Marcos'un ülkeyi terk etmeden anahtarını kaplan adama verdiğini sanıyor. | Open Subtitles | وماركوس أعطى مفتاحه للرجل النمر قبل أن يهرب خارج البلد |
İddianıza göre, müvekkilim Anna Buday'a bir adamın uyuşturucu verdiğini gördünüz. | Open Subtitles | إذًا أنتِ ادّعيتِ أنكِ رأيتِ رجلاً يعطي موكلتي آنا بوديه منشطات |
Onu sana kimin verdiğini bilmediğim sürece o şey benim işime yaramaz. | Open Subtitles | هل تعلم هذا الشئ غير نافع لى حتى أعلم من أعطاه لك |
Bu sembollerin karakterlere sanal Dünya'da farklı güçler verdiğini düşünebilirsiniz. | TED | تستطيع التخيل ربما هذه الرموز تعطي الشخصية قدرات خاصة عندما ترجع الى العالم الافتراضي |
Bunun ona daha çok kararlılık verdiğini gördüm ve tekrar tekrar denedi. | TED | لاحظت أن ذلك أعطاها عزماً أكثر، و قامت بمحاولة تحقيقه مرة تلو المرة. |
Sana emri kimin verdiğini söyle, ben de gitmene izin vereyim. | Open Subtitles | أخبرنا من أعطاك هذه الأوامر، وسأطلق سراحك |
Neden arabayı verdiğini bilmek istiyorum. Sanki bir kozu varmış gibi gülümsüyor bana. | Open Subtitles | أريد أن أعرف لماذا أعطاني الشاحنة وابتسم في وجهي، وكأنه يمسك بشيء علي |
Az önce bir adam benim odamın anahtarlarını ona verdiğini söyledi. | Open Subtitles | رجل أخبرني للتوّ أنّك أعطيته مفاتيح غرفتي.. |
Yani, Peter Talbott'a bu iğneyi başka birinin verdiğini söylüyorsunuz. Nasıl? | Open Subtitles | إذاً أنت تقول أن أحد ما أعطى بيتر تالبوت هذه الحقنة |
Bugenhagen'in Damien'ı öldürmesi için kardeşine hançerler verdiğini biliyor muydun? | Open Subtitles | هل علمت أن بوجنهاجن قد أعطى أخوك خناجر لقتل داميان ؟ |
Bence emir kararı verdiğini söylemek istiyor ve işte bu kadar. | Open Subtitles | أظنه يريد القول أنه أعطى أمر و ينتهي الأمر |
Birileri bunun insanlara umut verdiğini söyledi. | Open Subtitles | شخص ما أخبرى لاحقاً هذا يعطي الناس الأمل |
Tüm kararları doktorun vermesine neden izin verdiğini anlamıyorum. | Open Subtitles | إنني لا أفهم فقط لماذا تترك الطبيب يعطي الأوامر |
Onu sana kimin verdiğini bilmediğim sürece o şey benim işime yaramaz. | Open Subtitles | هل تعلم هذا الشئ غير نافع لى حتى أعلم من أعطاه لك |
Birazdan öleceksin ve tek yapman gereken babanın sana ne verdiğini söylemek. | Open Subtitles | ستموتين و كل ما كان عليكِ هو إخباري بم أعطاه لكِ والدك |
Az önce bir gün içinde çıkartıp 5000 dolar verdiğini gördüm. | Open Subtitles | ونحن رأيناك للتوّ تعطي 5 آلاف دولار لقضية جديدة |
Ulu Babamızın ona tam bir destek verdiğini söyleyemeyiz | Open Subtitles | أنا لن أقول بأن الأب المقدس أعطاها الطائر |
Şimdi, örneği sana kimin verdiğini anlatmak istiyor musun? | Open Subtitles | الآن هل تريد أن تخبرني من أعطاك العينة ؟ |
Tabağıma baktığımda manevi babamın kalan son kanadı bana verdiğini gördüm. | TED | عندما نظرت إلى صحني رأيت آخر حبة من أجنحة الدجاج التي أعطاني إليها أبي بالتبني |
Ona kişisel dosyaları verdiğini söylediği bölümden çok hoşlandım. | Open Subtitles | لقد اعجبني الجزء الذي قال فيه بأنك أعطيته ملفتهم الشخصية |
Kaseti Joanna'ya senin verdiğini biliyorum. Ama bir sorum var. | Open Subtitles | أعرف أنك أنت الذي أعطيت جوانا الشريط لدي سؤال واحد |
Penguen ölmeden önce bana neden bu doları verdiğini söyle. | Open Subtitles | إستمعْ الآن أنت قدْ تريد أخباري لماذا أعطيتني هذا الدولار |
Delinin sana şifreyi de verdiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن المجنونه أعطتك كلمة السر أيضا |
Eşinin iş ortağına hisselerinin yarısını verdiğini görmüş. | Open Subtitles | لقد وجد أن زوجته منحت نصف شركتها لشريكها في العمل |
Bir kız bana gülümsediği zaman dostlarıma bana numarasını verdiğini söylerim. | Open Subtitles | عندما تبتسم لي فتاة أقول لأصدقائي أنها أعطتني رقم هاتفها |
10 yaşında bir kızı olduğunu ve onu annesine verdiğini iddia ediyordu. | Open Subtitles | بلى,إن لديها طفلة في العاشرة من عمرها تّدعي انها أعطتها إلى والدتها. |
Polise adamın vurulmasından hemen önce diğer adamlara bir şey verdiğini söylemişsin. | Open Subtitles | الآن، لقد أخبرتي الشرطة بأنّ الضحية أعطت للرجال الآخرين شيئاً قبل أن يقتلوه؟ |