Belki kadınlar ve erkekler aynı bölgede yaşamıyordu ama gittikçe yakınlaşıyorduk. | Open Subtitles | ربما لا يعيش الرجال و النساء بنفس الرقم البريدي لكننا نقترب |
Anlıyorum, kadınlar ve erkekler tamamen eşit sadece güzel bir şeyler verilene kadar. | Open Subtitles | انا اعتقد ان الرجال و النساء متساويون فى ان يأخذوا الاشياء التى يلقوها الناس |
Belki de pop kültürünün bize inandırdığı gibi, kadın ve erkekler farklı gezegenlerden değildir. | Open Subtitles | ربما لا يختلف الرجال و النساء كما يقولون |
Uçağın içi çok soğuk ve erkekler hep seni süzüyor. | Open Subtitles | الجو شديد البرودة على متن الطائرة والرجال يقومون بالتحديق فقط |
Önceliği her zaman işim alıyor ve erkekler bunu istemiyor. | Open Subtitles | عملي دائماً يأخذ الأولوية والرجال لا يحبذون هذا، لكني أفضل |
Donanmada görevli kadın ve erkekler, masum insanlar öldü, yaralandı ve kayboldu. | Open Subtitles | رجال و نساء البحرية، أشخاص أبرياء، أصبحوا أموات و مصابين و مفقودين |
O zamanlar bile o kadar konuşmuşlar ki, aşk, ihtiras, sevgililer ve erkekler hakkında. | Open Subtitles | حيث تحدثوا كثيرا ،عن الحب و الهوى العاشقين و الرجال |
Hayır, öyleyim. Acımasızım, insanları yargılıyorum ve erkekler benden hoşlanmıyor. | Open Subtitles | بل انا كذلك ، انا لئيمة واصدر الاحكام والشبان لا يحبونني |
Hatta kadın ve erkekler o kadar farklı ki, bizim nasıl geçindiğimizi merak ediyorsunuzdur. | Open Subtitles | في الحقيقة ، الرجال و النساء مختلفين للغاية أن عليكم أن تتسائلوا كيف يمكنناأننتفقعلى الإطلاق. |
Haberin olsun, kadınlar ve erkekler arkadaş olabilirler. | Open Subtitles | و لمعلوماتك, الرجال و النساء يمكنهم أن يكونوا أصدقاء فقط |
Dışarıda toplumda çalışan kadın ve erkekler var bir zamanlar sen de bunun bir parçasıydın. | Open Subtitles | إنهم الرجال و النساء الذين يعملون في الخارج للمجتمع و أنت ستكون مجرد حكاية؟ |
Dışarıda toplumda çalışan kadın ve erkekler var bir zamanlar sen de bunun bir parçasıydın. | Open Subtitles | إنهم الرجال و النساء الذين يعملون في الخارج للمجتمع و أنت ستكون مجرد حكاية؟ |
"Tüm Dünya bir sahnedir ve Tüm kadın ve erkekler de oyuncular." | Open Subtitles | العالم مسرح كبير و جميع الرجال و النساء مجرد لاعبين |
Kadın ve erkekler arkadaş olamaz mı sence? | Open Subtitles | ماذا ؟ أتظن أن الرجال و النساء لا يستطيعوا أن يكونوا أصدقاء ؟ |
Alay etmeden kalabalıklar ve erkekler sıralarını alabilmek için para ödeyeceklerdi. | Open Subtitles | سيتم السخرية منها أمام حشود كبيرة والرجال ستدفع لأخذ دورهم عليها |
Ve Amel'in umudunu bulduğum ikinci yer de her yerde kadın ve erkekler cihatçılara karşı çıkmaya devam ediyordu. | TED | والمكان الآخر الذي وجدت فيه أملاً لأمل هو كل مكان تستمر فيه النساء والرجال بمكافحة الجهاديين. |
Yani erkekler ev işini ve çocuk bakımını paylaştıklarında, çocukları daha mutlu ve sağlıklı oluyor ve erkekler bunu istiyor. | TED | عندما يشارك الرجال بآداء العمل المنزلي ورعاية الابناء، تكون صحة أطفالهم أفضل ويكونوا سعداء أكثر، والرجال يريدون ذلك. |
El becerilerine güvenen kadınlar ve erkekler tarafından yapılıyor. | TED | يتم تصنيعها من قبل رجال و نساء يؤمنون كثيراً بصناعتهم. |
Duygusallık. Araba yapan, aynı bu şekilde çalışan kadınlar ve erkekler tarafından yapıldılar. | TED | تلك الشهوانية. و يتم عملها عن طريق رجال و نساء, يعملون هكذا, يصنعون سيارات. |
Kabile günlerinde bir kadının çığlığı tehlike sinyali demekti ve erkekler avı bırakıp aileyi korumaya gelirdi. | Open Subtitles | فى ايام القبائل، المرأة تصرخ فى اشارة للخطر و الرجال يعودون من الصيد لحماية جماعتهم |
Kadınlar ve erkekler benim gibi olmak isterler. | Open Subtitles | النساء يحببني و الرجال يريدون أن يصبحوا مثلي |
Ben-ben kötü haberlerin habercisi olmaktan nefret ederim ama, sonuçta bir erkek ve erkekler beklemez. | Open Subtitles | أنني ،انا اكره ان احمل الاخبار السيئه, ولكنه شاب, والشبان لاينتظرون ابدا. |
Ben de kısa şortlar ve erkekler olacaksa bu işin hoşuma gitmeyeceğini öğrendim. | Open Subtitles | تعلمت أنّه إذا كان ينطوي على التنانير القصيرة والفتيان -فأنا لن أحب ذلك |
Kızlar ve erkekler olmadan dans olmaz değil mi? | Open Subtitles | حسنا , حفلة رقص صعبة بدون الاولاد والبنات , صحيح ؟ |