| Dayınız da tanımadığı birini içeri alacak biri değil. | Open Subtitles | ولا أرى عمك يسمح لأحد بالدخول مالم ييكن شخص يعرفه |
| Kimsenin tanımadığı bir evsiz yol kenarına uyurken eziliyor. | Open Subtitles | متشرد لا أحد يعرفه يُقتل أثناء نومه على جانب الطريق |
| Aslında beni kimsenin tanımadığı bir yerlere gitmeli ve yeni bir hayata başlamalıyım. | Open Subtitles | ينبغي لي الأنتقال الى مكان حيث لا يعرفني فيه أحد ابدأ بحياة جديدة |
| Burada tanımadığı bir kadının yanına oturup da, kendi amaçları olmadan... onun kim olduğuyla ilgilenebilecek bir erkeğin olabileceğine kim inanır? | Open Subtitles | لانه من سيصدق انه ثمة رجل يجلس بالقرب من امرأة لا يعرفها و يهتم كي يعرف من هي و ماذا تفعل بدون أي سبب |
| Düşünsene, kimsenin seni tanımadığı bir yerlere gitmek ne kadar güzel olurdu. | Open Subtitles | فقط تخيلي كم سيكون رائعا أن تذهبي لمكان لا يعرفك أحد فيه. |
| Kendi başımıza kalabileceğimiz, kimsenin bizi tanımadığı, kimsenin bize bakmayacağı bir yere. | Open Subtitles | مكاننرتاحفيهالى ابد , حيث لا يعرفنا احد ولا يرانا احد. |
| 50 yaşın üstündekiler tanımadığı insanlarla çıkmaz. | TED | من يبلغ من العمر فوق الخمسين عاما لا يواعد أناسا لا يعرفهم. |
| Etrafı tanımadığı insanlarla çevrili, bir odada oturuyor ve, mutfak için renk kataloglarını inceliyor. | Open Subtitles | إنها جالسة فى غرفة و محاطة بأناس لا تعرفهم تتصفح فهرسا لانواع طلاء المطابخ |
| Kimsenin tanımadığı bir evsiz yol kenarına uyurken eziliyor. | Open Subtitles | متشرد لا أحد يعرفه يُقتل أثناء نومه على جانب الطريق |
| tanımadığı bir adamı öldürdüğü düşünüldüğü için işlemediği bir suçtan hapishanede yatan oydu. | Open Subtitles | ... زُج به في السجن لذنبٍ لم يقترفه لقتله لرجل لا يعرفه حتى |
| İlk sefer, tanımadığı biri olsa en iyisi. | Open Subtitles | كأوّل عملية ، يجب أن يكون القاتل شخصًا لا يعرفه |
| Yarım saat sonra, bir kafede oturuyorduk. Daha önce gitmediğim, kimsenin beni tanımadığı bir yerdi. | Open Subtitles | بعدها بنصف ساعة كنا في قهوة، مكان لا أحد فيه يعرفني |
| Kimsenin beni tanımadığı bir yere gideceğim. | Open Subtitles | أريد أن أذهب إلى مكان لا أحد يعرفني فيه، لأستَهل بداية جديدّة. |
| Ünlü bir rock yıldızı hemen hemen hiç tanımadığı, bir kızla takılmak için ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | نجم روك شهير يتواجد فى مكان مجهول ليخرج مع فتاة بالكاد يعرفها |
| Çok bariz, ama kızı yeteri kadar tanımadığı için onun yanında yapamıyor. | Open Subtitles | هذا واضحُ تماماً لكنه لا يعرفها تمام المعرفة |
| Kimsenin sizi tanımadığı bir yere taşınmak, gülen tek bir yüze bile bakmak zorunda olmadığınız bir yer. | TED | أن تنتقل لمكان لا يعرفك به أحد. حيث لن تجبر على رؤية وجه ضاحك واحد. |
| Seni çok sevdi ama öldüğünde sanki seni hiç tanımadığı hissine kapıldı bence. | Open Subtitles | وأعطاك حبه ولكن عندما توفي أعتقد أنه أحس بأنه لا يعرفك |
| Ve bu yüzden seni buraya getirdim kimsenin bizi tanımadığı bir yere. | Open Subtitles | ولهذا ، أحضرتك هنا . إلي مكان لا يعرفنا أحد فيه |
| Fakat tanımadığı insanlara karşı biraz uzak olabilir. Güven bana. | Open Subtitles | لكنه يبدو انه بعيد نوعا ما عن الناس الذين يعرفهم , ثقي بي |
| Kim tanımadığı bir çocuğa bir traş takımı alır? | Open Subtitles | من يعطي أدوات حلاقة لطفل لم يقابله في حياته |
| - Yani? - Yani kapıdan tanımadığı biri girse görürdü. | Open Subtitles | حسناً أذاً، إن اقترب أحد من الباب ولم يتعرف عليه |
| FBI artık tanımadığı rastgele kişileri suçlayarak mı çalışıyor? | Open Subtitles | تتهم بشكل عشوائي ضد الناس الذين لا يعرفوهم حتى؟ |
| Onu okulundan bir anda çekip hiç tanımadığı insanların olduğu bir yere zorla götürmenin daha iyi mi olduğunu düşünüyorsun? | Open Subtitles | ماذا إذاً، تظن أنه من الأحسن أن نخلعه من مدرسته ونجبره على الانتقال إلى مكان لا يعرف فيه أي أحد؟ |
| Bir kadın, çok iyi tanımadığı bir adam hakkında bir arkadaşıyla dedikodu yapıyordu. | Open Subtitles | إمرأة ما كانت تثرثر لصديقتها عن رجل بالكاد تعرفه |