"trafiğin" - Translation from Turkish to Arabic

    • الزحام
        
    • حركة المرور
        
    • بحركة
        
    • المرورِ
        
    • ازدحام
        
    • وهمية محطات
        
    • في الزحمة
        
    • في التهريب
        
    • الازدحام
        
    • الإزدحام
        
    • حركة مرور
        
    • زحام المرور
        
    • زحمة السير
        
    Trafiğin en yoğun olduğu saatte yolumun bir kaç mil dışında. Open Subtitles انها مجرد بضعة اميال خارج طريقي وفي ساعة الزحام ايضا
    Trafiğin ortasında dondurma satmak yasalara aykırı! Open Subtitles ذلك مخالف للقانون أن أبيع الآيس كريم في وسط الزحام
    Direk Trafiğin oldu yöne gidiyorlar. Open Subtitles إنّهم يقودون مباشرةً تجاه حركة المرور الأكثر كثافة
    Trafiğin olmadığı trafik hizmeti. Open Subtitles .. خدمة حركة المرور مع عدم وجود لأي حركة للمرور
    Bu, Trafiğin ne yöne akması gerektiğini çözmeye çalışan bir bilgisayara internetin görünüş şekli. TED هذا ما يبدو عليه الإنترنت بالنسبة للحاسوب إنه يحاول معرفة المكان الذي يفترض بحركة الإنترنت التوجه إليه.
    Trafiğin ortasına düşmemek için binanın önündeki rampanın eğimini azaltmalarını isteyeceğim. Open Subtitles لطَلَب مِنْهم جَعْل التعليةِ خارج جبهة أقل تُنقّعُ لذا أنا لا أَبْقى متحرج إلى المرورِ. ماذا عَنْ أنت؟
    - Trafiğin kötü olacağını falan? Open Subtitles مثلاً ؟ أن تعرف متى يكون هناك ازدحام بالسير توقف
    Şehrin dışına çıktığımıza göre daha az Trafiğin içinde saklanmamız gerekecek. Open Subtitles كلما ابتعد خارج المدينة... كلما قل الزحام الذى يمكننا التخفى وسطه.
    Sen kitabını okuyasın diye Trafiğin en yoğun olduğu saatte direksiyon sallamadım ben. Open Subtitles لم أقود طوال الطريق إلى هنا في وقت ذروة الزحام لكي تتجاهليني وتقرئي كتابك فقط
    - Trafiğin yoğun saatleri. Trafiğe takıldık. Open Subtitles إنها ساعة الزروة الآن، نحن عالقون في الزحام
    Trafiğin korkunç olduğunu biliyoruz. Eminim her an burada olabilir. Open Subtitles نعلمَ أن الزحام فظيع و انا متأكد أنه سيكون هنا بأية لحظة.
    Bizi bu yağmur ve Trafiğin altında getirdiği için şükretmeliyiz! Open Subtitles نحن محظوظات أنه أوصلنا عبر الزحام في هذا المطر!
    Gazı sonuna kadar kökledim kırmızı ışıkta geçip Trafiğin içine dalıp çıktım. Open Subtitles - ،ضغطت على الدواسة، عبرت الضوء الأحمر دخلت وخرجت من حركة المرور
    İşim, görebildiğiniz üzere, Trafiğin yürümesini sağlamaktır. Burada dikilirim. Open Subtitles إن عملي، كما ترون، هو الحفاظ على حركة المرور.
    Fidye araması geldi sırada arka planda Trafiğin sesini duyuluyordu. Open Subtitles دعوة الفدية التي تلقيناها .. .. يمكننا سماع حركة المرور في الظهر.
    Çocukluğum, yoğun bir Trafiğin olduğu işlek bir yolun yanında yer alan sıra evlerde geçti. TED عندما كنت طفلة، نشأت في بيت بالقرب من طريق مزدحم دائماً بحركة المرور.
    Trafiğin açılmasına sevindim. Open Subtitles أَنا مسرورة انه ليس هناك مزيد من المرورِ.
    Bu masayı, ana caddenin ortasına yerleştirsek bile bundan fazla Trafiğin oluşacağını sanmıyorum. Open Subtitles اننا نستطيع وضعة فى منتصف الشارع ولن نحصل على ازدحام
    Sahte çıkarma gemilerin ve yoğun bir telsiz Trafiğin olacak. Open Subtitles تجمعات قوات وهمية ... هبوط طائرات وهمية محطات إذاعية مقلدة ...
    Kalanını da Trafiğin kontrol edilmesi için kaybetmek üzereyim. Open Subtitles وعلى وشك الباقي في الزحمة المروريّة.
    Trafiğin en etkili güçleri onlar,... hem Meksika'da hem de Amerika da. Open Subtitles إنهم القوة المهيمنة في التهريب كلا على الجانب المكسيكي وفي الولايات المتحدة
    CA: Bu da sanırım Trafiğin bir kısımını üst yollardan da azaltacaktır. TED مما أعتقد أنه سيخفّف بعضًا من الازدحام على الطرق السطحية كذلك.
    . Hepte Trafiğin en yoğun zamanlarında uçmak ister. Open Subtitles نعم.دائما ما يريد الطيران في أشد حالات الإزدحام
    Bizi kim sıkışık Trafiğin ortasına indirdi de bu salaklara yakalandık? Open Subtitles مَن الذي أهبطنا في حركة مرور مزدحمة وقبض علينا من قبل هؤلاء الأغبياء؟
    Shelby, Trafiğin nasıl berbat olduğunu... Open Subtitles .. شيلبي) لن تصدقي زحام المرور في)
    Trafiğin kötü olacağını gaipten haber vermezler mi ona? Open Subtitles ربما سيتحجج بأن زحمة السير كانت سيئة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more