Teoride ve (keşke) pratikte seks ve kültür üzerine çevrimiçi bir dergiydi. | TED | نظرياً كان الموقع .. وربما عملياً على ما اظن عبارة عن مجلة الكترونية ذكية تتحدث عن الجنس والثقافة |
Oysa değil, tarih ve kültür de bir o kadar etkili. | TED | لأنها تتشكل ايضاً بواسطة التاريخ والثقافة |
Bizim insanımız sanatçısına bel bağlıyor ve kültür iletişimin ötesine geçiyor. | TED | شعبنا يعتمد على فنانينا، والثقافة اعمق من الاتصال. |
Bildiğiniz gibi, sanat ve kültür büyük bir endüstri. | TED | كما تعلمون، الفن والثقافة هي من الأعمال التجارية الكبيرة. |
Eğer sadece sanat ve kültür açısından düzenlersek, gezegenimiz perspektifinden sınırlar olmadan nasıl görünebileceğine bakabilirsiniz. | TED | يمكنكم النظر إليها من منظور كوكبنا، لمحاولة معرفة ما الذي يبدو عليه دون حدود، إذا نظمنا الفنون والثقافة. |
En azından kendimiz ve çocuklarımız için günlük sanat ve kültür dozumuzu alabiliriz. | TED | وأقل ما يمكن أن نقوم به، أن تحصل علي جرعة يومية من الفنّ والثقافة لأجلنا ولأجل أبنائنا. |
Bir ay içinde, Virginia Üniversitesi'ndeki fakülteye katıldı ve şu anda çoğulculuk, ırk, inanç ve kültür üzerine çalışıyor. | TED | خلال شهر انضمت إلى كلية في جامعة فيرجينا، وهي الآن تعمل على دراسة التعددية والعرق والإيمان والثقافة. |
Columbia'da "TV, Medya ve kültür" dersleri veriyorum. | Open Subtitles | حقا؟ على سبيل المصادفة فأنا أدرس صفاً في كولمبيا يدعى الإعلام والتليفزيون والثقافة |
Senin çirkin şey dediğin yerde ben sanat ve kültür dünyasına açılan bir pencere görüyorum. | Open Subtitles | أنت ترى بشاعة، في حين أرى نافذة تطل على عالمٍ من الفن والثقافة |
Prag o günlerde büyük bir güç ve kültür merkeziydi. | Open Subtitles | في تلك الأيام , كانت براغ مركز السلطة والثقافة الرئيسي بأوروبا |
...bu sefer Miami Uluslararası Sanat ve kültür Müzesi'nin kontrolünü ele geçirdiler. | Open Subtitles | العصابة" تظهر مرة ثانية"هذه المرة سيطروا على متحف "ميامي" للفنون والثقافة الدولي |
Düşünün: cesur orkestra üyemiz egzotik topraklara sanat ve kültür götürmeye giderken başına neler geliyor. | Open Subtitles | أقصد ، فكر بهذا الشأن عضو فرقتنا الموسيقية الشجاع غامر في أراضي غريبة ليحضر الفن والثقافة وماذا حدث؟ |
Bakın, akıllı şehirler, müzik şehirleri, genç ve yetenekli insanları şehirlere çeken şeyin büyüyen gece hayatı, yaratıcı sınıf ve kültür olduğunu bilirler. | TED | المدن الذكية والمدن الموسيقية، تعرف أن الحياة الليلية المزدهرة، والطبقات المبدعة والثقافة هي ما يجذب الشباب الموهوبين إلى المدن. |
Doğa ve kültür uyum içinde görüyor musun Lizzy? | Open Subtitles | الطبيعة والثقافة يتوافقان، أترين، ليزي. |
Ramazan ayı boyunca, orayı, halkımızın toplandığı fikir ve kültür paylaşımı yaptığı ve yemek yediği, sıcak bir yer yapacağız. | Open Subtitles | أثناء رمضان، سنقوم بتحويله إلى ملتقى حميم لأعضاء مجتمعنا لنتقابل ونتشارك الأفكار، والثقافة ...والطعام. |
Gerçekten Bağdat, medeniyet ve kültür alanında dünya liderliğine Arap İmparatorluğu'nun sahip olduğunu hissettirmiş olmalıdır. | Open Subtitles | "لابدّ وأن كانت "بغداد والإمبراطورية العربية قادة العالم في الحضارة والثقافة |
Sağlık, Eğitim ve kültür bakanlıklarını öneriyoruz. | Open Subtitles | نعم، لك وزارة الصحة... ...التعليم والثقافة |
Dün Miami Uluslararası Sanat ve kültür Müzesi'nde ilginç bir ortam oluştu! | Open Subtitles | يا له من مشهد في ليلة الأمس في متحف "ميامي" للفنون والثقافة الدولي |
- Sanırım ticaret ve kültür birleşimi her zaman tam olmuyor. | Open Subtitles | ...أعتقد أن ااتحاد التجارة والثقافة ليس دائماً مُوحّداً... |
Bu çeviriciler sayesinde lisan ve kültür arasında köprüler kurmayı ümit ediyoruz. | Open Subtitles | نأمل أن نبني جسور بين اللغة والثقافة |