"suratına" - Translation from Turkish to Arabic

    • وجهك
        
    • وجهه
        
    • وجه
        
    • الوجه
        
    • وجهها
        
    • لوجهك
        
    • بوجهك
        
    • بوجهه
        
    • لوجهه
        
    • وجهكِ
        
    • بوجه
        
    • وجوه
        
    • وجهكَ
        
    • لوجه
        
    • وجهِكَ
        
    Doğru. Bunu yapıyorum, çünkü böylece sürekli o çirkin suratına bakmak zorunda kalmıyorum.. Open Subtitles أفعل هذا لكي لا أضطر إلي أن أنظر إلي وجهك القبيح طول الوقت
    Sana hizmet edeceğime, çayı suratına fırlatıp botlarına işerim daha iyi. Open Subtitles سوف أقذف الشاي في وجهك وأتبول فى حذائك قبل أن أخدمك
    Sonuçta suratına bir yumruk atmak için 15.000 km yol teptim. Open Subtitles انا لم آت عشرة آلاف ميل فقط كى ألكمه فى وجهه
    Kremamı her zaman suratına sürerim ve o buna sinirlenir. Open Subtitles انا دائما اضع الكريم على كل وجهه, و ازعجه بذلك.
    Bu keşif o zamanki birikimin suratına tokat gibi çarptı. TED في ذلك الحين، ذلك الاكتشاف طار في وجه الحكمة التقليدية.
    Bazı çocuklar suyu sıçratarak yüzerler o çocuklardan birinin suratına çarpacaktır. Open Subtitles بعض الأطفال سيسبحون في الجوار سوف يقوم بضرب أحدهم في الوجه
    Belki sen onun asık suratına tahammül edebilirdin ama ben edemedim. Open Subtitles ربما باستطاعتكِ تحمل وجهها الكئيب في الحفل، أما أنا فلم أستطع
    -Bir daha asla kimsenin kapıyı suratına çarpmasına izin vermeyeceksin. Open Subtitles لا تـدع أحـداً يغلـق الباب بعنف في وجهك ثانيّة أبدّاً
    Öyle söylemek istemedim ve suratına geğirdiğim için özür dilerim. Open Subtitles لم أعني ما قلته و أعتذر عن الانفجار في وجهك
    Aynısı senin de suratına olacak, eğer seni bir daha... Open Subtitles . . هذا ما سيبدوا عليه وجهك .. اذا رايتك
    Baban haklı, canım. suratına o yapışken şeyleri sürmeye ihtiyacın yok. Open Subtitles إنه محق يا حبيبتي، لست بحاجة لكل هذه المواد على وجهك.
    İnsanlar onu en son sen suratına silah doğrulturken gördü. Open Subtitles واخر مره ,رأءاه احد كان مصوباً الى وجهه سلاح بواسطتك
    Eğer yaşamak istiyorsan 5 saniye içerisinde onun suratına doğrulmuş silahı indirirdim. Open Subtitles إذا أردتُ ان أعيش ، للخمس ثواني القادمة سأُبعد السلاح عن وجهه
    Yine de, telefonu suratına kapatmanız onu sadece daha da cesaretlendirecektir. Open Subtitles ومع ذلك، غلق الهاتف في وجهه سيشجعه على هذا أكثر، حسنٌ؟
    Belki suratına bir tokat atıp onunla bir daha asla konuşmaz. Open Subtitles ربما أنها سوف تصفعه في وجهه ولن تتحدث إليه مرة أخرى
    Tanrı'nın suratına karşı yalan söylemek ahlaksızlık değil mi sence de? Open Subtitles غير اخلاقي الا تعتقدين هذا؟ مثل الكذب على في وجه الاله؟
    Bir adam arabamıza yaklaştı, ve silahını babamın suratına doğrulttu. Open Subtitles مشى رجل يصل إلى سيارتنا، التلويح بندقيته في وجه والدي.
    Karşındaki kör etmek istediğin için hep suratına nişan alırdın. Open Subtitles ودائماً نُحدد علي الوجه , لكي . تقوم بأعماء الخصم
    Merak ediyorum! Sen onun suratına ne olduğunu merak ediyorsun. Open Subtitles ــ أنا مهتم بها ــ بل تحاول معرفة حال وجهها
    Bu arada suratına ne olduğunu ne zaman söyleyeceksin bana? Open Subtitles على أى حال، متى كنت ستخبرنى ما الذى حدث لوجهك بحق الجحيم؟
    Günümü mahvedecek tek şey suratına bir saniye daha bakmak olacak. Open Subtitles لأن الشيء الوحيد الذي سيفسد يومي هو النظر بوجهك ثانيةً أخرى
    Göz çukurlarından fırlayan gözleri vardı suratına koala yapışmış gibi duruyordu, anlatabiliyor muyum? Open Subtitles كانت لديه هذه الأعين الصغيره الخرزيه وكأنه تم إلصاقهم بوجهه مثل الكوالا أتعلمين؟
    suratına baktığımda, "Bana çok kızdı, kesinlikle nefret ediyor" diye düşündüm. Open Subtitles و نظرت لوجهه فحسب و شعرت كأنه غاضب جدا و يكرهني بشدة
    suratına yaylı tüfek doğrulttuğum için çok üzgünüm. Open Subtitles حسناً بخصوص توجيه القوس إلي وجهكِ أنا متآسف جداً لهذا
    Annemin suratına soğuk su döktüm. Yılbaşı geldiğinde hâlâ hareket etmiyordu. Open Subtitles رميتُ ماءً باردةً بوجه امّي، يوم رأس السّنة، ومازالت لم تتحرّك.
    Aralarında ilişki bulamayacağınız insanların arasında ilişki buluyorsunuz ve seyircilerin suratına bakarak konser yaratabiliyorsunuz. TED لذا فإنه يمكنك أن تربط بين أناسٍ ليس بينهم أي صلة، ويمكنك أيضا إنشاء حفلات موسيقية بالنظر إلى وجوه الجمهور.
    Sen bir adama iyilik yapmaya çalışırsın, o gelir suratına tükürür. Open Subtitles تحاول ان تقوم بمعروف للرجُل، فيبثُق فى وجهكَ.
    Ben bir adamın suratına bakıp da onu öldüremem. Open Subtitles حسناً , لا أستطيع أن أنظر اليه وجهاً لوجه وأقتله
    Ama eğer sorumluluk almaktan kaçındığını düşünürlerse, bütün her şeyi suratına patlatırlar. Open Subtitles إذا يَعتقدونَ بأنّك تُحاولُ تَجَنُّب الأَخْذ بالمسؤولية، انه سَيَنفجرُ في وجهِكَ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more