| tanıkla görüşmek istiyorsun. Ve izin almak için Bölge Savcısı'nın peşinde dolanmak istemiyorsun. | Open Subtitles | تريد التحدث مع الشاهد, ولا تريد خوض كل ذلك الطريق للحصول على التصريح |
| tanıkla yaptığımız parmak yemini sonucu bu bilgiyi gizli tutacağız. | Open Subtitles | إتفقنا على حجب ذلك كجزء من قسم خنصر مع الشاهد |
| Bir tanıkla görüşeceğiz de, kaçarsa diye verebileceğin yedek bir ekip var mı? | Open Subtitles | هل لديك وحدة يُمكن أن تدعمنا فى حالة ما إذا قد هرب الشاهد |
| Bu da çok sağlam bir tanıkla destekleniyor. | Open Subtitles | وهذا ما يؤكده أحد الشهود الذين لا تشوبهم شائبة |
| Dışarıdaki tanıkla siz ilgileniyorsunuz, anlaştık mı yüzbaşı? | Open Subtitles | الشاهدة الموجودة خارجا هي مشكلتك، صحيح أيها النقيب؟ |
| tanıkla ilgili tek bilgi nerede olduğu ve ne yaptığı. | Open Subtitles | ...أنه الأثر الوحيد للشاهد أين كان، ماذا فعل |
| Bu bana bu tanıkla yüzleşmek için iyi bir neden sağlıyor. | Open Subtitles | الذي أعطاني حسن النية أساساً لمُوَاجَهَة هذا الشاهدِ |
| Kusurlu tanıkla ilgili bir şey mi, ...DNA deliliyle mi oynanmış yani nedir? | Open Subtitles | ثمة شيء يخص شاهداً موصوماً، كما أن أحدهم تلاعب بدليل الحمض النووي |
| Şef benim bir tanıkla görüşme yapmam için Brayeton'a gitmemi istedi. | Open Subtitles | والرئيس طلب مني أن أذهب فورا إلى برينتون لمقابلة شاهدة |
| Söz konusu iddiaya ilişkin tanıkla yüzleşme hakkımızı Sayın Yargıç. | Open Subtitles | من حقنا مواجهة الشاهد المعادي في المحكمة يا حضرة القاضي |
| Yani, Cinayet bölümünden ölü tanıkla ilgili sızıntı olmuşsa detektif azliyle ilgili niye olmasın? | Open Subtitles | أقصد ، إن تم تسريب مقتل الشاهد ما الداعي لتسريب تنحيتنا للمحقق ؟ |
| Adalet bakanlığı tanıkla ilgili bilgileri saat 5:00 açıklayacak. | Open Subtitles | المحامي يصدر بيانات الشاهد في الساعة الخامسة |
| tanıkla halet-i ruhiyesi hakkında konuşmak için kısa bir ara talep ediyorum. | Open Subtitles | أودّ أخذ إستراحة قصيرة للتحدّث مع الشاهد بشأن حالته العقليّة |
| Davacının avukatının uzman tanıkla devam eden bir ilişkisi var. | Open Subtitles | المحامي المدعي على علاقة حالية مع الشاهد الخبير |
| Şahısları sıraya dizdin, tanıkla özel olarak konuşamazsın. | Open Subtitles | انت اعددت الصف لايمكنك ان تتحدث مع الشاهد على انفراد |
| Doğru. Olmuş. tanıkla konuştum. | Open Subtitles | تم الضغط عليه وحدث ذلك لقد تحدثت مع الشاهد |
| Bana şunu söyleyin, hiçbir tanıkla bağlantı kurmaması gerektiği kefaletinin bir şartı mıydı? | Open Subtitles | أخبرنـي أتعلم أن من شروط كفـالة الإفراج عنـه أن لا يتواصـل مـع أيّ مـن الشهود ؟ |
| Sana iki tanıkla, GZK'nin cesedinin gömülü olduğu yeri verdim. | Open Subtitles | لقد قدمت لكم اثنين من الشهود وموقع هيئة SBK ل. |
| Sayın Yargıç, bu tanıkla konuşmak için çok çaba sarf ettik. | Open Subtitles | حضرة القاضي , قمنا بالعديد من الجهود للتحدث مع الشاهدة |
| tanıkla irtibat kurana kadar bu paneli askıya almalıyız. Burada yardım almam gerek. | Open Subtitles | سوف نوقف هذه الجلسة مؤقتًا لحين الاتصال بهذه الشاهدة أحتاج إلى إحضار مساعدة إلى هنا |
| - tanıkla akraba mı? | Open Subtitles | هل يمت بصلة قرابة للشاهد ؟ |
| Tipik bir günde.ben bir tanık yada olası bir suça karışabilecek bir tanıkla görüşebilirim, | Open Subtitles | في يوم نموذجيّ، قد أقابل شاهدًا أو شهودًا مشتركين في جريمة ممكنة |