"takıldı" - Translation from Turkish to Arabic

• علقت
• علق
• عالق
• عالقة
• تعثرت
• تعثر
• إلتصق
• تسكّع
• تعثّرت
• إنحشرت
• وتعثرت
• وعلقت
• تعثّر
• تعلّق في

Belediye binasının önünden geçerken seni düşünüyordum ve aklıma sana takıldı.
كنت أفكر بك عندما مررت بمركز البلدة و قد علقت الفكرة برأسي

Her şey yolundaydı, günü kurtarmıştık. Sonra pelerini, füze kanadına takıldı.
كل شيء كان جيد عندما علقت لفحته في ذنب الصاروخ

Ama ilk geldiklerinde sordukları soru aklıma takıldı: Tanrı'nın beni bütün kalbiyle sevdiğine inanıyor muydum?
لكن السؤال الذي طرحوه عندما وصلوا لأول مرة علق حقا في رأسي : هل أعتقد أن الله يحبني من كل قلبه؟

Pantolonum şeye takıldı ve onu çekip kaldırdı.
اسف بشأن ذلك سروالي علق بالمفرش وعندما قمت تم سحبه

- Asansör kesinlikle takıldı kaldı. - Hayır.
ــ بالتأكيد المصعد عالق ــ كلا، ليس عالقاً

Duruyorum, ama bir şeye takıldı.
أنا أصطاد لكن يبدو أنّها عالقة بشيءٍ ما.

Ayağı takıldı ve sana getirdiği toz pudranın birazını döktü.
لقد تعثرت واسقطت بعض من البودر التى كانت مُرسله اليكِ

Babamın ayağı tenis topuna takıldı. Aşağı yuvarlanan oydu. - Ölmüştü.
ابى تعثر فى كرة المضرب هو من سقط لقد توفى

Alışverişe çıkmıştı.Trafiğe takıldı.
كانت بمتجر عبر البلده و علقت بالاشاره المروريه

Dekoltesini yüzümde hissettim ve küpem takıldı.
وسقطت على وجهي أولاً على صدرها المكشوف ثم علقت أقراطي

Baypasa aldığımda yamaya attığım dikişler kapakçığa takıldı.
قطب الرقعة علقت بالصمام عندما وضعنا المجازة.

Sanırım kolyem ya saçıma takıldı ya da kıyafete.
اعتقد بأن قلادتي علقت بقميصي أو بشعري, او ربما كليهما

Biz değiliz. Gömleğinin kolu ağaca takıldı. Seni kurtarayım.
لسنا نحاول، لقد علق قميصك بهذه الشجرة، دعني أُساعدك

Seni arabadan dışarı taşıdı, bu yüzden elbisen arabaya takıldı.
تركك خارج السيارة ، ولباسك علق في باب السيارة.

Sadece boğazıma takıldı,endişelenmeye gerek yok.
لقد علق القليل بحلقي، لا داعي لكل هذه الجلبة

Charlie, Ben... ben burda sıkıştım. Saatim tele takıldı.
انا عالق هنا يا تشارلي , ساعتي متعلقه بالسلك

Polonya'dan gelinliği geldi ama müşteri hizmetlerinde takıldı.
ثوبها وصل من بولندا و عالق في الجمارك هناك.

Doğru. Kızının İlk Vaftiz Töreni ve hava alanında takıldı kaldı.
صحيح, أول تعميد لأبنته وهو عالق بالمطار

Boğazında takıldı kaldı, değil mi?
انها عالقة في حلقك مجددا ، اليست عالقة ؟

Yani, hissetmediğimi biliyorum ama söylediği şey aklımda takıldı kaldı ve şimdi tamamen mahvoldum.
أناأعني ، أنا أعلم أني لا أكنها لكنها جعلت هذه الفكرة عالقة في رأسي والآن أنا ثمل

Bir gün hatta senin önünde ayağım takıldı ve neredeyse düşüyordum.
يوم ما تعثرت أثناء وجودك وكنت علي وشك السقوط.

Çok sakarım. Ayağım patenin arkasına takıldı.
انا غبي جداً لقد تعثر قدمي بالزلاجة

Zincir zırhım iç çamaşırıma takıldı.
درعي المسلسل إلتصق بملابسي الداخلية

Gençken bazı kötü tiplerle takıldı.
لقد تسكّع مع بعض الرجال السيئين حينما كان يافعاً.

Ayağı takıldı, değil mi?
لقد تعثّرت ، صحيح؟

- Dursana. takıldı.
توقف , إنها إنحشرت

Kapıdan geçerken, takıldı, düştü ve kalça kemiğini kırdı.
عندما ركضت نحو الباب وتعثرت وكسرت عظم فخذها

Yani balığa çıkmıştınız, oltanız birşeye takıldı, ve sonunda bunu çekip çıkardınız.
إذاً ذهبت للصيد وعلقت سنارتك وأخرجت هذا

Sonra takıldı ve düştü ben de belki canı yanmıştır diye düşündüm ama tam bilemiyorum, çünkü biraz uzaklaşmıştım.
ثم تعثّر وأعتقد أنه آذى نفسه لكني لا أعلم , لأنني كنت بالخارج

Sen McAuley, Dr. Doom ve Gloom... bu dünya meleği senin oltana mı takıldı yani?
أنت يا (مكولي), دكتور العذاب والكآبة تعلّق في ذلك الملاك الأرضي هناك؟