"ve din" - Translation from Turkish to Arabic

    • والدين
        
    • و الدين
        
    Benim büyüdüğüm yerde seks, politika ve din partilerde konuşulmazdı. Open Subtitles لقد تربيّت على أن الجنس، السياسة والدين ليست أحاديث حفلات.
    Werner von Braun, 2.Dünya Savaş'ı bittikten sonra, 'Bilim ve din birbirine zıt değildir. TED ويرنر فون براون ، في أعقاب الحرب العالمية الثانية، يقول العلم والدين ليسا متضادين
    Ayrıca Herbert'in inşa ettiği dünya, zengin felsefe ağı ve din ağı içeriyor. TED وينطوي بناءُ عالم هربرت أيضًا على شبكة غنية من الفلسفة والدين.
    Bu, bilim ve din arasındaki çelişkinin büyük bir parçasıdır. Open Subtitles هذا هو جزء كبير من التناقض بين العلم و الدين
    Yıllarca, bu ülke siyaset ve din arasında bölündü. TED لسنين، البلد مقسَّمة بين السياسة و الدين.
    Bakın, geçmişte misyonerler balina teknelerine binerek bu adalara barış ve din yaymak için gelmiş. Open Subtitles ترى، العودة في اليوم ابحر بعض المبشرون هذه الجزر في قوارب صيد الحيتان لكي ينشرو السلام والدين
    Bu bölge Mısır'ın Faiyum şehrindedir ve bu bölge önemlidir çünkü Orta Krallıkta Mısır sanatı, mimarlık ve din için büyük rönesans vardı. TED يقع هذا الموقع في مدينة الفيوم في مصر والموقع مهم حقاً لأنه في المملكة الوسطى حصلت نهضة عظيمة للفن المصري القديم والهندسة المعمارية والدين.
    Bu ışıkta, insan ırkının istikrarlı evrimi için ilim ve din birlikte çabalasın, karanlıktan aydınlığa, dardan geniş görüşlülüğe, ön yargıdan toleransa. TED تحت هذا الضوء، لعل العلم والدين يسعيان معاً هنا نحو التطور المتدرج للبشرية، من الظلمات إلى النور، من ضيق الأفق إلى سعته، من التعصب إلى التسامح.
    Unutma Holly'nin ailesiyle konuşurken asla politika savaş,seks ve din konusunu açma. Open Subtitles (تذكر، عندما تتكلم مع أهل (هولى لا تذكر السياسة والحرب والجنس والدين
    Öyleyse renk ve din ilişkisi nasıI bağlantıIı olabilir? Open Subtitles اين تكمن فكرة اللون والدين اذا؟
    Yani, bugün dünyanın büyük bir kesiminde, bilim ve din arasındaki ayırım dünyanın büyük bir kesiminde vuku bulmamıştır. Ve dediğim gibi, bunlar -- Bu eleman Chase ve Dünya Bankasında çalıştı. TED لذا في أجزاء كبيرة من العالم اليوم هذا الفصل بين العلم والدين لم يحدث في أجزاء كبيرة من العالم كما قلت، عم ليسوا منهم هذا الرجل كان يعمل في "تشيس" و في "البنك الدولي".
    Bilim ve din uyumlu mudur? TED هي العلم والدين متوافقان؟
    Tarih ve din bunu kanitladi. Open Subtitles التاريخ والدين يثبتان ذلك.
    Ama bilim ve din, düşman değildirler. Open Subtitles لكن العلم والدين ليسوا أعداء
    ve din. Bunun hakkında konuşmak ister misin? Open Subtitles والدين هل تريد التحدث بذلك ؟
    buna inanabiliyor musunuz? (Gülüşmeler) Artık bilim ve din arasında beş sene önce gözlerimle görsem inanmayacağım bir dostluk anlaşması söz konusu. Protestan toplumu küresel ısınmanın yarattığı vahim durumu anlamaya başladı. TED هل يمكنك أن تتخيل؟ (الضحك) أننا نشهد الوفاق الودي بين العلم والدين قبل الخمس سنوات وسوف لا يكون اعتقدت، كالطائفة الإنجيلية وقد فهم الحالة البائسة لظاهرة الاحترار العالمي.
    Antik Yunan, filozofi ve din hakkında kitaplar yazmıştı. Open Subtitles ألف كتباً عن الإغريق القدامى و الفلسفة و الدين
    Laf aramızda, deneysel kanıt kabul etmemiz gereken bir şey olduğuna işaret ettiğinde sonuç olarak bu da bilim ve din arasındaki başka bir uyuşmazlığı yaratmaz mı? Open Subtitles و كأثر بنهاية المطاف عدم التوافق هذا بين العلم و الدين عندما تخبرك الأدلة التجريبية بشيئ عليك القبول به
    Bilim ve din bir arada olabilir mi? Keşfetmeye çalışacağım. Open Subtitles لاكتشاف إن كان بإمكان العلم و الدين التعايش.
    Bilim ve din yaratılış konuşunda uzlaşabilir mi? Open Subtitles أيُمكن للعلم و الدين الاتفاق على الخلق.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more