Kamboçyalı birimlerimiz cep telefonunu Tay Nin yolunun kenarında buldular. | Open Subtitles | وجدت وحداتنا الكمبودية الهاتف الخلوي بجانب الطريق إلى تاي نين |
Tay Nin'e ilk ayak basışımızda anlamıştım bunu. | Open Subtitles | عرفت ذلك في الثانية التي اصبنا فيها ال زد في تاي نين |
Tay Direnişi ve Çinli mutemetlerle iletişime geçmek için bunu kullandın. | Open Subtitles | أنت إستخدمت هذا للتواصل مع المقاومة التايلاندية و حلافائهم الصينيين المُموّلين لهم |
- Tay'la konuşmadığınızı sanıyordum. | Open Subtitles | لقد إعتقدت أنكِ لا تتحدثين إلى تاى لقد كان هذا فى الشهر الأخير |
Bu Tay büyüdükçe Sleipnir adında görkemli bir ata dönüştü. Rüzgarı bile delip geçebilen bu at Odin'in bineği oldu. | TED | سينمو المهر ليصبح حصانًا مذهلًا اسمه سلبنير ليصبح حصان أودين، حصانٌ يستطيع تجاوز سرعة الرياح. |
Tay yemeği seviyorsan yolun yukarısında harika bir restoran var. | Open Subtitles | هناك مطعم تايلاندي رائع على الطريق إن أحببت الطعام التايلاندي |
Bu akşam yemek için şu yeni Tay mekanını deneyelim. | Open Subtitles | علي الذهاب بالنسبة لعشاء الليلة، دعينا نتفقد ذلك المطعم التايلندي |
Hayatı boyunca damızlık olarak 500 ila 600 arası Tay doğurtabilir. | Open Subtitles | وخلال حياته كحصان خصب يمكنه أن ينجب 500 أو 600 مهر |
Sinyalin izini sürüyorlar. Adamımız Tay Nin'e doğru gidiyor. | Open Subtitles | إنهم يسعون للإشارة فتياننا متجهون لـ تاي نين |
- Dedektif Tay Benning, Kıdemli Özel Ajan Aaron Hotchner. | Open Subtitles | المحقق تاي بينينغ هذا العميل المشرف الخاص آرون هوتشنر |
Tay dj mizdi. Gitarda Dan vardı. | Open Subtitles | تاي كان ينسق الأغاني دان كان يعزف على الغيتار |
Gracies, Machados Jujitsu, Muay Tay ve arada kalan binlerce stil. | Open Subtitles | والجوجيتسو والمواي تاي وأساليب القتال الكثيرة الأخرى. |
Bunlar da Tay Tay ile Freon, ve benim minik Obamam! | Open Subtitles | مم-همم. هذا هو تاي تاي وفريون وهذا هو أوباما الصغير. مم |
Kristal ve Patrick. O o türk var, yarım Tay var. | Open Subtitles | الكريستال هو نصف التايلاندية وباتريك هو التركي. |
Tay geleneği... peki ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | التقاليد التايلاندية فما رأيك؟ |
Tay yemekleri çok baharatlı. | Open Subtitles | المأكولات التايلاندية حريفة جداً. |
O yüzden hemen şu hükümet zırvalarını kesip Kırmızı Ejderhalar için takım ruhu ve saygı göstermeye başla yoksa 20 kızı da dizip seni "Tay Tay"lerinden tekmeletirim. | Open Subtitles | لذلك ,لما لا تصمت مع هراء الحكومة الآن وتبدا في إظهار بعض روح الفريق والاحترام للتنين الأحمر سوف اجعلهم ال20 يصطفون ويركلونك مباشرة فى التاى تاى |
"Tay." Kafkaslardan bir Kovitch iblisi olabilir. | Open Subtitles | "تاى" ربما يكون (كوفيتش) من المؤتمرات الحزبية |
Sizin bu Tay, eğer ıslak bir kısrak bulabilirseniz dizginlenecektir. | Open Subtitles | هذا المهر سيكون بخير إذا ما وجدت له فرساً شبقة .. |
Üniversiteye gittiğimde kendimi o Tay gibi hissettim. | Open Subtitles | عندما كنت أرتاد الكلية شعرت مثل ذلك المهر |
Tay yemeği. | Open Subtitles | طعام تايلاندي - طعام تايلاندي - |
Peki, Tay masajları ne oluyor? | Open Subtitles | ماذا بخصوص التدليك التايلاندي الذي تحب الحصول عليه؟ |
Benimkisi gurme yemeği, Tay masajı ve futbol koçluğu yapmak. | Open Subtitles | انا خبير في تذوق المأكولات التدليك التايلندي وتدريب كرة القدم |
Harika bir Tay ama üç yaşındaki haliyle hiç denenmedi. | Open Subtitles | إنه مهر عظيم, لكن لم يتم تجربته في سباقات سن الثلاث سنوات |
Bu da demek oluyor ki dondurmacılarda ve Tay Tay konserlerinde epey zaman geçirmem gerekecek. | Open Subtitles | والذي يعني اننى يجب أن أقضي الكثير من الوقت في محلات الآيس كريم والكثير من الوقت في حفلات التاي تاي الموسيقية |