| Evi terk etmeni istemedim çünkü babanla tek başına yaşama durumu beni deli ediyordu. | Open Subtitles | لم أردك أن تغادر بسبب أنه بقائي مع والدك لوحدنا يخيفني جدا |
| Will, evimi terk etmeni ve bir daha asla gelmemeni istiyorum. | Open Subtitles | ويل, أريدك أن تغادر منزلي ولا تعود له مطلقا |
| Bir kez terk etmeni istedik ve bir kez daha soracağım. | Open Subtitles | لقد طلب منك أن تترك وانا ذاهب لأطلب منكم مرة أخرى. |
| Merkezi terk etmeni istediği zaman da aynı şeyi söylemişti. | Open Subtitles | في البداية أرادت منك أن تترك المركز |
| Önümüzdeki 10 dakika içerisinde... bu binayı terk etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تخرج من هذا المبنى في خلال عشر دقائق. |
| Müşterilerimden tırtıkladığın her kuruşu bana verirsen şehri terk parça halinde terk etmeni sağlarım. | Open Subtitles | ادفع كل ما ربحتَ من أموالٍ جرّاء البيع لزبائني، وسأسمح لك بمغادرة البلدة سليمًا. |
| Şehri terk etmeni söyleyecektim. | Open Subtitles | كنت سأقول ربما عليك مغادرة البلدة الآن ؟ |
| Sevgilim, senden burayı hemen terk etmeni istemek zorundayım. | Open Subtitles | عزيزتى, على أن أطلب منكِ أن تغادرى هذا الحرم فوراً |
| Hastalarını evde görebilirsin ama günün son seansından sonra evi terk etmeni istiyorum. | Open Subtitles | و تستطيعُ أن ترى مرضاك في هذا المنزل لكنّي أريدُك أن ترحل بعد آخر حصّة |
| Senden şu krishnaları terk etmeni ve oraya gidip şansını denemeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تغادر الجماعة وتذهب هناك وتحاول. |
| Federal kanun, bölgeyi terk etmeni yasaklıyor. | Open Subtitles | القانون الفيدرالي يحظر عليك أن تغادر المقاطعة |
| Venitian toprakları ötesinde orduyla toplanman için şehri terk etmeni istiyor. | Open Subtitles | يجب أن تغادر المدينة لمقابلة الجيش بعد منطقة الفينتيان |
| Şehri terk etmeni söylemeye geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لاخبرك أن تترك المدينة |
| Aileni terk etmeni asla istemedim ben. | Open Subtitles | أنا لم أرد عليك أن تترك عائلتك. |
| Julie Hamilton'ı terk etmeni ben söylemiştim, hatırlasana. | Open Subtitles | - أنا التي قلت (لك أن تترك (جولي هاميلتون |
| Sana muhterem Meleklerin Joan Anasının bedenini terk etmeni emrediyorum. | Open Subtitles | آمرك أن تخرج من هذا الجسد من الموقّرة الأم يوانّا أم الملائكة |
| Yataktan kalkabilecek hale geldiğinde hastaneyi terk etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تخرج من هذا المشفى . فور انتهاء علاجك. |
| Dinle, Keitel. Bu gece burayı terk etmeni istiyorum. | Open Subtitles | إستمع، كيتيل أريدك أن تخرج هذا المساء |
| Sana kasabayı terk etmeni emrediyorum, Tom. Bu gece trene binip gideceksin. | Open Subtitles | أنا آمرك بمغادرة البلدة "طوم" أريدك أن تذهب بالقطار الليلة |
| Sana şehri bugün terk etmeni öneriyorum, duydun mu? | Open Subtitles | أنصحك بمغادرة البلدة اليوم، مفهوم؟ |
| Derhâl ülkeyi terk etmeni öneririm. | Open Subtitles | حسناً، أقترح عليك مغادرة البلاد على الفور. |
| Londra'yı, hemen şimdi terk etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تغادرى لندن حالا |
| - Joe şehri terk etmeni istiyor. - Burası benim evim. | Open Subtitles | ـ تعرف أن (جو) أرادك أن ترحل من المدينة ـ هذا هو بيتي |
| Senden güneş batmadan şehri terk etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن ترحلي من "سنترال سيتي" برحيل الشمس. |
| Arkadaşını ölüme terk etmeni o mu istedi yoksa sen kendin mi bıraktın? | Open Subtitles | حسنٌ، هل جعلك تترك صديقة كي تموت أم كان هذا قرارك؟ ، |