"ve doğal" - Translation from Turkish to Arabic

    • الطبيعي
        
    • الطبيعية
        
    • وطبيعي
        
    • و طبيعية
        
    • و بطبيعة
        
    • و الجديد
        
    • طبيعي و
        
    • طبيعي وبسيط
        
    • الحياة البرية
        
    ve doğal esinti yeterli olmadığı zaman, çocuklar çarşafları yayıyorlar, fakat sizin bildiğiniz çarşaflardan değil. TED وحينما لا يكون النسيم الطبيعي كافياً، يستخدم الأطفال فقاعات، لكن ليس نوع الفقاعات التي تعرفونها.
    Ve yine de, bütün bu Darwinci evrime ve doğal seleksiyona karşılık, bir çizgi üzerinde sıralanmaya zorlandılar. TED وحتى الآن ,بالرغم من كل هذه التطورات المتعلقة بداروين والانتقاء الطبيعي هم مقيدون بالتموضع على الخط ذاته
    Çoğu cinayet, yıkım, hastalıklar ve doğal afetler hakkında. TED معظمها عن القتل , الفساد, الأمراض, الكوارث الطبيعية
    Şimdi, sıradaki yerleşmiş fikir; sosyal gelişme gösterebilmeleri için ülkelerin ve insanların çok zengin olmaları gerektiği. Okuyan kızlar ve doğal afetlere hazır olma durumu gibi. TED الآن، الفكرة المسبقة التالية هي أولى البلدان والناس يجب أن يكونوا جدا جدا أغنياء للحصول على التنمية الاجتماعية مثل الفتيات في المدارس والاستعداد لمواجهة الكوارث الطبيعية.
    Her zaman kuraklıklar ve doğal felaketler olacak ve insanlar suçlayacak birini arayacaktır. Open Subtitles لكن هناك كان دائما جفافا وطبيعي الكوارث والناس يبحثون عن كبش الفداء دائما.
    Bunu söylemek için basit ve doğal bir yol arıyorum ama pek yok gibi. Open Subtitles كُنت أبحثّ عن طريقة بسيطة و طبيعية لقول هذا، لكن لم أجد طريقة
    Çünkü tabiat ananın ancak bu kadar ekolojik altyapısı ve doğal sermayasi var, ötesi yok. TED لان الطبيعة الام لديها فقط ذلك القدر في البنية التحتية الايكولوجية وذلك القدر من راس المال الطبيعي
    Kömür ve doğal gaz rüzgar ve güneşten daha ucuz, ve petrol biyoyakıtlardan daha ucuz. TED الفحم والغاز الطبيعي أرخص من الطاقة الشمسية وطاقة الرياح، والبترول أرخص من الوقود الحيوي.
    Ekonomimiz eşya/mala dayalıydı bu yüzden pamuk fiyatları ya da buğday fiyatları ve sonuçta petrol ve doğal gaz fiyatları da. TED لقد كان اقتصادنا قائماً على البضائع، على قيمة القطن أو قيمة القمح، والأهم هو قيمة النفط والغاز الطبيعي.
    Aziz Yared gerçek bir tarihi figürdür ve doğal dünya bizim müzik öğretmenimiz olabilir. TED فالقديس يارد شخصية تاريخية حقيقية، والعالم الطبيعي يمكن أن يعلمنا الموسيقى.
    Müzisyen ve doğal ses atmosferi uzmanı Bernie Krause sağlıklı bir çevredeki hayvanlar ve böceklerin düşük, orta ve yüksek frekansları tıpkı senfonilerde olduğu gibi kapsadıklarını açıklar. TED كما يصف الموسيقي وخبير الصوت الطبيعي بيرني كراوس كيف أن البيئة السليمة تعتمد فيها الحيوانات والحشرات وتيرات منخفضة ومتوسطة ومرتفعة، بنفس الدقة التي تعزف بها الفرق السيمفونية.
    İnsanlar aç ve doğal kaynaklarımız tehlikeli bir şekilde azalıyor. TED الناس جوعى والموارد الطبيعية تنضب وتقل بشكل خطير
    Bu düzen, şehrin kirliliğe ve doğal afetlere karşı olan esnekliğini arttırdı. TED زاد هذا التصميم من مرونة المدينة تجاه التلوث والكوارث الطبيعية.
    Biliyorsunuz, binlerce bilimadamı bu insan kaynaklı ve doğal kaynaklı nedenleri anlamak için çalışıp duruyor. TED تعلمون ، آلاف من العلماء يعملون على فهم كل الأسباب اللي يصنعها البشر والأسباب الطبيعية.
    İlgilendiğim şey daha önce kimsenin toplamayı başaramadığı... .. bitkiler ve doğal ilaçlarla dönmüş olmanız. Open Subtitles مايهمني هو عودتك بحقيبة مليئة بعينات . من النباتات والعلاجات الطبيعية . لم يستطع أي أحد جمعها قط
    Çünkü orada, doğada, keşfedilmeyi bekleyen ham ve doğal enerji. Open Subtitles بخصوص الانشطار البارد لأنه هنا متواجد في الطبيعة القوة الطبيعية الخام التى تنتظر ان نسخرها
    Öncelikle, hissettiğin şey son derece normal ve doğal.. Open Subtitles أولا،ما تشعره طبيعي نحو ذلك وطبيعي تماما.
    Yerel ve sürdürülebilir gıdalar neredeyse on yıldır trend iken ''sağlıklı'' ve ''doğal'' gibi terimlerin ABD'de yasal çerçevesi yok. TED وبينما كانت الأطعمة المحلية والمستدامة متداولة طيلة ما يقرب عقدًا من الزمان، فإن المصطلحات مثل "صحية" و"طبيعية" ليس لها إطار قانوني في الولايات المتحدة.
    ve doğal olarak W.E. ile daha çok vakit geçirmiş olurum. Open Subtitles و بطبيعة الحال انا اقضي الكثير من الوقت مع دبليو إي
    Bu illetin doğal ve doğal olmayan olarak iki türü vardır. Open Subtitles ... الآن ، هناكَ نوعان من المرض غير طبيعي و طبيعي
    Seni pervasız ve doğal halinle sevmiştim. Open Subtitles ارجوك لا تفعل احببتك اكثر عندما كنت طبيعي وبسيط
    Topluluğunuzda, halkınızda, çalılığı çok iyi bilen ve doğal hayatı çok iyi bilen biri var mı? TED هل لديك أي شخص في مجتمعك، أو أناس، يعرفون الأدغال جيداً ويعرفون الحياة البرية جيداً ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more