"ve bizim" - Translation from Turkish to Arabic

• و نحن
• ولنا
• ونحن
• وليس لدينا
• و علينا
• مثلنا و
• نحن و
• ونحتاج
• ونُريد
• و أننا
• و تحضيراتهم
• وبالنسبة لنا
• و نلتزم
• ومن أجلنا
• ان يشاركنا بهم

ve bizim de neden edilmemesi gerektiğini anlatma şansımız olacak.
و نحن سنحصل على فرصة لقول لماذا عليها ان تبقى

yaşların Rohan'ın aklında çok soruya yol açacak... ve bizim o sorulara verecek cevabımız yok.
دموعكَ سَتَرْفعُ الكثير مِنْ الأسئلةِ في عقلِ روهان و. نحن لَنْ يَكونَ عِنْدَنا أيّ أجوبة إلى أسئلتِه.

Bu, onun ve bizim için çok şey ifade ediyor.
كما تعلم, كان تواجدك يعني حقا الكثير إليها , ولنا جميعا

ve bizim burada yapmak için bulunduğumuz şey Puerto Rico veya geçmiş hakkında konuşmak değil
ونحن لسنا هنا للتحدث عن بورتوريكو .. ولا عن الماضي ..

Ama şu anda esirleri vuruyorlar ve bizim sadece tek bir silahımız var.
لكن هناك العديد من السجناء يقتلون الان وليس لدينا سوى بندقية المانية واحدة

Bir yuva vampirin birden iyi davranmaya başlamasını masum insanların kanını emmeyi bırakmasını ve bizim de bunu yutmuş olmamızı mı?
، أن مخبأ لمصاصي الدماء يتصرفون بلطف يأخذون راحة من مص دماء ، الأشخاص البريئة و علينا أن نصدق هذا؟

Onun bizim peşimizden gelmesini ve bizim de onun peşinden gitmemizi durduracak bir anlaşma.
حسناً ، شيء مثل ، هو يتوقف عن السعي وراءنا و نحن نتوقف عن السعي وراءه

Bu grubu görmem gerekiyor çünkü pazartesi bir karar vermemiz gerekiyor, çünkü 71 gün içinde evleniyorum ve bizim hala...
يجب علي ان ارى الفرقة لانه يجب علي اتخاذ قرار بحلول يوم الاثنين لانه سأتزوج بعد 71 يوماً و نحن مازلنا لا نملك .. ِ

Bu ameliyat sana zaman kazandıracak ve bizim daha fazla zamana ihtiyacımız var .
تلك العملية ستمنحكَ وقتاً لازماً و نحن بحاجه لوقت أكثر

Kötü haber ise bu planı tamamlayamadı, ve bizim acil olarak birşey yapmamız gerekiyor.
الاخبار السيئة انها لم تكمل و نحن يجب ان نفعل شيئا

Dünyayı kendi ve bizim iyiliğimiz için düzene sokmaya çalışıyorum sadece.
مجرد محاولة للعودة إلى المسار الصحيح لأجله ولنا

Senin adına ve bizim adımıza heyecanlıyım.
إني متحمسٌ لك، ولنا. إنهُ لأمر مهم وكبير.

DEO ve bizim için yaptığı onca şeyden sonra uyandığında bu hayatın onu beklediğini sağlamak bizim sorumluluğumuz gibi geliyor.
أنت تعرف ، مع كل ما تقوم به لادارة مكافحة الخوارق ولنا كنت أفكر أنه من مسؤوليتنا ألتأكد

Beton ve çeliği azaltmalı ve daha büyümeliyiz ve bizim üzerinde çalıştığımız şey 30 kat yüksekliğinde ahşaptan yapılmış binalar.
نحتاج أن نقلل حاجتنا إلى الأسمنت والصلب ونحتاج أن نبني مباني أطول، ونحن نعمل على بناء مباني خشبية من 30 طابق.

Biz 15 yıldır burda yaşıyoruz ve bizim de hiç arkadaşımız yok.
نحن نعيش هنا منذ 15 عام وليس لدينا أصدقاء

- Şimdi de ölü ve bizim hemen limana gitmemiz gerekiyor.
و الآن هي ميتة . و علينا الوصول إلى المرفأ

Bize benzemeleri ve bizim gibi davranmaları, bizden iyi oldukları anlamına gelmez.
بالرغم من انهم يبدون مثلنا و يتصرفون مثلنا لا يعني أنهم أفضل منا

Ama bizler ve bizim gibi olanlar haricinde kimse bilmiyor.
لكن لا أحد يعلم هذا الأمر عدانا نحن و الأخرون مثلنا

Çalıştığı şirket işlemlerle ilgileniyor. - ve bizim de server odasına girmemiz gerekiyor.
تقوم شركته بالتعامل مع الأمن لمبنى البورصة، ونُريد أن ندخل لغرفة الخادم.

- Onun seni öptüğüne ve bizim sevgili olmadığımıza inandılar.
- لقد صدقا أنها قبلتك - و أننا لسنا عاشقتين

Bu gibi olaylar grubun moralini ve bizim mücadele hevesimizi yok eder sadece size değil tüm gruba zarar verir.
حـادثة كهذه تدمـر نفسيـات الجمـاعة و تحضيراتهم للمعركة... ليس فقط لكمـا... ...

Haberleri okuduk ve bizim için Malt Mill müzayedesine katılmak aya ayak basmaktan çok daha önemli.
حسناً، لقد قرأنا التقارير وبالنسبة لنا نحن نعتبر حضور المزاد أهم من الهبوط على القمر

Biz, hırsızlarız, ve bizim sözcüklerimizı yapıstırırız karanlıkta ateş etmeyin.
"نحن لصوص و نلتزم بكلمتنا ." "لا تطلق النار في الليل ."

Bay Marshall'ın bu ülke için yaptıklarını unutamayız ve bizim için.
لا يمكن أنت ننسى ما فعله السيد مارشال من أجل هذا البلد ومن أجلنا

ve bizim de o kaynaktan su çekmemize izin vermelidir.
فعلية ان يشاركنا بهم يجب أن يسمح لنا أن نستفيد منهم