"tek bir gün" - Translation from Turkish to Arabic

    • يوم واحد
        
    • يوماً واحداً
        
    • يكن هناك يوما واحد
        
    • يمر يوم
        
    • هناك يوم لم
        
    • كل يوم من أيام
        
    Başladığımdan beri, tek bir gün bile hoşlanmadım. Open Subtitles لم أتمتع أبداً في يوم واحد منذ أن بدأت بالعمل
    Yıllar geçti ve... anneniz ve ben iki kere daha kutsandık... ve üçünüzü bize verdiği için Tanrıya şükretmediğimiz tek bir gün olmadı. Open Subtitles وبمرور السنوات، زرقنا الله مرتان أخرتان، ولا يمر يوم واحد دون أن نحمد الله على ثلاثتكم.
    Geri kalan 364 günde ciplerimizdeki klimayı kapatmayız ama tek bir gün için plastik çöpleri ayırırız. Open Subtitles حسناص ، ماذا عن ال 364 الاخرون فانا نحرك الشاكوش ومن ثم ، يوم واحد فى العام ، سوف نفصل البلاستيك
    İkimiz de birbirimize baktık ve sanki aradan tek bir gün bile geçmemiş gibiydi. Open Subtitles كلانا نظر إلى الآخر وكأن يوماً واحداً قد مرّ
    Aklımın rahat ettiği tek bir gün olmadı. Open Subtitles لم يكن هناك يوما واحد شعر ذهني بالراحة
    Birinin sizin renginizi hatırlatmadığı hemen hemen tek bir gün yoktur. TED من الصعب أن يمر يوم دون أن يذكّرك أحدهم بلونك.
    Bunu tekrar edersen reddederim, ama haddimi aşmadığımı düşünmediğim tek bir gün bile olmadı. Open Subtitles سأنكر ذلك إذا قُمت بتكراره مُجدداً لكن لم يكُن هناك يوم لم أشعر فيه أنني في موقف عصيب
    Fakat o 14 yıl boyunca sunağa mum yakıp da iyileşmem için dua etmedikleri tek bir gün bile olmadı. Open Subtitles و لكن كل يوم من أيام تلك السنين تشعلان شمعة في المذبح تدعوان الرب أن تتحسَّن حالتي
    " Çocukların gözünü dikmediği tek bir gün " Open Subtitles ♪ فقط يوم واحد عندما الأطفال لا يحدقون ♪
    Aslında tek bir gün uzak kalmadım. Open Subtitles لقد قمت ابدأ في الواقع حتى حصلت على يوم واحد.
    Martin, oğlunu kaybettiğin için pişmanlık duymadığım tek bir gün bile olmadı. Open Subtitles لا يمر يوم واحد و أنا أشعر بالآسى لخسارتك إبنك.
    tek bir gün rapor almaksızın. Hafta sonları bile çalıştı. Open Subtitles ‫دون يوم واحد من اجازة مرضية ‫انه حتى عمل في نهاية الاسبوع
    Ortaya çıktığımdan beri, küçük düşürücü söz duymadığım tek bir gün bile olmadı. Open Subtitles منذ أعلنت مثليتي، لم يمر يوم واحد عليّ دون تعليقٍ لاذع.
    Bir telefon görüşmesiyle, Harcamayacağım Hapiste tek bir gün. Open Subtitles أن مع مكالمة هاتفية واحدة، وأنا لن تنفق يوم واحد في السجن.
    Sanki tek bir gün bile çalışmamış gibi. Open Subtitles يبدو و كأنه لم يعمل و لا يوم واحد
    tek bir gün içinde, tüm Federal Cumhuriyeti tarayacağız. Open Subtitles سنبحث في أنحاء الجمهورية في يوم واحد
    Sekiz aydır tek bir gün bile çalışmadın. Open Subtitles انت لم تعمل يوم واحد منذ ثمانيه اشهر
    Öldükten sonra tek bir gün için geri gelme şansım olsaydı bugünü seçerdim. Open Subtitles لو مت وواتتنى الفرصة لأعود يوماً واحداً اى يوم سأختار هذا اليوم
    Aklımın rahat ettiği tek bir gün olmadı. Open Subtitles لم يكن هناك يوما واحد شعر ذهني بالراحة
    Bunca zamandır başının belada olmadığı tek bir gün dahi olmadı. Open Subtitles في كل هذا الوقت لم يكن هناك يوم لم تكن واقع فيه في ورطة
    Fakat o 14 yıl boyunca sunağa mum yakıp da iyileşmem için dua etmedikleri tek bir gün bile olmadı. Open Subtitles و لكن كل يوم من أيام تلك السنين تشعلان شمعة في المذبح تدعوان الرب أن تتحسَّن حالتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more