Sahilde çıplak ayakla gezer, kitaplar, müzik ve filmler hakkında konuşurduk. | Open Subtitles | اللذي يأخذني الى عشاء رومنسي ثم نتمشى حفاه على الشاطئ ونناقش الكتب |
Sahilde çıplak ayakla gezer, kitaplar, müzik ve filmler hakkında konuşurduk. | Open Subtitles | اللذي يأخذني الى عشاء رومنسي ثم نتمشى حفاه على الشاطئ ونناقش الكتب |
Gerçekçi stultifying gerçeklik gösterileri, stultifying ve filmler Böyle saçma yerlerde, | Open Subtitles | التسفيه غير واقعي ويبين الواقع، التسفيه والأفلام الأماكن سخيفة مثل هذا، |
Video oyunları ve filmler için yüksek kalitede yüz animasyonları yapıyoruz. | TED | نحن متخصصون في رسوم الوجه عالية الجودة لألعاب الفيديو والأفلام. |
Video oyunları ve filmler için yüksek kalitede yüz animasyonları yapıyoruz. | TED | نحن متخصصون في رسوم الوجه عالية الجودة لألعاب الفيديو والأفلام. |
Birkaç şey koydum Abur cubur ve filmler var. | Open Subtitles | أحضرت بعض الوجبات الخفيفة والأفلام لوقت لاحق |
Rol aldığım tüm oyunlar ve filmler hakkında bana soru sorabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك سؤالي عن أي من المسرحيات والأفلام التي مثّلت بها |
İnsanlar kötü olur, sokaklar güvenli olmaz, her yerlerde grafiti olur ve filmler sadece $3 tutar. | Open Subtitles | الناس سيصبحون فقراء ,الشوراع لن تكون آمنة وستكون هناك رسومات في كل مكان والأفلام ستكلف ثلاث دولارات فقط |
Diyorum ki, keşke diziler ve filmler bu kurallara biraz riayet etseler. | Open Subtitles | قصدي أنني أتمنى لو كانت مسلسلات التلفاز والأفلام تلتزم بهذه القواعد. |
Ama gerçek hayat ve filmler arasındaki farkı biliyorduk. | Open Subtitles | ولكننا كنا دائماً نعرف الفارق... بين الحياة الواقعية والأفلام. |
Bir dünya savaşı, ...diyet yapma... ve filmler. | Open Subtitles | الحرب عالمية الحمية... والأفلام. |
Yüzler ve filmler. | Open Subtitles | الوجوه والأفلام |