"ve kız kardeşi" - Translation from Turkish to Arabic

    • وأخته
        
    • وشقيقته
        
    • و أخته
        
    • وأختها
        
    • و اخته
        
    • و أختها
        
    • واخته
        
    • وشقيقتها
        
    Şüpheli ve kız kardeşi 1995 yılında sosyal hizmetler tarafından buraya getirilmiş. Open Subtitles المشتبه به وأخته تم وضعهم هنا عن طريق خدمات المجتمع عام 1995
    Bazen babası ve kız kardeşi dükkanın önünden geçiyordu. Open Subtitles أحيانًا والده وأخته يمرّون بالمحل ليروه في العمل
    Unutma ihtimaline karşılık, McKay ve kız kardeşi hala kayıp. Open Subtitles في حالة انك نسيت مكاي وشقيقته ما زالوا مفقودين
    Erkek kardeşi ve kız kardeşi ertesi gün kazığa bağlanıp diri diri yakıldılar. Open Subtitles في اليوم التالي ، وعلى الأوتاد؛ قاموا بإحراق أخيه و أخته أحياءً
    Bugün burada olmanın benim için çok zor olduğunu söylemeden edemeyeceğim. Ama kardeşim Deah, karısı Yusor ve kız kardeşi Razan bana fazla seçenek bırakmadı. TED بلا شك، هذا موقع صعب بالنسبة لي أن أكون هنا اليوم لكن أخي ضياء زوجته يُسر وأختها رزان لم يعطوني الكثير من الخيارات
    Problem yaşarsın... Kim tarafından? şişko ve kız kardeşi mi? Open Subtitles و الا ستسبب لنفسك المشاكل - مع من السمين و اخته -
    Martha ve kız kardeşi Felicia adına, hepinize bugün buraya geldiğiniz için teşekkür etmek istiyorum. Open Subtitles (نيابةً عن (مارثا) و أختها (فيليشيا أحب أن أشكركم جميعاً لمجيئكم هنا اليوم
    Ama biri zenginse ve kız kardeşi ölürse biraz az merhamet hak eder. Open Subtitles واذا كان شخص غني واخته تموت فيجب ان نتحلى بالقليل
    Annesi ve kız kardeşi her konuda ona güveniyordu. Open Subtitles أمه وأخته كانوا يعتمدون عليه فى كل الأمور.
    Benle ve kız kardeşi ile yeni tanıştı. Open Subtitles ،وقابلني أنا وأخته مؤخراً لديه الكثير كي يستوعبه
    Johnny ve kız kardeşi tam olarak aynı fikirde değiller. Open Subtitles جوني وأخته دون وأبوس]؛ ر نرى بالضبط وجها لوجه.
    Bir adam ve kız kardeşi. Open Subtitles يعتقد أنها تحمل إثنان هاربين أخ وأخته
    Leipzig'den gelen bu genç komünistler, o ve kız kardeşi, 1938 yılında bir gece kamplardan kaçmak için Alman sınırını geçmişler. Open Subtitles شاب من الكومانست من لايبزيج، قال انه وأخته... مع 984 غادروا ليلاً من ألمانيا... لتجنب المخيمات...
    O ve kız kardeşi Martha çok küçükken anneleri onlara tam güneş tutulmasını -- yok, parçalı tutulmayı -- gösterdi ve çok geçmeden ikisinin de gözleri bozulmaya başladı. TED عندما كان وأخته مارثا صغيرين جدا, أخذتهم أمهم لمشاهدة كسوف كلي -- أو في الواقع, كسوف جزئي -- وبعد ذلك بفترة قصيرة, بدأ كلاهما بفقدان نظرهما.
    Annesi ve kız kardeşi evime temizliğe gelirlerse ona 5 bin dolar vereceğimi söyle. Open Subtitles بأنّي سأعطيه 5500 دولاراً إن أتت والدته وشقيقته لتنظيف منزلي
    Annesi ve kız kardeşi FBI tarafından sorguya çekiliyor. Open Subtitles أمه وشقيقته تُستجوبان من المباحث الفدرالية
    küçük erkek ve kız kardeşi. Open Subtitles الذكر الصغير وشقيقته.
    John onlara ulaşmadan, annesi ve kız kardeşi ile kişisel olarak ilgileneceksin. Open Subtitles أنت ستقتل أمه و أخته قبل ان يصل جون إليهم
    Judah Ben Hur, annesi ve kız kardeşi. O zaman bir örnek olsun. Open Subtitles إحدي أعرق الأسر اليهوديه في القدس جودا بن هير" و أمه و أخته"
    Evet, küçük bir şey olsun istedik. Sadece bu odadakiler ve kız kardeşi. Open Subtitles نعم, نريد فعل شيء صغير فقط الأشخاص في هذه الغرفة وأختها
    Problem yaşarsın... Kim tarafından? şişko ve kız kardeşi mi? Open Subtitles و الا ستسبب لنفسك المشاكل - مع من السمين و اخته -
    Heather ve kız kardeşi ile çifte randevudayım. Open Subtitles أنا في موعد مزدوج مع (هيذر) و أختها
    Hmmm, ve kız kardeşi evin kahyasını oynuyor, ve sonra, anneleri... çatı arasındaki bir münzevi gibi... sonra Oz Büyücüsündeki maymunlar ellerindeki silahlarla ortaya çıkıyor... büyük bir çatışma çıkıyor... Open Subtitles واخته لعبت دور مدبرة القصر وامهم هي مثل عجوز منسية في العلية
    Nolan, bugün Lacey ve kız kardeşi için söylediğin her şeyin imalı bir cinsel kinaye olduğunun farkında mısın? Open Subtitles نولان, هل تدرك أن كل شيء قلته اليوم عن لايسي وشقيقتها كان مقنعاً بصورة جنسية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more