"teklif etti" - Translation from Turkish to Arabic

    • عرض
        
    • عرضت
        
    • طلب
        
    • وعرض
        
    • اقترح
        
    • وعرضت
        
    • عَرضَ
        
    • طلبني
        
    • دعاني
        
    • عرضه
        
    • عرضوا
        
    • عرضَ
        
    • اقترحت
        
    • إقترح
        
    • تقدمت
        
    Bir müşteri ona kendi otel odasındaki tuvaletini kullanmasını teklif etti Open Subtitles لكن زبون عرض للسماح لهم بإستخدام الحمام في غرفته بالنُزل المجاور.
    Para vermek yerine para almadan, stüdyosunda kendi albümümüzü çıkarmamızı teklif etti. Open Subtitles بجانب مسألة الدفع, فقد عرض علينا تسجيل.. البومنا في الاستوديو الخاص به
    Bir arkadaşı onu Doramba kliniğine 10 km boyunca taşımayı teklif etti. Dr Ruits'in başarı şansı yüksek olmasına rağmen, Open Subtitles عرض عليها صديق أن يحملها عشرة . كيلومترات لــعيادة دورامبا ، بينما مُعدَّل نجاح الدكتور روت عالية هناك إحتمال قوي
    Her neyse... konuştuk ve bana tam burs teklif etti, hiçbir şartı yok. Open Subtitles على أية حال, لقد تكلمنا, و لقد عرضت عليَّ تعليم كامل, بلا شروط.
    Bunu yakacaktınız ama sonra karınız sizin yerinize yapmayı teklif etti. Open Subtitles كنت ستقوم بحرقها ولكن زوجتك عرضت عليك القيام بهذا بدلاً منك
    Belki biraz ama benim önümde ona çıkma teklif etti. Open Subtitles ربما قليلاً ولكن هو طلب منها الخروج في موعد أمامي
    Yerini alabileceğini söylerek Atlas'ın elmaları almasını teklif etti. TED وعرض عليه أن يقوم بحملها عنه إن جلب له التفاحات الذهبية.
    Adamın teki o top için 40.000 dolar teklif etti. Open Subtitles من شاب عرض علي اربعون الف دولار من اجل الكرة
    Parti olacağı sabah onunla konuşup para teklif etti ama o kabul etmedi. Open Subtitles لقد حادثها ذلك الصباح فى حفلة القارب و عرض عليها المال لكنها رفضته
    Araştırma için bana para teklif etti. Ölüme yakın deneyimler. Open Subtitles لقد عرض علي بعض الأموال للبحث في مسألة الموت القريب
    Bu yüzden Bay Billington, bana ve adamlarıma avlanmayı öğretmeyi teklif etti. Open Subtitles تحقيقا لهذه الغاية، وقد عرض السيد بيلينغتون أن يعلمني واكون حاضرة لمطاردة.
    Son dalistan sonra adamlardan biri bizi kasabaya goturmeyi teklif etti. Open Subtitles بعد اخر غوص احد الاشخاص هناك عرض ان يعطينا توصيله للبلده
    Arardım ama oradan geçen bir adam değiştirmeyi teklif etti. - İyiymiş. Open Subtitles كنت لٔاتصل ولكنه صودف وجود رجل هناك وقد عرض عليّ تغيير العجلة
    Seni ilgilendirmez ama bu sabah erkek arkadaşım bana evlenme teklif etti. Open Subtitles لا شأن لك بهذا، لكن صديقي الحميم عرض عليّ الزواج صباح اليوم
    Önceki gün müzede, annem benden ayrılman için para mı teklif etti? Open Subtitles في ذلك اليوم في المتحف ، والدتي عرضت لك المال للانفصـال مني؟
    Büyücünün deneği olmayı teklif etti. Open Subtitles نعم يا أبى , لقد عرضت نفسها كمساعد الساحر
    kız, bana resimler için 7.000 dolar teklif etti. Open Subtitles عرضت الفتاة علي 7000 دولار مقابل تلك الصور
    Birkaç gün önce tanıştık ve bana çıkma teklif etti. Open Subtitles و قد قابلته منذ بضعة أيام و طلب مني موعداً
    Nate sana niye çıkma teklif etti? Arabayla turlamak için mi sadece? Open Subtitles تعتقدين أنه لأن نيد طلب منك الخروج معه ستخرجان بالحي بضعة مرات؟
    Arkadaşça davranıyordum ve altı ay sonra, bana evlenme teklif etti. Open Subtitles انا كنت ودودة جداً معه,و.. مُنذ ستة اسابيع، طلب ان يتزوجنى.
    Müsrif herif. Tekine 100 sterlin teklif etti. Düşünebiliyor musunuz? Open Subtitles وعرض 100 جنيه للمقعد هل يمكنك تخيل ذلك ؟
    Öğle yemeği toplantılarına dayanarak, Acı Kliniği diye yeni klinik teklif etti. TED اقترح معهدا جديدا وهو عيادة الألم مرتكزة على اجتماعات الغداء.
    Mahallenin bekçiliğini yapan birkaç kadın dükkâna uğrayıp onun için bir kutlama yapmayı teklif etti. Open Subtitles بعض الجيران رأو أمرأه أتت الى المتجر وعرضت عليه شرائه
    Doğru olanı yaptı ve ödemesinin bir kısmı yerine arabayı teklif etti. Open Subtitles عَرضَ تلك السيارةِ فوق كدفعة جزئية. نعم، حقّ.
    Ayrılmadan önceki gece bana evlenme teklif etti. Open Subtitles طلبني للزواج منه في الليلة التي سبقت مغادرته.
    "İşerken İnleyen Adam" az önce bana çıkma teklif etti. Open Subtitles اسمعوا يا شباب، دعاني من يهمهم عندما يهرول للخروج معه
    Beni yakalatman için memur Khan sana ne teklif etti? Open Subtitles ما هو الاتفاق الذي عرضه .. عليك الضابط خان لكي تقبض علي؟
    Çocuklarının ikisi de ona bakmayı teklif etti ama o izin vermedi. Open Subtitles الولدين عرضوا على أن يهتموا به لكنَّهُ لم يستمع لذلك
    Bak, aslında Çavuş benimle konuştu ve evet, ona bilgi vermem karşılığında bana para teklif etti ama böyle bir şey yapacağımı düşünmüyorsun, değil mi? Open Subtitles أسمع، الحيقية هي أن الرَقِيب تحدث إلي، و، أجل، هو عرضَ عليّ المال لأزوده بمعلومات،
    TVK size makul bir fiyat ve güzel bir yer teklif etti. Open Subtitles سلطة نهر تينيسي اقترحت عليكم سعراً منصفاً ومكان جديد مناسب
    Kardeşim bütün adamlar bakarken bir varilde yıkanmanı teklif etti. Open Subtitles إقترح أخي أن تستحمين بداخل برميل أمام كل الرجال
    Tahtı istediğimi biliyordu, ve bir plan teklif etti. Open Subtitles لقد علمت إني كنت أريد العرش لذا تقدمت بخطة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more