"ve özür" - Translation from Turkish to Arabic

    • وأعتذر
        
    • وأَنا آسفُ
        
    • ونعتذر
        
    ve özür dilerim ama şu anda buraya kadar. Open Subtitles وأعتذر حين أخبرك بأنّ الوضع الآن يستدعي القيام باللازم.
    Rolü senin üzerinde denedim ama bu çok yanlıştı. ve özür diliyorum. Open Subtitles كنت في حالة آلية دفاعية معك وهذا خطأ مشين وأعتذر
    - Kabul ediyor ve özür diliyorum ama Kraliyet Ordusu'ndan misafirlerimiz geldiğinden beri sosyal ziyaretlere zaman ayıramadım neredeyse. Open Subtitles أوافقك وأعتذر ولكن منذ وصول ضيوفنا من الجيش الملكى أصبح لدى القليل من الوقت لإلقاء خطب عامة
    O yüzden bunu anladığımı göstermek ve özür dilemek istedim. Open Subtitles وأنا أردتُ تَشويفك بأنّني أَعْرفُ، وأَنا آسفُ.
    Hepinize yalan söyledim ve özür dilerim. Open Subtitles كَذبتُ إلى كلّكم، وأَنا آسفُ.
    Strateji ile ilerleyecek, geri dönecek ve özür dileyecektik. TED سوف نستخدم استراتيجية وسنعود إليهم ونعتذر
    Hatalar yaptığımızı biliyoruz ve özür dileriz. Open Subtitles نحن نعلم أننا ارتكبنا أخطاء ونعتذر عن ذلك
    ve özür dilerim, orijinal göz renginizi bulamadık. Open Subtitles وأعتذر لكِ، لم نستطع مُطابقة لون عيناك الأصلي
    Hazinenin krallığında, talihsizliklere ve kan dökülmesine neden olduğunu biliyorum ve özür diliyorum. Open Subtitles أعرف أن الكنز قدجلبلمملكتك... سوء الحظ وإراقة الدماء ... وأعتذر بسبب هذا
    Evet, hatalıydım ve özür diliyorum. Open Subtitles صحيح ، وكنت خاطئة بذلك وأعتذر لك
    Uzun zamandır görüşemedik ve özür dilerim. Open Subtitles أنا,أنا اعلم لقد تأخرت وأعتذر لذلك.
    Anlıyorum ve özür dilerim, gerçekten, ama izin belgemiz var. Open Subtitles أنا أتفهم هذا وأعتذر, ولكن هذا أمر
    Benden, onu temsil etmemi ve özür dilememi istedi. Open Subtitles وطلب منى أن أتي هنا وأمثله وأعتذر
    Bak, üzgünüm ve özür dilemek istiyorum. Open Subtitles اسمعي، لقد خذلتك وأعتذر.
    Çünkü hatalıydım ve özür diliyorum. Open Subtitles كنت مخطئ، وأعتذر
    Şimdi git ve özür dile. Open Subtitles حسناً الان إذهب وأعتذر
    ve özür diliyorum. Open Subtitles وأَنا آسفُ.
    Düşündüm de, belki beraber Dalton'a gideriz ve özür dilersin-- Open Subtitles لذا لقد كنت أفكر أن نذهب معاً لأكاديمية (دالتون) ونعتذر
    Bobby, bekle. İçeri gireceğiz ve özür dileyeceğiz. Open Subtitles بوبي انتظر سنعود للداخل ونعتذر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more