"uyuduğu" - Translation from Turkish to Arabic

• ينام
• نامت

Bu adam bütün gününü uyuduğu yerde dilencilik yaparak geçirirdi.
لقد قضى معظم يومه يتوسل في الساحة التي ينام فيها

Normal insanların çoğunlukla uyuduğu zamanlarda zamanımı takas etmekle meşguldüm.
أثناء الساعات التى ينام فيها الأناس الطبيعيون كنتُ مشغولاً فى استغلال وقتى

Birilerinin uyuduğu sıkışık bir yerde değil.
لان هذا المكان ضيقاً ويوجد فيه شخصاً أخر ينام فيه

ve onları Walter'ın uyuduğu yere saklamayı seviyorum.
وأحب أن أخفيهم دوماً في المكان الذي ينام فيه والتر

Altı ay boyunca uyuduğu her yeri bilmek istiyorum.
و أريد معرفة كل الأمكان التي نامت بها للست سنوات الفائتة.

uyuduğu tek yer de yuva.
و الحضانة هي المكان الوحيد الذي ينام فيه

uyuduğu zaman kamyoneti alacağız. Sonra şehre gidip her şeye yeniden başlayacağız.
سنأخذ الشاحنة عندما ينام ونذهب للمدينة و نبدأ من جديد

Çocukların uyuduğu gibi, genişçe açılmış kollar, yüksüz, stressiz...
مثلما ينام الأطفال بأذرع مفتوحة بدون قلق و عدم إجهاد

Ama önünde genellikle birileri uyuduğu için görünmüyor.
ولكن لا يمكنك أن ترى، لأن י ج 'ט شخص الذي ينام دائما في الجبهة.

Babamın bütün o yıllarca o cadıya uyuduğu yerde uyumayı reddediyorum.
انا ارفض ان انام في المكان الذي كان ينام فيه والدي مع تلك العجوز القبيحة

Eğer yanılmıyorsam annenin de bebek uyuduğu zaman uyuması gerekiyor.
حسنا ان كنت أتذكر جيدا, الأم من المفروض أن تنام بعد أن ينام الرضيع

O şeyle uyuduğu sürece yaşayacağı tek aksiyon o olacak.
حسنا، طالما أنه ينام مع ذلك الشيء، فهي الإثارة الوحيدة التي سيحصل عليها.

Güneş gökyüzünde doğru açıya ulaştığında odaklanmış bir ışık demeti aynalardan sekerek ışık dağıtıcına çarpacak ve vampirin uyuduğu büyük odayı aydınlatacak.
حينما تصل الشمس الزاوية اليمنى من السماء، سينعكس شعاع ضوئي مركّز على طول المرايا ويضرب الموزع، فيضيء الغرفة الكبيرة حيث ينام مصاصي الدماء.

İçindeki Goa'uld uyuduğu sürece, Sha're onun hafızasını paylaşacaktır.
طالما " الجواؤلد " ينام بدخلها , " شاراى " تشاركة ذكرياته

Kocamın uyuduğu yerde kocaman, büyük bir boşluk var.
إنه فقط المكان الخالى حيث ينام زوجى.

Şeytanın uyuduğu yeri görmek isterdim.
أنا أود أن أرى حيث الشيطان ينام.

Sorun şu ki; anahtarını uyuduğu yastığın altında saklıyor.
المشكلة هي أنه ينام والمفتاح تحت وسادته

Burası şefin uyuduğu yer.
عليك أن ترى أين ينام الشيف عاده

Bu oda da teyze ve amcamın uyuduğu yer.
وهذه الغرفة التي ينام بها الخال والخالة

Dokunduğu, kullandığı, oturduğu, uyuduğu...
لمسته استخدمته جلست عليه نامت عليه

uyuduğu barakanın içinde benzin bidonları bulduk.
وجدنا حاوية للبنزين داخل الكوخ حيث نامت