| Birilerinin bu çorak toprakları korumaya gerek duyduğuna inanmak oldukça zor geliyor. | Open Subtitles | رغم ذلك يبدو صعب التصديق بأن هذه الأراضي المقفرة البعيدة مطلوب حمايتها. |
| Devletin tarım kontrolünü korurken toprakları halka dağıttı. | TED | فأعاد توزيع الأراضي على الشعب، بينما هيمنت الدولة على الزراعة. |
| FBI'dan oradaki kabile toprakları girmek için izin almak aylar alır. | Open Subtitles | الحصول على تصريح من المباحث الفيدرالية لدخول أرض قبلية يستغرق أشهراً. |
| Mali İmparatorluğu toprakları, altın ve tuz gibi doğal kaynaklar yönünden zengindi. | TED | كانت أرض إمبراطورية مالي غنية بالموارد الطبيعية، مثل الذهب والملح. |
| Sulak alanların yakınındaki toprakların yakınındaki toprakları da sulak alan sayın gitsin. | Open Subtitles | لماذا لم يتضمن الارض المجاورة الي الارض التي تعبتر قريبا محمية ؟ |
| Jenni: Atalarıma ait toprakları ziyaret ettiğimde, aileme orada gördüklerimi gösterebilmek isterdim. | TED | جيني: عندما قمنا بزيارة أراضي أسلافي، تمنيت لو أمكنني أن أقدم لوالدايَ ما وجدناه هناك. |
| Yerli bölgesine 1600 km var. Apache ve Yaqui toprakları. | Open Subtitles | هناك 1000 ميل من الأراضي الهندية أباتشي وياكي |
| Bu toprakları United Fruit Şirketi'ne sattım. | Open Subtitles | لقد بعتُ هذه الأراضي كلها لصالح الشركة المتحدة للفواكه |
| Küba toprakları ve endüstrisinin neredeyse tamamı Amerikan şirketlerine aitti. | Open Subtitles | كانت الأراضي والصناعة الكوبية تقريبًا مملوكة بأكملها من قبل الشركات الأمريكية |
| Ordumu muazzam toprakları fethetmek için yöneteceğim ve büyük bir İmparatorluk kurmak için | Open Subtitles | سأقود جيشي لغزو الأراضي الشّاسعة و أنشئ إمبراطوريّة عظيمة |
| Yerli halkların yaşadığı toprakları, şu an işgal ettiğiniz suları ve onları hâlâ yöneten yerli hukuki sistemleri öğrenebilirsiniz. | TED | يمكنك دراسة أرض السكان الأصليين والماء الموجود فيها. والنظام القانوني العرفي الذي لا يزال يحكمها. |
| Yerli kardeşlerimizin zengin toprakları için arzularız şan ve şeref için arzularız kazanç için, intikam için. | Open Subtitles | ، ألأجل أرض أخوتنا الهنود الغنية ، ألأجل المجد ألأجل الأرباح أم لأجل الإنتقام |
| Kirli su koruma altındaki toprakları yeterince mahvedince artık korumasız olacaklar. | Open Subtitles | عندما الماء الملوث يدمر الارض المحمية بشكل رسمي ستصبح غير محمية |
| "Dağlara çıktım... ve Vaat Edilmiş toprakları... gördüm." dediği konuşma. | Open Subtitles | ذلك الخطاب حيث يقول لقد كنت بالجبال ورايت الارض الموعده |
| Ama unutma bu adamların toprakları ve kaleleri var. | Open Subtitles | لكن تذكر ان هؤلاء الرجال يمتلكون أراضي وقصور |
| Kuzenlerinden birini barış şartlarımla birlikte Kralın toprakları'na yolluyorum. | Open Subtitles | لقد أرسلت أحد أقاربك إلى كينج لاندينج بشروط سلامي |
| toprakları, özellikle de dalgaları konusunda çok kıskanç davranıyorlar. | Open Subtitles | انهم عنصريون جدا بخوصو أراضيهم وامواجهم خصوصا |
| Altın pelerinliler Kralın toprakları'ndan bu kadar uzakta ne arıyor? | Open Subtitles | هل يبحث جامعوا الذهب بهذا البعد عن البلاط الملكي ؟ |
| Ama bu kasabanın toprakları daha verimli bir şekilde kullanılabilir. | Open Subtitles | و لكن ارض هذه المدينةمناسب للاستخدم لكفائة الارض. |
| Çünkü Amerikan toprakları dışında yetkimiz yok. | Open Subtitles | لاننا لا نستطيع ان نعمل خارج تربة امريكا |
| 800 yıl önce, İngiltere Kralı Aslan Yürekli Richard, Kutsal toprakları Türklerden geri almak üzere Üçüncü Büyük Haçlı Seferine önderlik etti. | Open Subtitles | من 800 عام قاد ريتشارد قلب الاسد ملك انجلترا الحمله الصليبيه الثالثه لاسترجاع الاراضي المقدسه من الاتراك |
| Çek ve Slovak toprakları savunmasız bir şekilde önündeydi. | Open Subtitles | الأراضى التشيكيه التى تم تقليص مساحتها مسبقاً كانت ترقد أمامه عاجزه تماماً |
| Demiryolunun gelişi, üzerinden geçtiği toprakları da değiştirdi. | Open Subtitles | مسـارسككالحديدتغيّر خلال الأرض التي عبروهـا |
| Babasının yitirdiği ve yiğit kardeşimin yasalarla kazandığı toprakları geri ister. | Open Subtitles | ويطالبنا بتسليم تللك الاراضى التى نزل عنها ابوه طبقا للحق و القانون |
| Kızıl Ordu'nun kendi toprakları üzerinde değil düşman topraklarında savaşacağı ve ilk kurşunu orada atacağı söylenmişti. | Open Subtitles | لقد أخبرنا دائماً أن الجيش الروسى لـن يـحـارب أبـداً عـلـى أراضـيـه و أن الطلقة الأولى ستنطلق داخل أراضى العدو |
| Kıştepesi'nden giderim, Nehir toprakları'na dönerim. | Open Subtitles | سوف اغادر وينرفيلدز سوف ارجع لريفر لاندز |