"vücutları" - Translation from Turkish to Arabic

    • أجسامهم
        
    • الأجسام
        
    • الأجساد
        
    • أجساد
        
    • أجسام
        
    • اجسامهم
        
    • أجسادهم
        
    • لحمهم
        
    • جثثهم
        
    • الهيئات
        
    • أجسادهن
        
    • وأجسادهم
        
    • الاجساد
        
    • بأجسادهم
        
    İnsanlarla vücutları hakkında konuşmayı bırakmalısın, ve nereden, bilirsin, bebeklerin nereden geldiğinden. Open Subtitles لا يجب أن تتكلم مع الناس عن أجسامهم ومن أين يأتي الأطفال
    Uyudukları zaman vücutları fazla mesai yapıyor, vücudun enerji veren glükoz deposunu yakıyor. TED عندما ينام المصابون بالأرق، فإن أجسامهم تظل تعمل ساعات إضافية. مستهلكة الطاقة التي يستمدها الدماغ من الجلوكوز.
    Bu tedaviler bir gün tıpta devrim yaratabilir ve sonsuza kadar içinde yaşadığımız vücutları dönüştürebilir. TED يومًا ما قد تُحدث هذه العلاجات ثورةً في الطبّ وتغيّر، للأبد، الأجسام التي نحيا بها.
    Kardeşlerim, bu sahte vücutları aşağılamaya hazır olun. Open Subtitles أيتُها الأخواتْ, كونوا على إستعداد لتدنيس هذه الأجساد من الخطايا.
    Ölü vücutları incelemek bir şey yaşayan kurbanları incelemek bambaşka bir şey. Open Subtitles فحص جثث الموتي شئ، وفحص أجساد الـأحياء، شئ آخر.
    Sporcuların vücutları birbirinden çok daha farklı duruma gelmiş. TED أصبحت أجسام الرياضيين أكثر اختلافًا بكثير عن بعضها.
    vücutları hiperaktif bir beze gibi bu bileşiği aşırı üretiyor. Open Subtitles في الاشياء المختبرة اجسامهم تعاني من افراط في انتاج المركب
    Fakat işin aslı şu ki herkes bir doktorla rahatça vücutları hakkında konuşabilmelidir. TED ولكن حقيقة المسألة هي أن كل شخص يجب أن يشعر بالراحة في التحدث إلى طبيب عن ما يحدث في أجسامهم.
    Ve vücutları her gece, her gece sıkıdır ve pürüzsüz, tenin olması gerektiği gibi. Open Subtitles و كل ليلة هي ليلتهم0 كما أن أجسامهم قوية و مشدودة0 و ناعمة0
    Eğer zehir yüklü bir ağa düşerlerse vücutları felç olacak ve kıpırdayamaz hale gelecekler. Open Subtitles اذا مسكناهم في شبكة محمله بالسم أجسامهم ستصبح مشلوله وهم لَن يتزحزحوا
    Eğer zehir yüklü bir ağa düşerlerse vücutları felç olacak ve kıpırdayamaz hale gelecekler. Open Subtitles اذا مسكناهم في الشبكة محموله بالسم أجسامهم ستصبح المشلوله وهم لَن يتزحزحوا
    Onların vücutları seninki gibi düzgün olsaydı, ekip değiştirirdim. Open Subtitles لو كانت أجسامهم جميلة مثلك كنت لأغير موقفي.
    Bir gün bu vücutları kaybedecek olduğumuz gerçeği daha fazlasını istememe neden oluyor. Open Subtitles حقيقة ان يوماً ما سنفقد هذه الأجسام تزيدني برغبة
    Yumurtalar anne-babalarının çürüyen vücutları ile zenginleşen soğuk suyun altında gelişirler. Open Subtitles بيضهم سينمو تحت ثلج الشتاء في الماء الغنى من قبل أبائهم ' الأجسام الزائلة
    Anında ayrıt edebilir ve önünden geçen vücutları sınıflandırabilirdi. Open Subtitles بإمكان أن يُميز و يُصنف الأجساد التي كانت تمر
    Acil durum önlemimiz bütün sıcak vücutları tek bir yerde topladı. Open Subtitles فبسبب إجراءات الطوارئ فقد تم وضع جميع الأجساد الدافئة في مكان واحد
    Öbür kadınların vücutları bizim oyuncağımız olur. Open Subtitles أجساد النساء الأخريات ستكون لعبتنا
    Düz erkekler gerçekten diğer erkeklerin vücutları hakkında yorum yapmazlar. Open Subtitles الرجال المستقيمون لا يعلقون على أجسام الرجال الآخرين
    Çarmıha gerilme bittiğinde, vücutları kaslarının kontrolünü kaybeder... bağırsakları ve mesaneleri boşalır, bunun sonucu yürüyen bir bok yığını olur. Open Subtitles حينما انتهى الصلب فقدت اجسامهم عضلاتهم سكب الامعاء والمثانة فى العملية النتيجة التى منها تلك الكومة المتنفلة من الفضلات
    Çünkü ilacı işleme biçimleri, tıpkı vücutları gibi, hızla değişir. TED هذا بسبب تغير طريقتهم في التعامل مع الدواء، كما أجسادهم.
    vücutları kibirle dolu ve her kim onların irfanına ulaşırsa seçimini yapmış demektir. Open Subtitles انهم يتشدقون لحمهم... ... وكان أي رجل ربما تكون المعرفة منها كلما كان ذلك chooseth.
    vücutları batı yakasında bir odaya yığdıktan sonra tüfeğini ağzına dayayıp intihar etti. Open Subtitles كدس جثثهم بنظام فى حجره فى الجناح الغربى.. و بعد ذلك وضع ماسورتى بندقيته فى فمه
    Tanınamaz haldeki vücutları gördükçe bu korkunç ölüm yüzünün, en acı felaket olabileceğinin farkına vardım. Open Subtitles مشاهدة الهيئات مشوهة بشكل يصعب التعرف عليها , كان ل تحقيق هذه الكارثة المؤلمة يمكن أن يكون وجه أبشع من الموت.
    vücutları hakkında hiçbir şey bilmiyorlar ve sonuçlarını da görüyorsunuz. Open Subtitles إنّهن جاهلات حول أجسادهن وما رأيتِه اليوم، هو نتيجة ذلك
    Zihinleri , vücutları kırılgan her türlü olumsuz etkiye duyarlılar. Open Subtitles عقولهم وأجسادهم هشّة مُعرضين لجميع أنواع التأثيرات السلبية
    Little Big Horn savaşında... derileri yüzüldü... vücutları parçalandı... ve güneşte çürümeye bırakıldılar. Open Subtitles يشقون الاجساد طوليا بكل بساطة بعد ان تتعفن في الشمس
    Kendi vücutları üstünde hiç bir tasarrufları yok. TED ولا يملكون حق التصرف بأجسادهم ولا حتـي حياتهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more