"uzmanlığım" - Translation from Turkish to Arabic

• تخصصي
• خبرتي
• إختصاصي
• تخصصى
• اختصاصي
• تخصّصي
• خبراتي

CDC'deki işim düşünülürse bulaşıcı hastalıklar uzmanlığım. En uygun kişi benim.
فإن الأمراض المعدية هي تخصصي أنا الأكثر كفاءة بسهولة

Kardeşim söz konusuysa düşmanlık ve reddedilme benim uzmanlığım.
عندما يتعلق الأمر بأخي، العدائية و التعسُّف هي تخصصي

Bu takıma tıbbi uzmanlığım sayesinde getirildim.
لقد أُحضرتُ إلى هذه الفريق بسبب خبرتي الطّبّيّة.

Beni bu şirkete pazarlama uzmanlığım için getirdin, doğru mu?
قمت بإحضاري لهذه الشركة بسبب خبرتي في التسويق، صحيح؟

Sonuç olarak, el ameliyatları uzmanlığım oldu.
ونتيجة لذلك، فكرتُ بجعل جراحة اليد إختصاصي.

Gözlerinde de Schmidt metodunu kullanacağım. Bu benim uzmanlığım.
. وفى العينان سأقوم بعمل عملية شميدت . هذا تخصصى

Dişçiden korkan kişiler benim uzmanlığım.
جعلت من فوبيا طب الأسنان اختصاصي.

Geçmiş dediğiniz Sayın Yargıç benim uzmanlığım olur.
حسناً الماضي أيها القاضي هو تخصصي

Benim uzmanlığım sığır eti alanındadır.
حسناً, تخصصي هو في مجال اللحم البقري

Eh, benim uzmanlığım sığır eti alanında.
حسناً, تخصصي هو في مجال اللحم البقري

Fas'daki göçebe kabile benim uzmanlığım.
قبائل الترجال في المغرب هو تخصصي

uzmanlığım insan saldırıları üzerine hayvan saldırıları değil.
تخصصي في الهجمات البشرية ليس الحيوانية

Benim uzmanlığım olmasa, bildiklerinizden fazlasını bilemezdiniz.
حسنا, بدون خبرتي ,لن تكون لديك معرفة كما هي لديك الان.

Benim uzmanlığım olmadan, bu davanın süreç içerisinde yavaşlayarak duracağını anlayacaksınız.
طالما أنّك تدرك أنّ القضية ستتوقف عن التقدم بدون خبرتي.

Lakin, benim seri katiller ve onların izlediği yönleri bulmaktaki uzmanlığım bu davaya oldukça katkı sağlayacaktır.
ان خبرتي بالقتلة المتسلسلين وطريقة تصرفهم ستكون مساعدة كبيرة لهذا التحقيق

Kusura bakma, Cherrybombshell, benim uzmanlığım buzdur.
آسفة يا شيري بومبشميل، إختصاصي هو الثلج

- Kanunun nüansları benim uzmanlığım değil -
حسنا أمور القانون ليست من إختصاصي

uzmanlığım Cheyonne Füme Bıldırcın.
إختصاصي هو اللحوم المدخنه

Benim uzmanlığım, yaşamımdaki tek güzel şey evde katledilirken, işimi yapmaktır.
تخصصى ان اقوم بعملى بينما الشيء الجيد الوحيد في حياتي فى البيت، يذبح.

Bu benim uzmanlığım değil mi?
هذا تخصصى, أليس كذلك ؟

Bu benim uzmanlığım.
تشاء المصادفة إن هذا الأمر من اختصاصي!

Acı zihindedir. Bu da benim uzmanlığım.
الألم في العقل وهذا تخصّصي

Kayıp insanlarla ilgili soruşturmalardaki uzmanlığım babamı bulma çabamdan kaynaklanıyor.
خبراتي في التحقيق بالاشخاص المفقودين جاءت من أمر واحد... .