"toplaman" - Translation from Turkish to Arabic

    • تجمع
        
    • لحزم
        
    • لتحزم
        
    • تجمعي
        
    • تستجمعي
        
    Tüm telefon kayıtlarını ve istihbarat raporlarını toplaman gerek. Open Subtitles يجب عليك أن تجمع كل سجلات الهاتف والتقارير الاستخباراتية
    Hayır! Dinle sik kafalı, kafanı toplaman lazım. Open Subtitles لا ،لا استمع ايها الاحمق يجب ان تجمع شتات نفسك
    İhtiyaçlarını toplaman için beş dakikan var. Open Subtitles إن أمامك خمس دقائق كي تجمع معك ما تريده
    Atmak istemediğin bütün boklarını toplaman için 5 dakika veriyorum Open Subtitles أعطيك خمس دقائق لحزم كلّ امتعتك أنت لا تريد رميها.
    Ne kadar zaman alırsa alsın bu eski, hüzünlü evinden pılını pırtını toplaman sana için zaman vereceğim. Open Subtitles وسأعطيك على أي حال مهلة لتحزم أمر هذا البيت الحزين القديم
    Kanada'da bazı işlerim var ve senden istediğim de gidip ayda bir kazancı toplaman. Open Subtitles لديً بعض الأعمال الإستثمارية في كندا وأود منكِ أن تجمعي حصصي مرة في الشهر
    Zihnini toplaman için birkaç dakika vereyim mi? Open Subtitles إذاً، هل أترك لكِ بضع لحظات... لكي تستجمعي أفكاركِ؟
    İnsan kemikleri toplaman hariç. Open Subtitles ما عدا أنك لا تجمع عظاما بشرية.
    Adamlarını hemen şimdi toplaman gerekli. Open Subtitles يجب ان تجمع رجالك الان
    Kendini toplaman gerektiği anlamına geliyor. Open Subtitles تعني أن تجمع الفضلات معاً
    Dışarıda tesir altında olanları toplaman gerekiyordu. Open Subtitles المفترض أن تجمع الـ(سواي) الموجود في كل مكان
    Artık her şeyini toplaman ya da şahsi eşyalarını alman gerekmiyor mu? Open Subtitles ألم يحن الوقت لحزم أغراضك؟ أو على الأقل أغراضك الشخصية؟
    Eşyalarını toplaman ne kadar sürer? Open Subtitles كم يلزمك من الوقت لحزم حقائبك؟
    Eşyalarını toplaman gerek. Open Subtitles بحاجتكِ لحزم الأمتعة
    Şoförün otele gidip eşyalarını toplaman ve sonrasında hava alanına gitmen için kapıda bekliyor. Open Subtitles السائق سيرافقك للفندق لتحزم أمتعتك و من ثم ستذهب للمطار
    Şoförün otele gidip eşyalarını toplaman ve sonrasında hava alanına gitmen için kapıda bekliyor. Open Subtitles سائقك سيتوجه بك إلى الفندق لتحزم أمتعتك
    Eşyalarını toplaman için yarım saatin var. Open Subtitles لديك 30 دقيقة لتحزم عدتك
    Pekâlâ Sophie, dışarıdan biraz bilgi toplaman gerekiyor. Open Subtitles حسناً يا (صوفي)، أريدكِ أن تجمعي بعض المعلومات من الخارج.
    Ama şu anda yapman gerken şey kendin ve Anthony için bir çanta toplaman. Gidip annenlerde kalman gerekiyor. Open Subtitles أريدك أن تجمعي أغراضك أنت و(أنتوني) وتذهبي للبقاء مع والدتك
    Kendini toplaman lazım ve bana söylemen gerekiyor. Open Subtitles أريدك أن تستجمعي قواكِ أريدك ان تخبريني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more