- Daha önce hiç tabutta yapmamıştım. | Open Subtitles | هل تعرفين؟ لم يسبق لى أبدأ أن فعلتها فى تابوت |
Gün vakti bir tabutta uyurlar ve gece olduğunda yarasaya dönüşürler. | Open Subtitles | في النهار ينامون في تابوت وفي الليل يتحولون لخفافيش |
200pound C4 patlayıcı tabutta gizli. | Open Subtitles | ماتين و خمسين باوند من المتفجرات مخبأة في تابوت |
Git ve o aşağıda yüzen tabutta bir otur istersen. | Open Subtitles | يذهبون و يجلسون فى هذا التابوت القابع بالأسفل |
Arabalar gemide olsun, yoksa Kip tabutta olur. | Open Subtitles | السيارات تكون على المركب أو اخيك سيكون في التابوت |
olay yeri inceleme tabutta ya da başka bir yerde bulamadı. | Open Subtitles | وحدة مسرح الجريمة لم يعثر عليه في النعش أو في أي مكان آخر |
Burada bir kış daha sonra onu bir tabutta güneye gönderiyor olacağız! | Open Subtitles | شتاء واحد هنا وسنقوم بشحنة جنوبا في تابوت |
Evine ancak bir tabutta gidebilirsin. | Open Subtitles | الطريقه الوحيده لكى تعودى الى الوطن الان هى ان تعودى فى تابوت |
Bir tabutta uyuyan birinin fobisi olabileceğine inanmazdım. | Open Subtitles | لم أسـمع ان شـخصا قد يعاني من هذا النوع من الرهاب وخاصـة اذا كان الشـخص نام في تابوت |
E'si kemikleri daha çıkmamıştır. tabutta çürümüş cesedi vardır. | Open Subtitles | لن يكون هناك عظام سيكون هناك جثة متعفنة في تابوت |
Merak ediyorduk da, eğer biri, hani, yanlışlıkla gömülmüşse tabutta ne kadar süre sağ kalabilir? | Open Subtitles | كنا نتساءل ، لكم من الوقت قد يكون شخص ما قادراً على البقاء على قيد الحياة إذا كان، كما تعلم، قد دفن حياً في تابوت |
Bu Amber'ın bir tabutta olduğu gerçeğini unutturur. | Open Subtitles | وهذا سيعوّضه عن حقيقة أن آمبر ترقد في تابوت |
Açık tabutta babamı güzeI gösterebiIir mi? | Open Subtitles | أيمكنه أن يجعل أبي حسن المظهر حينما يُفتح التابوت أم لا؟ |
Bunun cezası genelde gümüş zincirle sarılmış bir tabutta beş yıl kalmaktır. | Open Subtitles | الحكم المعتاد هو خمسه سنوات راقد في التابوت ومسلسل عليه بالفضه |
Gizemli bir tabutta büyüyle mühürlenmiş Klaus'u öldürecek ne tür bir silah olduğu hakkında bir fikrin var mı? | Open Subtitles | أوَتعلم ماهيّة السلاح الموصود سحريّاً في ذلك التابوت الغامض؟ |
Geri kalan zamanını bu karanlık tabutta geçirmeye mi niyetlisin? Yoksa ne yaptığını söyleyecek misin? | Open Subtitles | أتنوِ البقاء في هذا التابوت المُظلم لاِسترجاع ذكرياتكَ الخالية، أم ستبُح لي بما فعلت؟ |
Peki cenazesi, açık mı yoksa kapalı tabutta mıydı? | Open Subtitles | ويوم الجنــازة؟ هل كان النعش مفتوحا أم مغــلقا؟ |
Derileri buz gibi soğuk, insan eti yiyorlar, ve hepsi tabutta yatıyor. | Open Subtitles | جلودهم مثل الثلج البارد يتغذون على لحوم البشر و ينامون جميعا في توابيت |
Oğlumun bayrağa sarılı tabutta eve dönmesini kaldıramam ben. | Open Subtitles | لا استطيع تحمّل عودة ابننا إلى البيت في نعش ملفوف بالعلم الأمريكي. |
Seni tabutta göreceğime deli gömleğiyle görürüm daha iyi. | Open Subtitles | افضل ان اراك بسترة المجانين على ان اراك بتابوت |
Daha dikkatli ol. Sonunun burada, bi çam tabutta... ...bitmesini mi istiyorsun? | Open Subtitles | إجمع شتات نفسك , أو سيؤول بك الأمر هنا في صندوق خشبي |
Tek umursadığı şey oğlunuzun tabutta güzel görünmesi. | Open Subtitles | جلّ همّه هو أن يبدو ولدك جميلاً في كفنه |
Kocan bir tabutta. | Open Subtitles | زوجكِ ممدّد بالتابوت. |
Sen Amerikan rüyasını bütünüyle yaşarken, ben hayatımın en güzel yıllarını bir tabutta tıkılarak geçirdim. | Open Subtitles | ...وأنت تعيش الحلم الأمريكي ...كنت عالقة في كفن بَردِي أفوت علي أجمل سنوات حياتي |