Hayatını tehlikeye attın. Birleşik Devletler'in korumasındasın. | Open Subtitles | لقد خاطرت بحياتك ومن واجب المسئولين في مباحث الأمن الأمريكي حمايتك |
Sadece beni ve kardeşlerimi tehlikeye atmakla kalmadın bir de masum insanların hayatını tehlikeye attın. | Open Subtitles | ليس فقط وضعتني أنا وأخواتي في خطر ولكنكَ خاطرت بأرواح بريئة كيف أمكنك هذا؟ |
Prenses seninle konuşmak istiyor. Beni başka bir adama vermek için hayatını tehlikeye attın. | Open Subtitles | الأميرة تريد أن تتحدّث معك لقد خاطرت بحياتك لتعطينى لرجل آخر |
İlk Düzenin bir Büyücüsünü teslim aldığında görevi de tehlikeye attın. | Open Subtitles | لقد عرضتها للخطر عندما اجبرت ساحر من الدرجه الاولي علي الاعتراف. |
Arkadaşlarımı tehlikeye attın. Onları kurtardıktan sonra yüzünü bir daha görmek istemiyorum. | Open Subtitles | لقد عرضت أصدقائي للخطر وبعد أن نستعيدهم لا أريد رؤيتك مجدداً أبداً |
Yabancılara yardım etmek için hayatını tehlikeye attın. | Open Subtitles | تخاطر بحياتك لتساعد الغرباء ثم تريد أن تخفي ذلك الوجه |
Hadi ama hayatını tehlikeye attın, eğer 20 yıl önce orada olabilseydik. | Open Subtitles | هيّا يا رجل لقد خاطرت بحياتك أعني , أجل لو كنـّا وصلنا هناك قبل 20 سنة |
Bana güvenmeyi bıraktığında her şeyi tehlikeye attın. | Open Subtitles | خاطرت بكل شئ عندما لم تعد تثق بي و عندما غادرت السيارة |
Beni önemsediğin için kendi hayatını tehlikeye attın. | Open Subtitles | أنت بالواقع خاطرت بحياتك لإنك تهتم بأمري |
O halde, onlara da teşekkür edeceğim. Siz benim için hayatını tehlikeye attın. | Open Subtitles | ،حسنا ،سأشكرهم أيضا ولكنك خاطرت بحياتك لأجلي |
Sen, hayatını benim için tehlikeye attın ben ise kim olduğum hakkında yalan söyledim. | Open Subtitles | خاطرت بحياتك لأجلي وأنا كذبتُ عليك بشأن من أكون |
Hayatını onun için tehlikeye attın. Çok asil. Ve çok salakça. | Open Subtitles | خاطرت بحياتك من أجله، هذا عمل نبيل منك وغبي جداً |
Bir şeyleri zorlamaya çalışarak tüm soruşturmayı tehlikeye attın.. Kendi hayatlarınızı da. | Open Subtitles | عرّضتما تحقيقاً كاملاً للخطر محاولين إثبات شيئ,بدون أن ننسى حياتكما |
John, İngiliz edebiyatının dürüstlüğünü tehlikeye attın. | Open Subtitles | جون, لقد عرّضت سمعة الأدب الأنجليزى للخطر |
Bilerek bana karşı çıktın, daha kötüsü Nala'yı tehlikeye attın. | Open Subtitles | أنت عصيت أمري متعمداً والأفظع من ذلك أنك عرضت نالا للخطر |
-UCAB sen bir direk emre karşı geldin. -Masum insanları tehlikeye attın. -Grubumuzu riske attın. | Open Subtitles | لقد عصيت أمراً مباشراً وعرضت أبرياء للأذى وعرضت السرب للخطر |
Bir prensi tehlikeye attın. | Open Subtitles | عرّضت فرداً من العائلة المالكة للخطر عن كامل وعى |
Bu arada, orada hayatını tehlikeye attın, ne için? | Open Subtitles | ومع ذلك, أنت بالخارج تخاطر بحياتك خارجاً, ولماذا؟ |
Hem o insanların hem de kendi güvenliğini tehlikeye attın. | Open Subtitles | لقد خاطرتي بحياة هؤلاء الناس تحت مسئوليتك |
Ben şaka yapıyordum! Neden benim için hayatını tehlikeye attın? | Open Subtitles | كُنت امزح فقط لماذا خاطرتَ بحياتَكَ من أجلي؟ |
Neden beni kurtarmak için hayatını tehlikeye attın? | Open Subtitles | لماذا؟ لماذا تخاطري بحياتك لإنقاذي ؟ |
Bana yardımı olacağından emin olmadığımız bir ilacı vermek için deney kurallarını bozdun ve bütün kariyerini tehlikeye attın. | Open Subtitles | وقد كسرتَ نظامَ التجربةِ وخاطرتَ بمستقبلكَ المهنيّ كي تمنحني عقاراً لسنا متأكّدين حتّى من فائدته |
Bebeğimizin hayatını tehlikeye attın. | Open Subtitles | لقد عرضت حياة طفلنا إلى الخطر |
Arkadaşını kurtarmak için hayatını, eşini ve yavrunuzu tehlikeye attın. İyi bir eş ya da baba olmayabilirsin. Ama çok iyi bir arkadaşsın. | Open Subtitles | لقد جازفت بحياتك وحياة أسرتك جميعا لإنقاذ صديقك لست أفضل زوج أو أب، لكنك صديق جيد |
Tanımadığın birini kurtarmak için hayatını tehlikeye attın. | Open Subtitles | لقد خاطرتِ بحياتكِ لإنقاذ غريب مجهول |
Beni tehlikeye attın. | Open Subtitles | لقد وضعتني في خطر. |
Kızımın hayatını tehlikeye attın. Cevap istiyorum! | Open Subtitles | لقد جعلت ابنتي في خطر لذا اريد أجوبة |