"utandığı" - Translation from Turkish to Arabic

    • يخجل
        
    • خجلان
        
    • يخجلون
        
    Babam utandığı için beni insanlardan uzak tuttu. Sen korktuğun için insanları benden uzak tutmak istiyorsun. Open Subtitles أبي كان يبعدني عن الناس لأنه يخجل منّي و أنتِ تبعدين الناس عنّي لأنك تخافين
    Herkesin utandığı ya da elinde olmadan yaptığı şeyler var. Open Subtitles كل شخص لديه شيء يخجل منه، أو يستطيع فعله بدون حتى أن يحاول.
    İşin aslı ve bu, o zamanlar insanların söylemekten utandığı bir şeydi babanız akciğer kanserinden öldü. Open Subtitles القصّة الحقيقيّة، لقد كان أمرا يخجل الناس من قوله في ذلك الحين و هو أنّه توفي بسرطان الرئة
    Gey olmaktan utandığı için kadınlarla takılıyor. Open Subtitles يَعْبثُ حول مَع النِساءِ لأن هو خجلان مِنْ أنْ يَكُونَ مرح. الآن، هو كُلّ فقط حول أنت،
    Bana o bakışı utandığı için attı. Open Subtitles لقد أعطاني تلك النظرة لأنهُ خجلان.
    Herkesin sevdiği ama birine itiraf etmekten utandığı bir şeyler vardır. Open Subtitles الجميع يملك ذلك الشيء الذي يحبه لكنهم يخجلون منه كثيراً ولذلك يرفضون الإعتراف به لأي أحد.
    Herkes utandığı bir şeyler yapmıştır. Open Subtitles قام الجميع بأمورٍ يخجلون منها
    Sana söylemeye utandığı bir şey yapıyordur belki. Open Subtitles ربما يفعل شيئاً يخجل من إخبارك عنه
    Evet, kardeşi yüzünden, ya da utandığı için. Open Subtitles أجل, بسببِ أخيه، أو بسببِ أنهُ خجلان.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more