Bunları Tavan arasında buldum. Nereye bırakayım? | Open Subtitles | لقد وجدت هذا في العلية أين تريدون مني وضعه ؟ |
Çocuğu yıllarca Tavan arasında saklamış ve kimseye söylememiş olmalı. | Open Subtitles | حبست الصبي في العلية لسنوات ولم تخبر أحداً أبداً |
Eğer getirmişlerse yukarıda Tavan arasında olabilirler. | Open Subtitles | لا أدري لو أحضروها إلى هنا فإنها ستكون في العلية |
Bayan Mills, siz ve kız... merdivenlerin yukarısındaki Tavan arasında kalacaksınız. | Open Subtitles | سيدة ميلز، أنتِ والبنت... ستنامون في الغرفة العلوية ،في أعلى الدرج |
Sonra birden fark etti. Oğlu, dedem Tavan arasında derken neyi kastettiğini. | Open Subtitles | و لاحظ فجأة ما قصده أبنه عندما قال أن جدّه في السقيفة |
Sinsi alçak. Radyosu, Tavan arasında. | Open Subtitles | الوغد الحقير , انه لديه المذياع في العلية |
Ama Tavan arasında altı-yedi tane ampullü oyuncak fırın var. | Open Subtitles | ولكني أعرف أن هناك ستة أو سبعة سهلة خبز الأفران في العلية. |
Tavan arasında bir sürü şey var, Hepsini gözden geçirmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | لدى أعمال كثيرة في العلية كنت أنوى فعلها.. |
Tavan arasında seni daha güzel gösterecek bir portre var. | Open Subtitles | في العلية هنالك صورة لك تقول أنكٍ اصبحتي أجمل |
Sen Tavan arasında işkence kim yeterince endişesi olmadan yapmak şeyler var. | Open Subtitles | لدي ما يكفي من الأشياء لأفعلها بدون القلق بشأن . من تعذبين في العلية |
Tavan arasında oturup portakal yemiş ve Margot Wilton'ı dikizlemiş. | Open Subtitles | لقد كان جالسا في العلية يتناول البرتقال بينما يشاهد مارجو ويلتن |
Tavan arasında eski eşyaları kurcalıyordum ve bunu buldum. | Open Subtitles | أنا كنت في الغرفة العلوية أبحث خلال اشيأنا القديمة وجدت هذه. |
Üç saat Tavan arasında saklandı. | Open Subtitles | ضل مختبئاً في الغرفة العلوية لمدّة ثلاث ساعات تقريباً. |
Kardeşimin cesedini Tavan arasında bulmayı hiç istemiyorum. | Open Subtitles | أخّي الصغير يتأرجح من عارضة خشبية في الغرفة العلوية |
Tavan arasında eskimiş bir takım planları olan bir adamla karşılaştı. | Open Subtitles | قد قابل رجلا ، بالصدفة ، يمتلك بعضا من المخططات القديمة في السقيفة |
Eğer Tavan arasında, oynayacak boşluk olmasını seviyorsanız buna bayılacaksınız. | Open Subtitles | إذا أردت مساحة في السقيفة سوف تكون سعيداً |
Aşağıdaki yarım kazak var ya, merhum teyzeme ait, Tavan arasında bulmuştum. | Open Subtitles | ونصف القميص في الأسفل، ذلك ينتمي لعمتي الميتة، وجدتها في علية منزلها. |
Babamla Carl Tavan arasında, gökyüzü manzarası için çatıya delik açacaklarmış. | Open Subtitles | والدي و "كارل" في العليه يستعدان لعمل ثقب في السقف من أجل ضوء السماء |
O yukarda, Tavan arasında ... kutuların birinin içinde olmalı. | Open Subtitles | لابد أنها في العليّة في أحد هذه الصناديق في أحد هذه المئات من الصناديق |
Diğer eski şeylerle birlikte Tavan arasında olmalı. | Open Subtitles | يفترض ان تكون في المخزن بالأعلى مع باقي الأغراض القديمه |
Echo, Sierra, Victor hepsi Tavan arasında. | Open Subtitles | "إيكــو" ، "سييرا" ، "فيكتور" أصبحوا بالغرفة العلوية |
Bu kayıt bir yıl sonra ailesinin Tavan arasında saklanmış olarak bulundu. | Open Subtitles | وجد هذا التصوير بعد عام من الجريمة مخبأ فى العلية عند العائلة |
Santi Tavan arasında bir ses duydu. Biz de bir fare olabileceğini düşündük. | Open Subtitles | سانتي سمع أصواتاً في العليه وظننا أنه يمكن أن يكون فأراً |
Tavan arasında bir sandık dolusu eşyan var. | Open Subtitles | هناك صَندوق فيهِ كل أشيائِكَ فوق في الغرفة العلويةِ. |
Tavan arasında oturdum. İzliyordum. | Open Subtitles | لقد كنت امكث في الغرفه العلويه كنت اراقبهم |
Bu tip olaylar genellikle, kendine uzatılacak bir el arayan evin huysuz bir ruhu tarafından, Tavan arasında gerçekleşir. | Open Subtitles | بشكل عام , هذه القضايا مرتبطة بالعلية روح صغيرة مشاكلة بحاجة الى اهتمام |
Tavan arasında bir şeyin üzerine düşmüş, kolunu çizmiş. Ertesi günü kızarıklık başlamış. | Open Subtitles | وقع على شئ بعلية المنزل جرح ذراعه، و أصيب بالطفح اليوم التالي |