| İyi bir boşaltma genelde benim uykumu getirir. | Open Subtitles | حسناً، التنفيس الجيد يشعرني عادة بالنعاس |
| Teşekkürler. Bira içmem. uykumu getiriyor. | Open Subtitles | شكراً لكني لا أشرب البيرة لأنها تجعلني أشعر بالنعاس |
| Gece uykumu mahvettikten sonra bir de günaydın mı diyorsun bana? | Open Subtitles | بعد أن أفسدت نومى ليالى؟ لم أسلمك للشرطة على أفعالك القذرة |
| uykumu böldüğünüz ve yemeğime pislik koyduğunuz yetmiyormuş gibi şimdi de eşyalarımı parçalıyorsunuz. | Open Subtitles | لم تكتفوا بمُجرد قطع نومى وإفساد طعامى بلتقومونالآنبتحطيمأغراضى,يالكممنمُثيرينللشفقة! |
| Biliyor musun uykumu iyi almazsam göz kenarlarım kırışıyor benim. | Open Subtitles | أتعلمين أن أصاب بتغضن الجلد حول العين لو لم أنم بالقدر الكافي. |
| Çok şey yaptınız, ama uykumu getirmediniz! | Open Subtitles | حسنا، تستطيعون ان تجعلوني العديد من الأشياء لكن النعاس ليس من أحدهم. |
| Çok heyecanlı değil... ama uykumu açacak. | Open Subtitles | إنها خطة غبية لكن بعض الإثارة قد تبقيني مستيقظاً |
| Güzellik uykumu siyasi bir gösterinin bozmasına henüz hazır değildim. | TED | لم أكن على استعداد لجعل حيلة سياسية تعارض نومي. |
| Bu alışılmadık yeni görev kafamı yorup boşaltacak ve uykumu getirecek. | Open Subtitles | و هذا العمل غير التقليدي يفترض به أن يجعل عقلي مُرهقا و من ثم فارغا لأشعر بعد ذلك بالنعاس |
| Oyunculuk tarzından dolayı-- benim her zaman uykumu getirir. | Open Subtitles | علي أن أعمل مع عمر و ذلك يجعلني دائما أشعر بالنعاس قليلا فقط أسلوب تمثيله |
| Daha fazla da içebilirim de uykumu getiriyor. | Open Subtitles | أوّد التناول أكثر من ذلك ولكنّها تشعرني بالنعاس |
| Gelinciklerle hiç uğraşmam. Polenleri benim uykumu getiriyor. | Open Subtitles | لا أعمل بالخشاش أبدًا لأن حبوب اللقاح تصيبني بالنعاس. |
| uykumu bölen de kim? | Open Subtitles | من الذى يقلق نومى ؟ |
| Hatta uykumu kaçırsan bile. | Open Subtitles | "حتى لو اضطررت ان تسلبنى نومى" |
| Güzellik uykumu rezil ettin! | Open Subtitles | انت تفسد نومى الهادىء! |
| uykumu bölen de kim? | Open Subtitles | من يقلق نومى ؟ |
| Dün gece geç geldim. uykumu alamadım. | Open Subtitles | سهرت الليلة الماضية ولم أنم جيداً |
| Dün gece pek uykumu alamadım. | Open Subtitles | لم أنم بالقدر الكافي ليلة أمس |
| Özür dilerim, son zamanlarda uykumu alamıyorum. | Open Subtitles | آسف، أنا لم أنم جيداً. |
| Bu stres uykumu getiriyor. | Open Subtitles | الاجهاد من ذلك يسبب لي النعاس |
| Acayip uykumu getiriyor ilaçlar. | Open Subtitles | هذا الدواء يسبب لي النعاس. |
| Hayır, bu benim uykumu getirir. | Open Subtitles | لا، ستجلب لي النعاس |
| Ah! Önemi yok, uykumu kaçırır zaten. | Open Subtitles | لا بأس ، القهوة ستبقيني مستيقظاً طوال الليل |
| Genelde bebek gibi uyurum. Bir şey uykumu kaçırdı. | Open Subtitles | شيءٌ ما أبقاني مستيقظاً |
| Ama tahammül edemeyeceğim ve uykumu kaçırtacak şey, ki uykuyu da severim büromda başına buyruk bir ajanın olduğu düşüncesidir. | Open Subtitles | هو عندما أنام و أنا أحب نومي هو فكرة غرور غير مسؤول في مكتبي |