Bunu sebebi gözün "fovea" denen ve net görüşten sorumlu kısmının yaklaşık olarak sadece kol mesafesindeki başparmağınızın tırnağı boyutlarında oluşudur. | TED | هذا بسبب الجزء المنخفض من عينك و هو الجزء العالي الدقة و هو تقريبا بحجم ظفر الإبهام مقارنة بطول ذراعيك |
Sistemdeki her bir büyük elementi daha küçüğüyle değişitrebiliriz; küçük bir entegre devre, bir çocuğun tırnağı boyutunda görüntüleme çipi. | TED | يمكننا استبدال كل عنصر كبير في ذلك الجهاز بمكوّن أصغر... مثل دائرة كهربائية متكاملة صغيرة، وشريحة عرض بحجم ظفر طفل. |
Öğleden sonra üçe kadar tırnağı ojeli parmak bulabilirim. | Open Subtitles | سحقاً، يمكنني أن أحضر لك إصبع بحلول الثالثة ظهراً، مع طلاء أظافر |
Ayrıca Su-Chin de oradaydı. Kalktı, bana "'Merhaba. Bebeklerin tırnağı var." dedi. | Open Subtitles | وهناك سو شين قالت بانة اى الطفل لة أظافر |
Ayrıca sağ elimin birkaç tırnağı düştü. | Open Subtitles | و يجب أن تعرفوا، بالنسبة لـ يدي اليُمنى بعض الأظافر بدأت تسقط |
Her seferinde bir şeytan tırnağı çıktığı için ağlarsan, etkisini kaybetmeye başlıyor. | Open Subtitles | اذا كنت ستبكين في كل مرة يصيب أحدهم قطع في الظفر أنه نوعا ما بدأ يفقد تأثيره أنه ليس قطع في الظفر |
Kaplan tırnağı! | Open Subtitles | مخلب النمر! |
Çarşafları kadınsı olabilir, ama bu ayak tırnağı bir adama ait. | Open Subtitles | الملاءات ربما لأنثى,و لكن ظفر القدم هذا يعود لرجل |
Bütün ojelerimi aldı ve her tırnağı farklı bir renge boyadı. | Open Subtitles | وكأنّه كان يعبدها ولينهي الأمر، أزال كلّ طلاء أظافري ولوّن كلّ ظفر بلون مختلف |
Bir süre, ayak tırnağı varmış gibi yapacak ama düzeleceğine eminim. | Open Subtitles | حسناً، إن ظفر إصبعها مخدر . . لكنّها ستكون بخير |
Anlaşıldı. Yani tırnağı kırık olan devasa bir deniz canavarı arıyoruz. | Open Subtitles | صحيح ، اذاً نحن نبحث عن وحش بحر عملاق مع ظفر مفقود ؟ |
Her sigara izmariti ya da saç teli, plastik parça el tırnağı, ayak tırnağı, deri parçası test edilmeli. | Open Subtitles | كل عقب سيجارة، وكلّ شعرة وكل قطعة بلاستيك وكل ظفر يتمّ إيجاده، وقطعة من الجلد لابد أن يتمّ إختبار كلّ ذلك |
Ve de mavi ayak tırnağı boyası vardı. Bu çok fena. | Open Subtitles | وأخبرني بأن أصابع قدميه عليها طلاء أظافر أزرق ذلك موجع |
Ayak tırnağı makasımı geri verdi ve "Kuyruklu yalancının evi" yazan külotlarımı da. | Open Subtitles | أعادت لي مقص أظافر قدمي وسروالي الهائل الداخلي |
Zavallı çocuk tırnaklarını öyle parçaladı ki,.. ...sonunda tırnağı kalmadı. | Open Subtitles | نُزعت أظافر الفتاة المسكينة لدرجة أنّه يتبقى لها أيّ ظفر في النهاية. |
- Hafif baş ağrısı ve şeytan tırnağı... | Open Subtitles | الصداع المعتدل وتشقق الأظافر منذ أسابيع بِضْعَة أيامِ. |
Biri burada tırnağı için bağırıp çağırıyor sen vücuduna böyle mi davranacaksın? | Open Subtitles | شخصاً يبكي من إصبع وأنتِ ستهملين جسمك بهذه الطريقة ؟ |
Şimdi diğer büyük ayak parmağı tırnağı için oynuyoruz. | Open Subtitles | ونحن نلعب حول الظفر الخاص بك إصبع القدم الكبير الآخر. |
Kaplan tırnağı! | Open Subtitles | مخلب النمر! |
- Bir sıçan tırnağı, fakat sosu çok lezzetli. | Open Subtitles | - وكان من غائط الفئران، ولكن صلصة لذيذة. |
Cildi, tırnağı, asıl sağlığını gösteren aparatlar falan öyle gösteriyor. | Open Subtitles | بشرتها,أسس أظافرها صحة.. جهازها بشكل أساسي متدهورة |
Aynı elbisenin içinde bile, tırnağı kadar olamazsın. Bunu onun giydiğini biliyordun ve bile bile bana da giymemi önerdin! | Open Subtitles | لا يمكنكِ حتى مضاهاة نفس الفستان |