Davamızın temyiz mahkemesinde ne zaman görüleceğini bilmemize imkân yok. | Open Subtitles | ليسَ هُناكَ طَريقَة لمَعرِفَة مَتى ستَصِلُ قَضيَتُنا أمامَ مَحكمَة الاستئناف |
Bir ülke çoktan kendi yüksek mahkemesinin, oradaki yeni tüzel sistem için son temyiz mahkemesi olmasına gönüllü oldu. | TED | احدى الدول قامت بالتطوع لجعل محكمتها العليا ان تكون هي محكمة الاستئناف في النظام القضائي هناك. |
Bu kararı temyiz mahkemesine götüreceğiz. | Open Subtitles | نحن نذهب لاستئناف هذا القرار امام المحكمة العليا للدولة |
Adalet Bakanı talepleri ele alıyor, çünkü temyiz istemi geldi. | Open Subtitles | مُدعي عام شاب سَيَتّخذُ الخطوات المطلوبةَ لأن النظام يقول بأننا نحصل على استئناف |
Bir temyiz Mahkemesi bir davayı feshedince asla, mahkeme yargıcı hatalı ya da haklı demezler. | Open Subtitles | عندما تقوم محكمة الإستئناف بإعادة النظر في قضية معينة لا تقول بأن القاضي أصاب أم أخطأ |
Ben de onlara bu olaya dahil olmak istediğimi söyledim. Ancak dahil olmam için ikinci bir Jirga'nın, yani temyiz Jirga'sının, açılması gerekliydi. | TED | إذن أخبرتهم أنني سأتدخل، و لكن حتى أتدخل، ما كان ينبغي حدوثه هو جيرغا آخر يجب استدعائه، جيرغا الاستئناف. |
Sayın hakim, verdiğiniz hükmü iptal ettiği için temyiz Mahkemesine teşekkür ederim. | Open Subtitles | اود ان اشكر محكمة الاستئناف على اختيارها لك سيدي القاضي |
temyiz Mahkemesinin kararının... ve bölge savcılığının talihsiz araştırma yöntemlerinin... bana yüklediği acı verici görevle, namlı bir katil... ve hüküm giymiş bir uyuşturucu kaçakçısını topluma salıveriyorum. | Open Subtitles | قرار محكمة الاستئناف ووكيل المقاطعة عدم دقة المعلومات و ياتي على عاتقي القرار المؤلم بالافراج عن |
Devlet temyiz işlemini kısaltıyor. | Open Subtitles | والولايات أيضاً قامت بتقليص عمليات الاستئناف. |
Eyalet Yüksek Mahkemesi bir temyiz başvurusunda yeni kanıtlara bakmaz ki. | Open Subtitles | مهلاً. المحكمة العليا لا يجب حتى تنظر .إلى الإستئناف المُستند على دليل جديد |
temyiz Mahkemesinin benim kararıma uyacağına inanıyor. | Open Subtitles | وهو يعتقد أن المحكمة العليا سوف تؤيد قراري |
Başkanımız, büyük, önemli adamımız... kararı Yargıtayımızda temyiz etti. | Open Subtitles | رئيسنا , رجلنا الكبير قد قدم إستئنافاً للمحكمة العليا |
Pekala, ülkenin en iyi temyiz avukatı kim? | Open Subtitles | حسناً, من هو أفضل محامي استئناف في البلاد؟ |
Yargılama ve temyiz süresince sokaklardan uzak kalmaya paraları yetmez. | Open Subtitles | لا يستطيعون أن يبقوا بعيداً عن الشارع لوقت كافي لمحاكمة و استئناف |
İdam cezası temyiz başvurusunda tüyo vermeleri için bir sebep olabilir mi? | Open Subtitles | هل هناك اي سبب يجعلهم يلمحون الى استئناف للاعدام ؟ |
Yüksek Mahkeme tarafından temyiz haberinin duyurulmasıyla aynı gün ya da bir sonraki gün Dallas Sabah Haberleri'nin ilk sayfasında çıkan güzel bir hikâyeye göre Yüksek Mahkeme'de de görevli olan Bölge Savcısı Henry Wade Randall Dale Adams'ı yeniden yargılatmak için yemin etmişti çünkü onun kitabında polis katillerinin idam cezasına çarptırılmadan kurtulmalarına yer yoktu. | Open Subtitles | صحيفة دالاس الإخبارية كانت قد كتبت مقالًا جيدًا في نفس اليوم أو بعد يوم من إلان الحكم بواسطة محكمة الإستئناف |
Mahkeme temyiz hazırlıklarımız için bize 30 gün verebilir mi? | Open Subtitles | هل تمنح لنا المحكمة 30 يوماً للإعداد للإستئناف ؟ |
temyiz işlemi dava sürecinden çok daha çağdışı bir süreçtir. | Open Subtitles | إن إستئناف الدعوى يبدو اكثر صعوبة من القضية التى ستستأنف |
"Görüyorum ki, temyiz Mahkemesi Adams Davası'ndan beni tam notla geçirmiş." | Open Subtitles | "أعلم الآن لماذا قامت محكمة الطعن القضائيبإعطائيالعلامةالكاملة" " في قضية أدام" |
Sen ve şeker şeyle tanıştığım gün, 6 yıl içindeki 5. temyiz duruşmamdı. | Open Subtitles | اليوم الذي التقيتك فيه يا شورتي الظريف كان استئنافي الخامس في ست سنوات |
temyiz için sağlam zemindeyiz. | Open Subtitles | نحن على أرضيّة صلبة... للمطالبة باستئناف |
temyiz başvurumuzun 7'ci Daire'de bizden tarafa bir meyil bulma şansı olabilir. | Open Subtitles | قد تكون هناك فرصة ان استئنافنا قد تلقى اهتمام من الدائرة السابعة |
Avukatlarınız bir kararı temyiz edecek. | Open Subtitles | محامونك قد حفظوا كل الاستئنافات المتوقعة |
Bir mahkumun bu kadar temyiz dilekçesi verdiğini hiç görmemiştim. | Open Subtitles | لم يسبق لي أن رأيتُ ملف مجرم يحتوي على هذا العدد من الطعون. |
Yeni kanıta dayalı temyiz için başvurduk ama kabul edildi mi bilmiyoruz daha. | Open Subtitles | عثرنا على ادلة للاستئناف لكننا لا نعرف إذا كانت لدينا الآن |
temyiz duruşmam çok yakında. Serbest kalmama yardım edeceksin. | Open Subtitles | إن جلسة إستئنافي على وشك البدأ، وأنت ستساعدني في جعلي حرًا. |