"venezuela'da" - Translation from Turkish to Arabic

    • في فنزويلا
        
    • في فينزويلا
        
    Hatta buna benzer bir hadise Venezuela'da Maracaibo gölünde yıllarca meydana geldi. Open Subtitles في الحقيقة نفس الشيء حدث في فنزويلا لعدة سنوات في بحيرة ماراكايبو
    Venezuela'da ailenizden kimse var mı, Bay Santos? Open Subtitles هل ما تزال عائلتك في فنزويلا سيد سانتوس؟
    Kuzey Amerika'ya göçe hazırlanan akbabaların çoğu önce Venezuela'da bir mola verip dünyanın en güzel bataklıklarından biri olan Llanos'un tadını çıkartıyor. Open Subtitles قبل هجرة النسور إلى أمريكا الشمالية, العديد يتوقف عند واحدة من أفضل الأراضي الرطبة لانوس في فنزويلا.
    En çok kızdığım da, Venezuela'da o şerefsizin hayatını kurtarmış olmam. Open Subtitles اتعرف من اوقعني، انقاذي لحياة ذلك النذل في فنزويلا
    Latin Star Drilling'ın sözleşmesel yükümlülükleri Venezuela'da petrol platformu kurmak ve işletmekti. Open Subtitles الواجبات التعاقدية لشركة لاتين ستار هي تنصيب وتشغيل حفارات النفط في فينزويلا
    Galiba sizin de Venezuela'da ailenizden insanlar var? Open Subtitles أعتقد أن لديك عائلة في فنزويلا أيضاً؟
    Hem Venezuela'da hem de Chicago'da hastane kayıtları var. Open Subtitles هناك تقارير من المستشفى في فنزويلا وشيكاغو هذا غير صحيح قال والدي...
    C.I.A onun Venezuela'da olduğunu sanıyor. Open Subtitles المخابرات المركزية تُصرّ "بأنّه في "فنزويلا
    Venezuela'da Joropo adı verilen bir dansımız var. Open Subtitles كما تعلم، لدينا حفلة راقصة في "فنزويلا" تدعى "جوروبو"
    Venezuela'da geçirdiğimiz heyecanlı zamandan sonra... Open Subtitles بأننا حصلنا على بعض الوقت الممتع في "فنزويلا"
    Venezuela'da olan olaylarla bir paralellik göstermesi. Open Subtitles موازية تماماً لأحداث حصلت في "فنزويلا" مؤخراً.
    Benim hikayem Karakas, Venezuela'da, büyüdüğüm Güney Amerika'da başladı; orası, bana göre büyü ve harikayla dolu olan ve daima olacak olan yerdi. TED تبدء قصتي في "كاركاس" في "فنزويلا" فى "أمريكا الجنوبية" حيث نشأت المكان الذي كان بالنسبة لي وسيظل مليئاً بالسحر والعجائب
    Maduro düştüğünde Venezuela'da göreceğiz. TED و سنرى ذلك في فنزويلا عندما يسقط (مادورو).
    "Bu kadar yeter Venezuela'da yeterince kaldın." Open Subtitles هذا يكفي. "لقد رأيت ما يكفي في فنزويلا"
    Venezuela'da TBS'iniz var mı? Open Subtitles هل لديكم " تي بي أس " في فنزويلا ؟
    Benim, Venezuela'da her şeyim var. Open Subtitles لدي كل شئ في فنزويلا
    Venezuela'da ailesinden kimse yok. Open Subtitles ليس لديه عائلة في فنزويلا
    Neal suçluları iade eden yerlerden kaçmak zorunda kalmaz diyordum ama şimdi Venezuela'da. Open Subtitles لم أكن أظن (نيل) سيضطر للهرب، و(نيل) في "فنزويلا".
    Sanırım Rusya ve Venezuela'da bir şeyler bulabilirim. Tabii ki bahsettiğin şey sendeyse. Open Subtitles أعتقد أنه يمكني جلب بعض الإنتباه في فينزويلا و روسيا لو أن لديكِ ما تقولين
    Bilirsin, Venezuela'da, petrol işimiz var. Open Subtitles أنصتي! لدينا بعض أعمال النفط في فينزويلا
    Venezuela'da bu arabalara ne veriyorlar biliyor musun? Open Subtitles هل تعلم كم يدفعون ثمن هذه السيارات في " فينزويلا " ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more