| PJ: Evet, sen bir tanesini işaret ederken ben aslında sana diğerini verdim. | TED | ب.ج: أجل، لقد كنت تشير إلى واحدة منهم، لكنني في الحقيقة أعطيتك الأخرى. |
| Size et, şarap ve müzik verdim ama size hak ettiğiniz konukseverliği sergileyemedim. | Open Subtitles | لقد أعطيتك اللحم والنبيذ والموسيقى ولكن لم أريك الضيافة التي تستحقها 597 00: |
| İşleri batırmamak adına çok çok zor kararlar verdim ve bu kararları verirken bir çeşit risk aldığımın farkındaydım. | Open Subtitles | لقد اتخذت بعض القرارات الصعبة جداً جداً حتى أتجنب هذا كنت أعلم باتخاذي لتلك القرارات أنني سأعرض نفسي للخطر |
| Psikiyatri doktoruna haber verdim. Bir saat içinde burada olur. | Open Subtitles | لقد قمت باستدعاء طبيباً نفسياً مقيماً سيصل هنا خلال ساعة |
| Devlete parasını verdim. Ama buralarda bunun bir anlamı yok. | Open Subtitles | لقد دفعت حقها للحكومة لكن هذا لا يعني أي شيء |
| Ona soylu bir ölüm verdim. Mahkumiyet sebebi için iyi savaşmıştı. | Open Subtitles | قدمت له موته نبيله، فقد قاتل جيداً من أجل قضيته الخاسره |
| Sana kimse iş vermezken ben verdim, ...ve bana minnettarlığını böyle mi gösteriyorsun? | Open Subtitles | لقد اعطيتك عملاً في حين لم يرغب بك أحداً وهكذا تعبرين عن أمتنانك؟ |
| Göz kulak olsun diye oradaki uyuşturman karıya 10 dolar verdim. | Open Subtitles | أعني، لقد أعطيت تلك العاهرة 10 دولارات لمراقبتها، ولكنني أفكر الآن.. |
| - Kuruldaki koltuğumu sana verdim. Artık söz sahibi değilim. | Open Subtitles | لقد أعطيتك مقعدي في مجلس الإدارة لذا لا أمتلك رأياً |
| Karımla benim hakkımda istediğini diyebilirsin ama en azından ben sana torun verdim. | Open Subtitles | بوسعك قول ما يروق لكِ عنن زوجتي وعني ولكن على الأقل أعطيتك أحفاد |
| Bu sabah verdim ya. İkinize de. | Open Subtitles | لقد أعطيتك عقب هذا الصباح لكم أنتم الاثنان |
| - Ben fikir verdim. Keşke ölse dedim. - Ben yaptım. | Open Subtitles | أعطيتك الفكرة و تمنيت موته لقد قتلته وحدى |
| Bu sorunu kökünden halletmek için zor bir karar verdim. | Open Subtitles | بأمر قطع أصل هذه المشكله الشريره .لقد اتخذت القرار الحاسم |
| Bundan 800 yıl önce izini bulup, ...onu kendi ellerimle ateşe verdim. | Open Subtitles | لقد كنت هناك عندما قمت بحرقه عندما قمت بتعقبه قبل 800 سنة |
| Bu peruğa çok fazla para verdim, burada perişan edemem. | Open Subtitles | لقد دفعت الكثير من أجل هذا الشعر المستعار لأفقده هنا |
| Ona; ''bir doktor olarak elimden gelen en iyi tıbbi yardımı verdim, fakat bir insan olarak sizi hayal kırıklığına uğrattım.'' | TED | يمكنني القول أني في تلك الليلة قدمت كطبيب أفضل رعاية طبية كنت أملكها لكن كإنسان، لقد خيبت ظنها. |
| Bu oyunda oynaman için bütün fırsatları verdim sana. - Ama sen kullanmadın. | Open Subtitles | ولكني اعطيتك فرصه لتعود إلى المباراة وأنت لم ترغب بأخذها اي فرصه ؟ |
| Bendeki sonuncuyu verdim ve başka bir tane almayı unuttum. | Open Subtitles | لقد أعطيت آخر نسخة لدي ونسيت أن أجلب نسخة أخرى |
| Seni o otobüse bindirmeye söz verdim. | Open Subtitles | لقد أعطيتُ كلمتَي بأنني أَراك على تلك الحافلةِ |
| Şuan şokta. Ona biraz dondurulup kurutulmuş yem verdim, ama yaşamayı istemek zorunda. | Open Subtitles | هو في صدمة الان ، لكنني اعطيته بعض الادوية اعتقد انه سوف يعيش |
| Buraya geldiğimde belboylardan birine bardağım her boşaldığında doldurması için yirmi dolar verdim. | Open Subtitles | عندما وصلت هنا اعطيت مندوب الخدمات 20 دولار لملئه كلما اصبح فارغا انظر |
| Projenin başında, bütün binalara numara verdim ve mahalle sakinleri ile gerçek bir iletişim yoktu. | TED | في بداية المشروع، وضعت أرقامًا على كل هذه البنايات على رسمي الأولي، ولم يكن هناك أي تفاعل حقيقي مع الناس. |
| Buna bakın. Bundan Al Gore ve Bıll Senir'a da verdim. | TED | مثل هذه لقد اعطيتها لآل غور .. ول بيل سينير أيضاً |
| Sana bir görev verdim, umarım bu kez tavsiyeme uyarsın. | Open Subtitles | لقد منحتك عمل للتو، لربما هذه المرة ستفعل ما اقترحته |
| Seni iyi okullara verdim Sana her şeyin en iyisini sağladım. | Open Subtitles | لقد وضعتكِ في مدرسة جيدة لقد أعطيتكِ الأفضل من كل شيء |
| - Ben kararımı önce verdim. Senden daha büyük ve bilgiliyim. | Open Subtitles | لقد إتخذت قراري أنا أولاً ... أنا أكبر وأحكم منكِ وأنا |