"tabloları" - Translation from Turkish to Arabic

    • اللوحات
        
    • لوحات
        
    • الفنية
        
    • جداول
        
    • لوحاته
        
    • جداولكم
        
    • الجداول
        
    • من اللوحة
        
    • المخطّطات
        
    İki koca adamın kavga etmesine sebep olan acemi işi tabloları görmeye gelmişler. Open Subtitles الناس هنا لأنهم يريدون أن يشاهدو اللوحات التي سببت مشاجرة بين رجلان بالغان
    İki koca adamın kavga etmesine sebep olan acemi işi tabloları görmeye gelmişler. Open Subtitles الناس تأتي إلى هنا لأنهم يريدون رؤية اللوحات العصرية التي جعلت رجلين يتشاجران.
    Bu seni tabloları sakladığın yere gitmek için güvende hissettirdi. Open Subtitles جعلك تشعر بأنك أمنّ كفاية حتى تذهب حيثما تخفي اللوحات.
    Herkesin ikonu, ama aynı zamanda İtalyan Rönesans tabloları küratörü olan birinin kafasındaki imge, ki o zamanlar işim oydu. TED كانت أيقونة بالنسبة للجميع، بل أيضا بمثابة الوصي على لوحات عصر النهضة الإيطالية، وهو المنصب الذي كنت أشغله حين ذاك.
    Sonrasında müttefik güçler onun koleksiyonunu inceledi ve tabloları buldu ve onları satanları aramaya başladı. TED ومن ثم استولت قوات التحالف على مجموعته الفنية ووجدوا اللوحات الفنية وحاولوا الرجوع الى الاشخاص الذين تم شراؤها منهم
    Bu tabloları yapmak cok zaman alır. TED هذه اللوحات كانت تأخذ الكثير من الوقت لرسمها
    tabloları kare ızgara şeklinde görerek tek seferde bir piksel ya da küçük bir kare doldurabilir. TED بمعاملة اللوحات كشبكة مربعات، يمكن أن يملأها ببكسل واحد، أو مربع صغير، في كل مرة.
    tabloları yeğenin alması beklenirdi. Open Subtitles يتوقع المرء أن ابن الأخ يحصل على اللوحات
    tabloları bulmayınca, ismini listeden silersiniz. Open Subtitles حينما تفشل في العثور على اللوحات تشطب اسمها من القائمة نهائياَ
    tabloları gönderecek bir adres bırakabilir miyim? Elbette. Open Subtitles أيمكنني أن أعطيكي عنواناً لترسلي اللوحات إلية؟
    tabloları astı. Eşyaları bir yerden başka yere taşıdı. Open Subtitles قام بتعليق اللوحات , و حرك الأشياء من مكان لآخر
    Çok tuhaf ama, babam tabloları hiç sevmezdi. Open Subtitles ياللغرابه؟ لم يكن ابدا مهتما بالفن و اللوحات.
    tabloları satın alan insanlar, resimlere sahip olduklarını sanırlar. Open Subtitles الناس الذين يشترون هذه اللوحات يعتقدون أنهم يمتلكونها
    Bunlar öylesine bakmaya gelenler, bu tabloları almaya güçleri yetmez. Open Subtitles هؤلاء الناس بسطاء. لا يمكنهم شراء هذه اللوحات
    O yüzden sana iyilik olsun diye tabloları yakmaya razıyım. Open Subtitles لذلك كمعروف لك انا مستعدة ان احرق تلك اللوحات
    Philadelphia'da evler var New York'da tabloları, kristal bardakları ve arabaları olan. Open Subtitles إنّه يملكون منازلاً في فيلادفيا .. نيويورك مع لوحات وكريستال وحاملات ..
    Oraya döneceğime ölürüm daha iyi. Dünya'nın tüm tabloları için olsa bile. Open Subtitles أفضل الموت من العودة إلى هناك، ليس من أجل جميع لوحات العالم.
    Eğer sadece Avrupa tabloları, sadece modern sanat olsaydı, bence biraz sıkıcı olurdu. TED لو كان لدينا فقط لوحات أوروبية، أو فن معاصر فقط، فأعتقد أن هذا سيصبح مملاً.
    Bu odada, medcezir tabloları ve okyanusların haritalarını buldum. Open Subtitles فى هذه الغرفه .. وجدت مخططات من جداول مشدوده ومياه فى الصوت والمحيط
    Saatlerce tabloları için çalışmalar yapardı. Open Subtitles أمضى ساعات في بحث ودراسة لوحاته
    Şu tabloları defterinize geçirin. Open Subtitles الآن ، قوموا بنقل هذه الجداول
    - tabloları mahvedeceksin. Open Subtitles (أرلين)، ليس بالقرب من اللوحة.
    - Bu tabloları gizlice çıkarman çok iyi oldu. Open Subtitles - عمل جيد sneakin ' خارج هذه المخطّطات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more