| Saraydan çıktıktan sonra rahmetli babamın türbe ve camisinin ilk tuğlasını ellerimle koyacağım. | Open Subtitles | سأضع أول حجر على ضريح والدي بيدي هاتين بعد مغادرة القصر |
| "Eşyalarımın geri kalanı aynen oldukları gibi bırakılsın insanlara beni hatırlatacak bir türbe gibi olsun." | Open Subtitles | بقية أغراضى محفوظة بمكانها كما هى، مثل ضريح يتذكرنى به الناس. |
| Shah-e-Cherach (Kutsal türbe) Anıtkabiri Shiraz, İRAN | Open Subtitles | ضريح شاهجراغ: السيد أحمد إبن الإمام موسى الكاظم شيراز - إيران |
| türbe'nin çıkışına kadar onları bekle ve ikisini de öldür. | Open Subtitles | إذن إنتظرهم خارج الضريح وأقتلهما معا هناك |
| Geldiğimde burası türbe gibiydi. | Open Subtitles | لقد كان مثل الضريح عندما أتيت هنا |
| Bu ev tek başına tam bir türbe gibi. | Open Subtitles | هذا المكان كما لو كان ضريحا حينما يكون المرء بمفرده |
| Blast Sitenin hâlâ yerel bir türbe olduğunu biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | هل تعرفان ان موقع الانفجار لا يزال مزار محلي ، صحيح ؟ |
| türbe yapacak yerimiz yok bizim. | Open Subtitles | نحن ليس لدينا مساحة كافية لخلق ضريح |
| 301 ve İnterlake'in köşesinde ona bir türbe yapmışlar . | Open Subtitles | هناك ضريح له "عند تقاطع طريقي" 301 والانترلك |
| - Ayrıca türbe demek istiyorsun, lahit değil. | Open Subtitles | وانت تقصد ضريح وليس تابوت |
| Bana söylediğinde hatırladımki, orada kutsal bir türbe olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | ذكرتيه أمامي وأنا قد سمعت ((أن هناك ضريح مقدس في ((بوفي |
| Rosa'ya bir türbe yapmak ister misin? | Open Subtitles | تريدين بناء ضريح لـ "روزا"؟ |
| türbe gibi. | Open Subtitles | إنها ضريح مقدس |
| Bir türbe. | Open Subtitles | إنه ضريح. |
| türbe orada, Eminim. | Open Subtitles | الضريح موجوداً هنا ، أنا متأكدةً من هذا |
| türbe tantanasını bırak. | Open Subtitles | توقّف عن ذكر ذلك الضريح. |
| türbe tantanasını bırak. | Open Subtitles | توقّف عن ذكر ذلك الضريح. |
| türbe işareti var. | Open Subtitles | هذه لافتة الضريح |
| Sevgili dostum Kral Jimmy! Büyük ihtimal adıma türbe dikecek! | Open Subtitles | # وصديقى العزيز الملك جيمى # # ربما يبنى لى ضريحا ً # |
| Burası bir çeşit türbe haline gelmiş. | Open Subtitles | من الواضح أنه نوع من مزار. |