"tehlikelerin" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالأخطار
        
    • الأخطار
        
    Bu mekânda doğruyu söyleyenleri ne gibi tehlikelerin beklediğinin farkında mı? Open Subtitles ألا يعلم بالأخطار التى تنتظر أي واحد يناقش الأمور الحساسة في هذا المكان؟
    Muhtemel tehlikelerin farkında mıydın? Open Subtitles هل أنتى على دراية بالأخطار المحتملة
    tehlikelerin farkında değilim sanmayın, bayım! Open Subtitles لست جاهلة بالأخطار يا سيد
    Afganistan'dan ilk kez döndüğümde çatışmadan döndüğünüzde bütün tehlikelerin bittiğini düşündüm. TED عندما جئت لأول مرة عائدا من أفغانستان، كنت أعتقد بأنه لو نجوت من النزاع ثم انتهت جميع الأخطار.
    Torunlarımızın gözlerine bakıp onlara sorunları anladığımızı tehlikelerin ve fırsatların farkında olduğumuzu ve buna rağmen başarısız olduğumuzu söyleyecek miyiz? TED هل سننظر في عيون أحفادنا ونقول لهم أننا فهمنا الرهانات، وفهمنا الأخطار والفرص، ورغم ذلك لم نقم بشيء؟
    Bu ortamlardaki tehlikelerin farkında olsalar bile insanlar merak duyguları tarafından bu tehlikelere kör ediliyorlar. Open Subtitles حتى عندما الناس يدركون الخطر داخل هذه البيئات , فضولهم الطبيعي غالبا ما يعمي لهم إلى الأخطار واضحة.
    Bana yakın kalın, karanlıkta hangi tehlikelerin olduğunu bilmiyorsunuz. Open Subtitles إبقيا على مقربة مني، لا تعرفا أبداً ما الأخطار الكامنة في الظلام
    Sırlarla dolu ve karanlıkta isimsiz tehlikelerin kol gezdiği tam anlamıyla büyülü bir yere. Open Subtitles مكان مسحور بكل ما تعنيه الكلمة مليء بالألغاز و الأخطار التي لا يمكن وصفها تطوف خلسة في الظلام
    Özel kamyonların kullanılmasının öngörülemeyen tehlikelerin... riskini azaltacağına inanıyorum. Open Subtitles أظن استخدام شاحنات خاصة سيقلل مخاطر الأخطار غير المتوقعة.
    Ama şunu tekrar düşünün: Amerika'daki İnsan Hakları Hareketi siyasi tehlikelerin olduğu bir mayın tarlasından geçti, baskıyla yüzleşti ve üstesinden geldi, büyük siyasi imtiyazlar elde etti, riskler arasında yol alarak yenilikler getirdi. TED ولكن مرة أخرى، فكروا بهذا: حركة الحقوق المدنية فى الولايات المتحدة خاضت عبر حقل ألغام من الأخطار السياسية، وواجهت القمع وانتصرت. وربحت العديد من الامتيازات السياسية، ورواغت وأبدعت خلال المخاطر.
    Bilinmeyen fırsatların ve tehlikelerin sınırı. Open Subtitles حدود الفرص المجهوله و الأخطار الضئيله
    tehlikelerin içinden. Open Subtitles عبر الأخطار.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more