"tanımadığı" - Translation from Turkish to Arabic

    • يعرفه
        
    • يعرفني
        
    • يعرفها
        
    • يعرفك
        
    • يعرفنا
        
    • يعرفهم
        
    • تعرفهم
        
    • يقابله
        
    • يتعرف
        
    • يعرفوهم
        
    • مكان لا يعرف
        
    • الشارع المقابل تقول
        
    • بالكاد تعرفه
        
    Dayınız da tanımadığı birini içeri alacak biri değil. Open Subtitles ولا أرى عمك يسمح لأحد بالدخول مالم ييكن شخص يعرفه
    Kimsenin tanımadığı bir evsiz yol kenarına uyurken eziliyor. Open Subtitles متشرد لا أحد يعرفه يُقتل أثناء نومه على جانب الطريق
    Aslında beni kimsenin tanımadığı bir yerlere gitmeli ve yeni bir hayata başlamalıyım. Open Subtitles ينبغي لي الأنتقال الى مكان حيث لا يعرفني فيه أحد ابدأ بحياة جديدة
    Burada tanımadığı bir kadının yanına oturup da, kendi amaçları olmadan... onun kim olduğuyla ilgilenebilecek bir erkeğin olabileceğine kim inanır? Open Subtitles لانه من سيصدق انه ثمة رجل يجلس بالقرب من امرأة لا يعرفها و يهتم كي يعرف من هي و ماذا تفعل بدون أي سبب
    Düşünsene, kimsenin seni tanımadığı bir yerlere gitmek ne kadar güzel olurdu. Open Subtitles فقط تخيلي كم سيكون رائعا أن تذهبي لمكان لا يعرفك أحد فيه.
    Kendi başımıza kalabileceğimiz, kimsenin bizi tanımadığı, kimsenin bize bakmayacağı bir yere. Open Subtitles مكاننرتاحفيهالى ابد , حيث لا يعرفنا احد ولا يرانا احد.
    50 yaşın üstündekiler tanımadığı insanlarla çıkmaz. TED من يبلغ من العمر فوق الخمسين عاما لا يواعد أناسا لا يعرفهم.
    Etrafı tanımadığı insanlarla çevrili, bir odada oturuyor ve, mutfak için renk kataloglarını inceliyor. Open Subtitles إنها جالسة فى غرفة و محاطة بأناس لا تعرفهم تتصفح فهرسا لانواع طلاء المطابخ
    Kimsenin tanımadığı bir evsiz yol kenarına uyurken eziliyor. Open Subtitles متشرد لا أحد يعرفه يُقتل أثناء نومه على جانب الطريق
    tanımadığı bir adamı öldürdüğü düşünüldüğü için işlemediği bir suçtan hapishanede yatan oydu. Open Subtitles ... زُج به في السجن لذنبٍ لم يقترفه لقتله لرجل لا يعرفه حتى
    İlk sefer, tanımadığı biri olsa en iyisi. Open Subtitles كأوّل عملية ، يجب أن يكون القاتل شخصًا لا يعرفه
    Yarım saat sonra, bir kafede oturuyorduk. Daha önce gitmediğim, kimsenin beni tanımadığı bir yerdi. Open Subtitles بعدها بنصف ساعة كنا في قهوة، مكان لا أحد فيه يعرفني
    Kimsenin beni tanımadığı bir yere gideceğim. Open Subtitles أريد أن أذهب إلى مكان لا أحد يعرفني فيه، لأستَهل بداية جديدّة.
    Ünlü bir rock yıldızı hemen hemen hiç tanımadığı, bir kızla takılmak için ortaya çıkıyor. Open Subtitles نجم روك شهير يتواجد فى مكان مجهول ليخرج مع فتاة بالكاد يعرفها
    Çok bariz, ama kızı yeteri kadar tanımadığı için onun yanında yapamıyor. Open Subtitles هذا واضحُ تماماً لكنه لا يعرفها تمام المعرفة
    Kimsenin sizi tanımadığı bir yere taşınmak, gülen tek bir yüze bile bakmak zorunda olmadığınız bir yer. TED أن تنتقل لمكان لا يعرفك به أحد. حيث لن تجبر على رؤية وجه ضاحك واحد.
    Seni çok sevdi ama öldüğünde sanki seni hiç tanımadığı hissine kapıldı bence. Open Subtitles وأعطاك حبه ولكن عندما توفي أعتقد أنه أحس بأنه لا يعرفك
    Ve bu yüzden seni buraya getirdim kimsenin bizi tanımadığı bir yere. Open Subtitles ولهذا ، أحضرتك هنا . إلي مكان لا يعرفنا أحد فيه
    Fakat tanımadığı insanlara karşı biraz uzak olabilir. Güven bana. Open Subtitles لكنه يبدو انه بعيد نوعا ما عن الناس الذين يعرفهم , ثقي بي
    Kim tanımadığı bir çocuğa bir traş takımı alır? Open Subtitles من يعطي أدوات حلاقة لطفل لم يقابله في حياته
    - Yani? - Yani kapıdan tanımadığı biri girse görürdü. Open Subtitles حسناً أذاً، إن اقترب أحد من الباب ولم يتعرف عليه
    FBI artık tanımadığı rastgele kişileri suçlayarak mı çalışıyor? Open Subtitles تتهم بشكل عشوائي ضد الناس الذين لا يعرفوهم حتى؟
    Onu okulundan bir anda çekip hiç tanımadığı insanların olduğu bir yere zorla götürmenin daha iyi mi olduğunu düşünüyorsun? Open Subtitles ماذا إذاً، تظن أنه من الأحسن أن نخلعه من مدرسته ونجبره على الانتقال إلى مكان لا يعرف فيه أي أحد؟
    Bir kadın, çok iyi tanımadığı bir adam hakkında bir arkadaşıyla dedikodu yapıyordu. Open Subtitles إمرأة ما كانت تثرثر لصديقتها عن رجل بالكاد تعرفه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more