"varlığım" - Translation from Turkish to Arabic

    • وجودي
        
    • حضوري
        
    • وجودى
        
    • ممتلكاتي
        
    • كيان
        
    • أملكه
        
    • تواجدي
        
    • تتكيّف
        
    • أملاكي
        
    • موجوداُ
        
    Şu andaki, bu noktadaki varlığım kapana kısıldı ve kayıt altına alındı. Open Subtitles وجودي في هذه اللحظة، على هذه البقعة، الآن تمت الإحاطة به وتسجيله.
    varlığım tekdüzelik nedeniyle işkence görüyordu ki bu öyle bir gerçeklik ki genellikle katlanılmazdır. TED وجودي كان معذباً من قبل الملل والرتابة، واقع في كثير من الأحيان كان صعب علي أحتماله
    Benim varlığım geçici olabilir, ama bu sorun değil, parçası olduğum şu şeye bakın. TED لعلّ وجودي يكون مؤقتاً، لكن لا بأس في ذلك والسبب، يا إلهي، انظروا من أي شيء أصبحتُ جزءاً.
    Fiziki varlığım ve ben ofisimizde olacağız, eğer bize ihtiyaç duyarsanız. Open Subtitles حضوري المادي و أنا سنكون في مكتبي ؛ في حال تَحتاجَني
    varlığım sona yaklaşırken bu bir yenisine başlamak demek. Open Subtitles , وحيث أن وجودى على وشك الإنتهاء فقط لأبدا مرة أخرى بطرق مجهولة
    "Bütün varlığım" derken ne kastettiklerini bilmiyorum. Open Subtitles -هذا ما أحاول قوله "لا أعلم ماذا يقصدان بـ"كل ممتلكاتي
    Bilgi denizinde yaratılmış, yaşayan, düşünen bir varlığım. Open Subtitles انا حي ، كيان مفكر الذي صنع في بحر المعلومات
    Tüm varlığım bu ama gençliğe içilir. Open Subtitles هذا جل ما أملكه ولكن الشباب يكفي لاحتساء المشروب
    Bana öyle geliyordu ki buradaki varlığım çarpıtılmış ve alacakaranlık anılara ve hiç şüphesiz,berbat bir yazgıya doğru adım adım ilerliyordu. Open Subtitles شعرت بأن وجودي هنا أصبح محرّف، ذاكرة غبشة وبدون شك، مصير فظيع
    Ve benim varlığım, size göre anlamsız ve akıl almaz olmakla birlikte, hayat kurtarıyor! Open Subtitles و وجودي رغم غرابته بالنسبة لك ينقذ أرواحاً
    O ofisteki varlığım, ancak şansımı azaltır. Open Subtitles فقط وجودي في ذلك المكتب هو ما يُنقِص من فُرصي
    Benim varlığım onun güven sorununa yardımcı olmayacak. Ben evimde olacağım. Open Subtitles وجودي لن يُساعدها في كسب ثقتها سوف أكون في شقتي
    Sanırım sadece kendi varlığım dışındaki şeylerden ilgisiz olduğum gerçeğini çürütebilirim. Open Subtitles أفكر وراء نقطة وجودي الأناني القليل الآن, حسناً؟
    varlığım, yanından bir etek geçse kendini öldürmekle tehdit eden karısından gizli tutuldu. Open Subtitles وجودي بقي في طي الكتمان عن زوجته التي هددت بإلانتحار متي مرت تنورة بجانبه.
    Ona göre, varlığım sadece, onun hayatını sona erdirecek bir araçtı. Open Subtitles بالنسبة لها وجودي كان فقط أداة لتنهي بها حياتها
    Bildiğin gibi, onların yanındayken varlığım yardımcı olmanın tam zıddı demek oluyor. Open Subtitles وكما تعلمين .. حضوري بينهم .. سيُفهم بمعني أخر غير المساعدة
    Genel olarak yürüdüm ama bilirsin, varlığım hissedildi. Open Subtitles وفي الغالب كنت امشي ولكن اهم شي حضوري الوجداني
    Belki buradaki varlığım hatırlamanıza yardımcı olur. Open Subtitles ربما وجودى هنا يساعدك على التذكر
    2 kelime dostum net varlığım. Open Subtitles :الرد في كلمتين يا صديقي حماية ممتلكاتي
    Bu okulda otuz yıl harcadıktan sonra sadece görünmeyen, duyulmayan bir varlığım. Open Subtitles هذا بعد قضاء ثلاثون سنةَ في هذه المدرسةِ انا فقط كيان غير مسموع غير مرئي.
    Hayattaki tek varlığım, sensin. Open Subtitles أنت كل ما أملكه الآن
    varlığım başlı başına sorun. Open Subtitles أعتقد أن المشكل يكمن في تواجدي.
    Lakin varlığım olmadan epey bir süre daha idare etmeniz gerekecek. Open Subtitles ولكن عليكَ أن تتكيّف على غيابي فترة أطوّل.
    Yarın hesap dökümümü getireyim ister misin, böylece ne kadar varlığım olduğunu ne kadar vergi ödediğimi ve ne kadar hastane masrafı yaptığımı görürsün. Open Subtitles هل تريدين مني أن أتصل بمحاسب ليخبرك عن قيمة أملاكي الخاصة و كم أدفع من الضرائب و حتى كم كانت فاتورة المستشفى ؟
    Bir çok kez intihar ettim neredeyse, varlığım yok artık. Open Subtitles قتلتُنفسيمراتكثيرة... ولم أعد موجوداُ حتى ... .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more