"umduğun" - Translation from Turkish to Arabic

    • كنت تأمل
        
    • تتمنين
        
    • تتوقعه
        
    • تأملينه
        
    • تمنيته
        
    • تأملين
        
    • الذي تتوقعين
        
    • لم تتوقعيه
        
    • كنت تبحثين عنه
        
    • التي تتوقع
        
    • بما تشتهى
        
    • تمنّيتِ
        
    Joy Umduğun gibi olmadığı için özür dilerim. Open Subtitles أوه، والفرح، وأنا آسف أنها لم تتحول الطريقة كنت تأمل.
    Yanıldın işte. Ben Umduğun gibi damızlık bir aygır değilim. Open Subtitles أنا لست الرجل الذى تتمنين
    Ama Umduğun şeyin baştan çıkarıcı olduğunu söyleyebilirim. - Emir vermemi istiyorsun. Open Subtitles ولكن الشيء الذي تتوقعه مني لأقوله طموح جدا
    Umduğun şey bu olsa bile durum seninle aynı şekilde yüzümü güldürmüyor. Open Subtitles ولكن هذا لن يرسم ابتسامة على محياي ان كان هذا ما تأملينه
    Seni öldüreceğim. Senin Umduğun da bu. Open Subtitles سأقتلك هذا ما تمنيته انت
    Sadece gününün Umduğun kadar rahatlatıcı geçtiğinden emin olmak istedik. Open Subtitles أردت فقط التأكد من أنكي حصلتي على يوم استرخاء كما كنتي تأملين
    Beni görmeyi Umduğun son yerin burası olduğunu söyleme bana? Open Subtitles لا تقولي لي بأن هذا هو المكان الأخير الذي تتوقعين رؤيتي فيه؟
    Açıklıktayken geri dönmeyi Umduğun gibi. Open Subtitles كما كنت تأمل بالنجاة، في ساحة القتال
    Umduğun gibi bir kavuşma partisi olmadı. Open Subtitles .ليس لمّ الشمل الذي كنت تأمل به
    Benimle karşılaşmayı Umduğun için. Open Subtitles لأنّك كنت تأمل أنْ تلتقيني.
    Aynen öyle... Ama senin Umduğun şekilde değil. Open Subtitles سينتهي ولكن ليس كما تتمنين
    Alura'ya sorabilmeyi Umduğun her şeyi bana sorabilirsin. Open Subtitles أياً كان ما تتمنين لو بإمكانِك سؤاله لـ(ألورا) فلتسألينني عنه.
    Yalnız, senin Umduğun gibi, kalp kriziyle alakalı kalbi engelleyen bir tıkanıklık bulamadım. Open Subtitles هذا ما تتوقعه من أزمة قلبية لكنني لم أجد إنسدادات متوافقة مع مرض تاجي
    Her zaman en az Umduğun kişi çıkar. Open Subtitles انهُ دائمًا الشخص الذي لا تتوقعه
    Umduğun etkiyi yarattı. Open Subtitles حسناً، لقد خلف الأثر الذي كنتِ تأملينه.
    Umduğun etkiyi yaratacağından pek emin değilim. Open Subtitles -لستُ واثقاً من تأثيرها الذي تأملينه .
    Umduğun her şey bu muydu? Open Subtitles هل هذا كل شيء ما تمنيته ؟
    Çıldırmış köpekler indirilir. Kardeşine saldırdığında başarmayı Umduğun şey bu muydu? Open Subtitles أهذا ما كنت تأملين بتحقيقه عندما هاجمت شقيقك؟
    Söz veriyorum Umduğun soruyu sormayacağım. Open Subtitles أني لن أطلب الطلب الذي تتوقعين
    Dönen olta iğnesine benzeyen radar görüntüleridir ve şaşırtıcı şekilde Umduğun şeye benzerler. Open Subtitles إنها دوامات ذات خطاف مثل رادار التواقيع #أمور متعلقة بالأعاصير # تبدو مدهشة مثل شيئ لم تتوقعيه
    Onunla birlikte olmasını Umduğun kızlardan. Open Subtitles إنها من تلك الفتيات التي تتوقع وجودهن معه
    Her şey Umduğun gibi gitmez. Open Subtitles لا تأتى الرياح بما تشتهى السفن
    Bu Soho'da birbirimizle tanışmayı Umduğun bar mı? Open Subtitles أهو نفس البار في سوهو الذي تمنّيتِ أن نلتقي هناك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more