"taşından" - Translation from Turkish to Arabic

    • حجر
        
    • صخرة
        
    • حصاة
        
    • العقيق
        
    Belediye Kurul üyesinin parmağındaki akik taşından da küçük olan yaratıkların çektiği arabasıyla gelir. Open Subtitles و قد أتت الى دولتنا ليست أكبر من حجر العقيق على اصبع السبابة الخاص بالعمدة
    - Yeşim taşından zombilere benziyorlar. Open Subtitles إنهم نوع ما من الموتى الأحياء على شكل حجر الجايد الأخضر
    Ardından ben de seni tamamen çıldırtacak doğru ama adice birşey söyleyeceğim. Zümrüd-ü Anka taşından çıktın ama hâlâ taşın içinde olduğunu sanıyordun. Open Subtitles ثم أتفوّه بقول قاسٍ، لكنّه حقّ، فيدبّ قولي فيك الجنون. خرجتَ من حجر العنقاء، لكنّك وهمتَ أنّك ما تزال بداخله.
    Görünüşe göre gücüde bir meteor taşından alıyor. Open Subtitles ويبدو أن مصدر طاقته من قطعة من صخرة نيزك
    Deney taşından kurtul. Kanıtlardan kurtul. Ben buraya asla gelmedim. Open Subtitles تخلّص من صخرة الاختبار و دمّر الأدلّة و أنا لم أكن هنا قطّ
    O böbrek taşından sonra artık, sadece taze şeyler yemek istiyorum. Open Subtitles بعد حصاة الكليّة، لا أريد سوى الطعام الطازج.
    Lal taşından bir broş, bir baston ve bir kulak borusu. Open Subtitles تضع بروش من العقيق و تمسك عصا و تضع سماعة أذن
    Rosetta taşından sonra bu göreve Rosetta görevi adı verildi. Open Subtitles "تم تسميتها على اسم حجر "روسيتا "حجر رشيد"=
    Zümrüd-ü Anka taşından çıktın ama hâlâ taşın içinde olduğunu sanıyordun. Open Subtitles {\pos(190,220)} خرجتَ من حجر العنقاء، لكنّك وهمتَ أنّك ما تزال بداخله.
    - Yeşim taşından zombiler mi? Open Subtitles موتى أحياء على شكل حجر الجايد الأخضر؟
    Bu deniz taşından yapılma özel bir zincir! Open Subtitles هذه سِلسِلةٌ مُدبّبةٌ خاصّةٌ مصنوعةٌ من حجر بريسم البَحر!
    Dün onu yeşim taşından bir Guanyin heykeliyle birlikte ziyaret ettim. Open Subtitles لذا قمتُ بزيارتها أمس... سويّة مع تمثال حجر اليشب "جوانيون...".
    Kodek taşından mı bahsediyor? Open Subtitles هل تتحدث عن حجر الترميز ؟
    Phoenix taşından geldin ama hala içindesin sandın. Open Subtitles "خرجت من (حجر العنقاء)، لكنّك خلت نفسك ما تزال بداخله"
    Diyorlar ki, İnfanta'nın gözleri meşhur Galveston taşından çok daha güzelmiş. Open Subtitles يقولون بأن عيني أميرة أسبانيا أجمل من... صخرة جالفيستون الشهيرة
    Şimdiyse, meteor taşından elde edilen solüsyonu doğrudan damarlarına şırınga ederek işlemi kontrol edebilirim. Open Subtitles بحقن محلول صخرة النيزك مباشرة إلى عروقك
    Meşhur Galveston taşından, Lordum. Open Subtitles صخرة جالفيستون الشهيرة, سيدي
    Daniel Robinson'ın bahçesinde de bu çakıl taşından vardı. Open Subtitles دانيال روبنسون لديه حصاة طين مثل هذه على طول ممشى منزله
    Çakmak taşından başka bir şey görmemekle içinde yazılı olan kozmosun tarihini okumak arasındaki fark bilimin ta kendisidir. Open Subtitles الفرق بين رؤية لا شيء سوى حصاة و قراءة التاريخ الذي كتبه الكون داخلها هو عِلم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more