| Ailem, dostum bu muazzam topraklarımız üzerinde sayısız yolculuk gerçekleştirdim. | Open Subtitles | يا عائلتي وصديقي لقد عبرت كل أنحاء أرضنا عدة مرات |
| İnsanlarımızın ölmesi bir yana, bunca paralı asker tuttuk, topraklarımız harab oldu, ama hayvan sürekli ortalıkta. | Open Subtitles | بعثات صيده ترهق الناس ، وجنوده يتلفون أرضنا ، ولا يزال الوحش طليقاً |
| İnsanlarımızın ölmesi bir yana, bunca paralı asker tuttuk, topraklarımız harab oldu, ama hayvan sürekli ortalıkta. | Open Subtitles | بعثات صيده ترهق الناس ، وجنوده يتلفون أرضنا ، ولا يزال الوحش طليقاً |
| Hükümetimiz, geleneksel topraklarımız üzerinde hukuki statü vermişti. | TED | قامت حكومتنا باعطاء شرعية على أراضينا التقليدية. |
| Yakıp yıkacakları şey bizim kasabamız bizim topraklarımız, bizim hayatlarımız. | Open Subtitles | ما سيقومون بتدميره هو بلدتُنا. يغتصبوا ارضنا و يُدمروا حياتُنا. |
| Canavar ve robotları bizi asırlar önce yok edebilirdi ancak topraklarımız yüksek dağlarla çevrili ve tek giriş yoluysa dar bir geçit. | Open Subtitles | الوحش و روبوتاته كانوا ليدمرونا منذ زمناَ بعيد لكن أرضنا تحميها أطول الجبال و المدخل الوحيد هو وادي ضيق |
| topraklarımız bize büyük bir güç veriyor. Ama bu güç tek başına bizi ayakta tutamaz. | Open Subtitles | أرضنا تعطنا قوة كبيرة ولكن تلك القوة لا يمكن أن تقوّينا |
| Şuranın hepsini satın aldılar geriye bir tek bizim topraklarımız kaldı. | Open Subtitles | إشتروا كل هذا... وهذا الجزء الوحيد الذي يحتاجونه هو أرضنا |
| O yüzden oraya gidip "Burası bizim topraklarımız lütfen gider misiniz?" diyeceğiz. | Open Subtitles | لذا يجب أن نذهب إلى هُناك و نقول "أنصتوا لنا، هذه أرضنا" مِن فضلكم، هلا ذهبتم؟ |
| Büyülü Orman, topraklarımız hâlâ var mı? | Open Subtitles | الغابة المسحورة. أرضنا أما زالت موجودة؟ |
| topraklarımız, düşmanlarımızın kanıyla sulanmıştır. | Open Subtitles | أرضنا حمراء بدم أعدائنا |
| topraklarımız olmazsa artık amazon olmayız. | Open Subtitles | بدون أرضنا لن نعود أمازونيات |
| topraklarımız çok kurak, mahsüller kuruyup gidiyorlar. | Open Subtitles | أرضنا جافة، المحاصيل تموت |
| Burası bizim topraklarımız onların değil. | Open Subtitles | هذه أرضنا ليست أرضهم |
| topraklarımız iç savaş yüzünden ayrılıyor. | Open Subtitles | أرضنا تُمزقها الحرب الأهلية. |
| Bu bizim topraklarımız olacak. | Open Subtitles | هذة ستكون أرضنا |
| Orayı kaybedersek, güçsüz olduğumuzun haberi yayılacaktır ve tüm topraklarımız tehdit altında olacaktır. | Open Subtitles | إن خسرناه، سوف ينتشر ضعفنا، و كلّ أراضينا ستكون تحت التهدّيد |
| Uzun zaman önce topraklarımız büyük bir savaşa sahne oldu. | Open Subtitles | منذُ عهداً بعيد شهدت أراضينا معارك عظيمة |
| Bu yolla topraklarımız birleşecek ben öldüğümde annen nasıl geçineceğini düşünmek zorunda kalmayacak. | Open Subtitles | هذا الطريقِ، تَرى، أراضينا سَتَجْمعُ لذا هي لا يَجِبُ أنْ تَقْلقَ كَيفَ يَعْبرُ عندما أَذْهبُ. |
| topraklarımız şehitlerimizin kanıyla sulanmaktadır. | Open Subtitles | دم الشهداء , يسقي ارضنا المقدسة |
| Bir zamanlar topraklarımız vardı. | Open Subtitles | فىالماضىعندماكنا بأرضنا... |