"uykusu" - Translation from Turkish to Arabic

    • نوم
        
    • نومها
        
    • نومه
        
    • قيلولة
        
    • القيلولة
        
    • سبات
        
    • البيات
        
    • النوم
        
    • بالنعاس
        
    • السُّبات
        
    • نومًا
        
    • نعسان
        
    • مرهقه
        
    • نوماً
        
    • هنيئة
        
    Diğer yandan, REM uykusu, uyanık beyin faaliyetiyle benzerliğinden dolayı işlemsel hafıza takviyesi ile doğrudan alakalıdır. TED نوم الريم، من ناحية أخرى، بتشابهه مع نشاط الدماغ المستيقظ، يقترن بترسيخ الذكريات الإجرائية.
    uykusu, değerli yoldaş Erich Honecker'in emekliliğini görmesini engelledi, Open Subtitles لقد أخفى نومها تقاعد الرفيق المحترم إريش هونيكر لقد أخفى نومها تقاعد الرفيق المحترم إريش هونيكر
    Bana borçluydu ve uykusu çok ağır. Open Subtitles كـان يدين لي بواحدة، أضف، أن نومه ثقيـل.
    - Öğleden sonra uykusu için gitmek zorunda olan bu yaşlı beyefendinin yerini almak ister misin? Open Subtitles بينما يذهب لأخذ قيلولة بعد الظهر؟ نيلسون , لو اني ربما
    Özgürlük uykusu sonraya kaldı sanırım. Open Subtitles أعتقد أنّ القيلولة لأجل الحرّيّة سنأخذها لاحقاً
    Kışın öyle fena bir depresyona giriyor ki tam bir kış uykusu moduna giriyor Open Subtitles يصيبه الإحباط خلال الشتاء فيدخل في حالة سبات عميقة. لا يغادر المنزل.
    Ve iyi bir gece uykusu için sağ kolumu vermez miydim sizce? Open Subtitles أضحي بذراعي الأيمن .من أجل نوم ليله سعيده
    Geceyi burada bitirip biraz güzellik uykusu çekmeye ne dersin? Sen git. Open Subtitles مارأيك بأن نطلق عليه الليل ونحصل عل نوم جميل؟
    Vittoria'nın yanında, kuş uykusu uyurum, hiç belli olmaz. Open Subtitles لكني لدي كرسي حلاق مريح سأغط في نوم عميق قرب فيتوريا و ما ادراك أنا أعرف
    Annemin derin uykusu, onun ilk serbest seçimlere katılmasını da engelledi. Open Subtitles لم يسمح لها نومها العميق بالمشاركة في أول انتخاب حر
    uykusu Ariane'nin yeni erkek arkadaşının evimize taşınmasından onu korudu. Rainer, sınıf düşmanı ve barbekü adam. Open Subtitles وقد وفر عليها نومها مشاهدة انتقال صديق أريان راينر، عدو الطبقات و رجل المشاوي
    uykusu, işin kahramanlarının nasıl işsiz kaldıklarını görmesini engelledi. Open Subtitles لقد تجاهل نومها كيف أصبح أبطال العمل عاطلين عن العمل لقد تجاهل نومها كيف أصبح أبطال العمل عاطلين عن العمل
    uykusu açılmasın diye. Open Subtitles حتى يتمكن من إكمال نومه و كسله الشديدين
    O bilmeyecek. uykusu ağırdır. Open Subtitles إنه لن يعرف ، إن نومه ثقيل.
    Hayır... tek istediğim şey çok uzun bir öğle uykusu. Open Subtitles لا ... كل ما أحتاجه أخذ أطول قيلولة في التاريخ
    Komple kış uykusu değil elbette ama kestiriyorum. Bolca hem de. Open Subtitles ليس سُبات كامل، إنما فترات قيلولة كثيرة.
    "Öğle uykusu için çok büyüğüm" dediği anda sızdı. Çok tatlı. Open Subtitles قال "كبرتُ على القيلولة" ثمّ سرعان ما نام
    120 yıllık kış uykusu, aileni veya arkadaşlarını bir daha göremeyeceğin anlamına gelir. Open Subtitles لتقضي 120 عاماً في سبات ألا ترى عائلتك ولا أصدقاءك أبداً
    Çoğu beslenir, fakat kış uykusu vakti yaklaştıkça Open Subtitles ايتغذي الجميع لكن مع اقتراب وقت البيات الشتوي
    Bu nedenle mi Kralımın uykusu kaçıyor ve erkeğim sıcacık yatağını terk ediyor? Open Subtitles إذا هذا هو السبب الذى يمنع ملكى من النوم ويبعده عن سريرة الدافئ؟
    uykusu olmadığını söyledi. Ben de yatağa gittim. Open Subtitles قال انه لم يكن يشعر بالنعاس وأنا خلدت للنوم
    Kış uykusu hastalığın var ama görme yeteneğin yakında geri gelecektir. Open Subtitles لديك مرض السُّبات ,لكن نظر عيناك سيرجع بمرور الوقت
    O yatak odası çok şeye tanıklık etmiştir ama aralarında iyi bir gece uykusu olmadığı kesin. Open Subtitles مؤكد أن غرفة النوم تلك شهدت أمورًا كثيرة ولكن أعتقد أنها شهدت نومًا هنيئًا أبدًا
    Fotoğraf makinesini getirin. Bart'ın uykusu geldi. Open Subtitles جهزوا غرفة النوم فأنا نعسان جداً
    Becky'nin uykusu var. Babası onu uyutsun istiyor. Babası punch'ın tadını çıkaracak, onu sen yatırsan? Open Subtitles بيكي مرهقه وتريد أن يضعها أبيها في السرير الأب يستمتع بشرب العصير الأن
    - Jamie'nin tavşanını mı? - Evet. Ama meğerse uykusu çok ağırmış. Open Subtitles نعم، لكن أتضح بأنه كان يحلم بعد نوماً عميق
    İyi bir gece uykusu çekti. İyi gelmiş gibi görünüyor. Open Subtitles لقد حظيت بليلة هنيئة وقد ساعدها ذلك كما ترين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more