"tehlikeye attın" - Translation from Turkish to Arabic

    • خاطرت
        
    • للخطر
        
    • تخاطر
        
    • خاطرتي
        
    • خاطرتَ
        
    • تخاطري
        
    • وخاطرتَ
        
    • لقد عرضت حياة
        
    • لقد عرّضت
        
    • لقد جازفت
        
    • لقد خاطرتِ
        
    • لقد وضعتني في خطر
        
    • خطر لذا
        
    Hayatını tehlikeye attın. Birleşik Devletler'in korumasındasın. Open Subtitles لقد خاطرت بحياتك ومن واجب المسئولين في مباحث الأمن الأمريكي حمايتك
    Sadece beni ve kardeşlerimi tehlikeye atmakla kalmadın bir de masum insanların hayatını tehlikeye attın. Open Subtitles ليس فقط وضعتني أنا وأخواتي في خطر ولكنكَ خاطرت بأرواح بريئة كيف أمكنك هذا؟
    Prenses seninle konuşmak istiyor. Beni başka bir adama vermek için hayatını tehlikeye attın. Open Subtitles الأميرة تريد أن تتحدّث معك لقد خاطرت بحياتك لتعطينى لرجل آخر
    İlk Düzenin bir Büyücüsünü teslim aldığında görevi de tehlikeye attın. Open Subtitles لقد عرضتها للخطر عندما اجبرت ساحر من الدرجه الاولي علي الاعتراف.
    Arkadaşlarımı tehlikeye attın. Onları kurtardıktan sonra yüzünü bir daha görmek istemiyorum. Open Subtitles لقد عرضت أصدقائي للخطر وبعد أن نستعيدهم لا أريد رؤيتك مجدداً أبداً
    Yabancılara yardım etmek için hayatını tehlikeye attın. Open Subtitles تخاطر بحياتك لتساعد الغرباء ثم تريد أن تخفي ذلك الوجه
    Hadi ama hayatını tehlikeye attın, eğer 20 yıl önce orada olabilseydik. Open Subtitles هيّا يا رجل لقد خاطرت بحياتك أعني , أجل لو كنـّا وصلنا هناك قبل 20 سنة
    Bana güvenmeyi bıraktığında her şeyi tehlikeye attın. Open Subtitles خاطرت بكل شئ عندما لم تعد تثق بي و عندما غادرت السيارة
    Beni önemsediğin için kendi hayatını tehlikeye attın. Open Subtitles أنت بالواقع خاطرت بحياتك لإنك تهتم بأمري
    O halde, onlara da teşekkür edeceğim. Siz benim için hayatını tehlikeye attın. Open Subtitles ،حسنا ،سأشكرهم أيضا ولكنك خاطرت بحياتك لأجلي
    Sen, hayatını benim için tehlikeye attın ben ise kim olduğum hakkında yalan söyledim. Open Subtitles خاطرت بحياتك لأجلي وأنا كذبتُ عليك بشأن من أكون
    Hayatını onun için tehlikeye attın. Çok asil. Ve çok salakça. Open Subtitles خاطرت بحياتك من أجله، هذا عمل نبيل منك وغبي جداً
    Bir şeyleri zorlamaya çalışarak tüm soruşturmayı tehlikeye attın.. Kendi hayatlarınızı da. Open Subtitles عرّضتما تحقيقاً كاملاً للخطر محاولين إثبات شيئ,بدون أن ننسى حياتكما
    John, İngiliz edebiyatının dürüstlüğünü tehlikeye attın. Open Subtitles جون, لقد عرّضت سمعة الأدب الأنجليزى للخطر
    Bilerek bana karşı çıktın, daha kötüsü Nala'yı tehlikeye attın. Open Subtitles أنت عصيت أمري متعمداً والأفظع من ذلك أنك عرضت نالا للخطر
    -UCAB sen bir direk emre karşı geldin. -Masum insanları tehlikeye attın. -Grubumuzu riske attın. Open Subtitles لقد عصيت أمراً مباشراً وعرضت أبرياء للأذى وعرضت السرب للخطر
    Bir prensi tehlikeye attın. Open Subtitles عرّضت فرداً من العائلة المالكة للخطر عن كامل وعى
    Bu arada, orada hayatını tehlikeye attın, ne için? Open Subtitles ومع ذلك, أنت بالخارج تخاطر بحياتك خارجاً, ولماذا؟
    Hem o insanların hem de kendi güvenliğini tehlikeye attın. Open Subtitles لقد خاطرتي بحياة هؤلاء الناس تحت مسئوليتك
    Ben şaka yapıyordum! Neden benim için hayatını tehlikeye attın? Open Subtitles كُنت امزح فقط لماذا خاطرتَ بحياتَكَ من أجلي؟
    Neden beni kurtarmak için hayatını tehlikeye attın? Open Subtitles لماذا؟ لماذا تخاطري بحياتك لإنقاذي ؟
    Bana yardımı olacağından emin olmadığımız bir ilacı vermek için deney kurallarını bozdun ve bütün kariyerini tehlikeye attın. Open Subtitles وقد كسرتَ نظامَ التجربةِ وخاطرتَ بمستقبلكَ المهنيّ كي تمنحني عقاراً لسنا متأكّدين حتّى من فائدته
    Bebeğimizin hayatını tehlikeye attın. Open Subtitles لقد عرضت حياة طفلنا إلى الخطر
    Arkadaşını kurtarmak için hayatını, eşini ve yavrunuzu tehlikeye attın. İyi bir eş ya da baba olmayabilirsin. Ama çok iyi bir arkadaşsın. Open Subtitles لقد جازفت بحياتك وحياة أسرتك جميعا لإنقاذ صديقك لست أفضل زوج أو أب، لكنك صديق جيد
    Tanımadığın birini kurtarmak için hayatını tehlikeye attın. Open Subtitles لقد خاطرتِ بحياتكِ لإنقاذ غريب مجهول
    Beni tehlikeye attın. Open Subtitles لقد وضعتني في خطر.
    Kızımın hayatını tehlikeye attın. Cevap istiyorum! Open Subtitles لقد جعلت ابنتي في خطر لذا اريد أجوبة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more