O gece ağlayarak uyumuş ama ertesi sabah ne yapmış peki? | Open Subtitles | بكى حتى نام تلك الليلة، لكن في اليوم التالي، ماذا فعل؟ |
Gece uyumuş bir birey ile uyanık kalıp fazla hareket etmemiş bir bireyi karşılaştırdığımızda uyku sırasındaki enerji tasarrufu bir gecede 110 kalori. | TED | إن قارنت فردا نام ليلا، أو بقي مستيقظا ولم يتحرك بشكل كبير، فإن توفير الطاقة بالنوم هو حوالي 110 سعرة حرارية في الليلة. |
Adamı dışarı çıkar. İş başında uyumuş gibi görünsün. | Open Subtitles | خُذاه إلى الخارج إجعلاه يبدو وكأنه نائم أثناء العمل |
Ve bir şey söylese bile, ben çoktan uyumuş oluyorum. | Open Subtitles | وحتى لو قالت شيئاً فيما بعد، أكون قد نمت |
O eve geldiğinde ben uyumuş oluyorum, ben ayrıldığımda da o. | Open Subtitles | أكون نائمة عندما يصل إلى المنزل ويكون هو نائماً عندما أغادر، |
Bu arada ben eve döndüğümde o çoktan uyumuş oluyor. | Open Subtitles | وأهرع لحضور فطور العمل وعندما أعود إلى المنزل، يكون نائماً |
Bütün gece uyumuş. Uyandığında ise Lee bütün evi temizliyormuş. | Open Subtitles | لقد نامت طوال الليلة، وعندما أستيقظت لقد كان ينظف المكان |
Muhtemelen, arabada bir berduş uyumuş, ya da belki sadece tuvalet olarak kullanmış... | Open Subtitles | نعم، على الغالب أنّ مشرّداً نام في السيـّارة أو ربـّما استخدمها كمرحاض وأكمل طريقه |
Evet, muhtemelen arabada bir berduş uyumuş. | Open Subtitles | نعم، على الغالب أنّ مشرّداً نام في السيـّارة |
Direksiyonda uyumuş, araba kontrolden çıkmış ve devrilmiş. | Open Subtitles | نام صديقنا على المقود ثم اصطدم بالحاجز وسارة مسافة طويلة والأمر مجرد كذبة |
Ah, soda krakeri gibi zayıf ve kıyafetleri kırışıktı, sanki, ah, onlarla uyumuş gibi. | Open Subtitles | مهلهة وثيابه كانت متجعدة تبدو كإنه نام بهم |
Eğer Polis Şefi gelmezse direksiyonda uyumuş zannedebilirler. | Open Subtitles | رئيس الشرطة لا يحضر سيبدو كأنه نائم في البيت |
Ben, huh... şuan da ya sarhoş ya da uyumuş olduğunu biliyorum, fakat seni gördüğümde sana söyleyeceğim şey planladığım hiçbir şey yolunda gitmedi. | Open Subtitles | اعلم انك مخمور او ربما انت نائم ساخبرك عندما اراك ببعض الامور |
Dün gece bununla ormanda uyumuş gibisin. | Open Subtitles | يبدو و كأنك كنت نائم بهذا الشيء? في غابه? |
Evlenmemiz için üç saatten az kaldı ve sen çöp kutusuda uyumuş gibi gözüküyorsun. | Open Subtitles | سنمشي فب الممر في أقل من 3 ساعات و يبدو أنكي نمت في القمامة |
Üstündekilerle uyumuş gibi görünüyorsun ve bana bakmıyorsun bile. | Open Subtitles | تبدو وكأنك نمت في تلك الملابس. وأنت لا تقوم حتى بالنظر إلي. |
Geceyarısından önce dönmeyiz. O zamana uyumuş olursun. | Open Subtitles | . لكن لن نعود حتى منتصف الليل قد تكونين نائمة حينما نعود |
Kalktığında bataklıkta uyumuş gibi olursun. | Open Subtitles | من الممكن أن تتصوري بأنك نائمة في المستنقع. |
Bu da yatağın. efsaneye göre Garibaldi burada uyumuş. | Open Subtitles | ذلك السرير أسطورة نامت عليه غاريبالدي هنا |
Kaza sırasında uyumuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنه كان نائما خلال الحادث |
Senin gibi küçük kızlar bu saatte uyumuş olurlar. | Open Subtitles | الفتيات الصغيرات مثلك يجب ان يكونوا نائمين الآن |
Neyse, bakıcımız vardı... ve Melody ve ben uyumuş... | Open Subtitles | على أي حال كان عندنا جليسة الأطفال تلك و كنا قد نمنا أنا و ميلودي, بل ميلودي |
Bugün olayları ele alışından ötürü onunla gurur duyduğumu söyleyecektim ama uyumuş bile. | Open Subtitles | كنت فقط اريد أن اخبرها كم أنا فخور عن كيف تعاملت مع نفسها اليوم ، لكنها كان نائمه من قبل |
Bir yerde uyumuş olman lazım. | Open Subtitles | لا بدَّ أنّك نمتَ في مكانٍ ما |
Ben de kendi odamda seni yerde uyumuş bulunca korkuyorum. | Open Subtitles | هذا يفزعني عندما أستيقظ و أجد مؤخرتك القبيحة على أرضي. |