtitles | ربما باستطاعتكِ تحمل وجهها الكئيب في الحفل، أما أنا فلم أستطع |
-Bir daha asla kimsenin kapıyı suratına çarpmasına izin vermeyeceksin. | Open Subtitles | لا تـدع أحـداً يغلـق الباب بعنف في وجهك ثانيّة أبدّاً |
Öyle söylemek istemedim ve suratına geğirdiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | لم أعني ما قلته و أعتذر عن الانفجار في وجهك |
Aynısı senin de suratına olacak, eğer seni bir daha... | Open Subtitles | . . هذا ما سيبدوا عليه وجهك .. اذا رايتك |
Baban haklı, canım. suratına o yapışken şeyleri sürmeye ihtiyacın yok. | Open Subtitles | إنه محق يا حبيبتي، لست بحاجة لكل هذه المواد على وجهك. |
İnsanlar onu en son sen suratına silah doğrulturken gördü. | Open Subtitles | واخر مره ,رأءاه احد كان مصوباً الى وجهه سلاح بواسطتك |
Eğer yaşamak istiyorsan 5 saniye içerisinde onun suratına doğrulmuş silahı indirirdim. | Open Subtitles | إذا أردتُ ان أعيش ، للخمس ثواني القادمة سأُبعد السلاح عن وجهه |
Yine de, telefonu suratına kapatmanız onu sadece daha da cesaretlendirecektir. | Open Subtitles | ومع ذلك، غلق الهاتف في وجهه سيشجعه على هذا أكثر، حسنٌ؟ |
Belki suratına bir tokat atıp onunla bir daha asla konuşmaz. | Open Subtitles | ربما أنها سوف تصفعه في وجهه ولن تتحدث إليه مرة أخرى |
Tanrı'nın suratına karşı yalan söylemek ahlaksızlık değil mi sence de? | Open Subtitles | غير اخلاقي الا تعتقدين هذا؟ مثل الكذب على في وجه الاله؟ |
Bir adam arabamıza yaklaştı, ve silahını babamın suratına doğrulttu. | Open Subtitles | مشى رجل يصل إلى سيارتنا، التلويح بندقيته في وجه والدي. |
Karşındaki kör etmek istediğin için hep suratına nişan alırdın. | Open Subtitles | ودائماً نُحدد علي الوجه , لكي . تقوم بأعماء الخصم |
Merak ediyorum! Sen onun suratına ne olduğunu merak ediyorsun. | Open Subtitles | ــ أنا مهتم بها ــ بل تحاول معرفة حال وجهها |
Bu arada suratına ne olduğunu ne zaman söyleyeceksin bana? | Open Subtitles | على أى حال، متى كنت ستخبرنى ما الذى حدث لوجهك بحق الجحيم؟ |
Günümü mahvedecek tek şey suratına bir saniye daha bakmak olacak. | Open Subtitles | لأن الشيء الوحيد الذي سيفسد يومي هو النظر بوجهك ثانيةً أخرى |
Göz çukurlarından fırlayan gözleri vardı suratına koala yapışmış gibi duruyordu, anlatabiliyor muyum? | Open Subtitles | كانت لديه هذه الأعين الصغيره الخرزيه وكأنه تم إلصاقهم بوجهه مثل الكوالا أتعلمين؟ |
suratına baktığımda, "Bana çok kızdı, kesinlikle nefret ediyor" diye düşündüm. | Open Subtitles | و نظرت لوجهه فحسب و شعرت كأنه غاضب جدا و يكرهني بشدة |
suratına yaylı tüfek doğrulttuğum için çok üzgünüm. | Open Subtitles | حسناً بخصوص توجيه القوس إلي وجهكِ أنا متآسف جداً لهذا |
Annemin suratına soğuk su döktüm. Yılbaşı geldiğinde hâlâ hareket etmiyordu. | Open Subtitles | رميتُ ماءً باردةً بوجه امّي، يوم رأس السّنة، ومازالت لم تتحرّك. |
Aralarında ilişki bulamayacağınız insanların arasında ilişki buluyorsunuz ve seyircilerin suratına bakarak konser yaratabiliyorsunuz. | TED | لذا فإنه يمكنك أن تربط بين أناسٍ ليس بينهم أي صلة، ويمكنك أيضا إنشاء حفلات موسيقية بالنظر إلى وجوه الجمهور. |
Sen bir adama iyilik yapmaya çalışırsın, o gelir suratına tükürür. | Open Subtitles | تحاول ان تقوم بمعروف للرجُل، فيبثُق فى وجهكَ. |
Ben bir adamın suratına bakıp da onu öldüremem. | Open Subtitles | حسناً , لا أستطيع أن أنظر اليه وجهاً لوجه وأقتله |
Ama eğer sorumluluk almaktan kaçındığını düşünürlerse, bütün her şeyi suratına patlatırlar. | Open Subtitles | إذا يَعتقدونَ بأنّك تُحاولُ تَجَنُّب الأَخْذ بالمسؤولية، انه سَيَنفجرُ في وجهِكَ |