| Bana hayatımın fırsatını verdiniz ve bunu berbat etmeye niyetim yok. | Open Subtitles | أعطيتني فرصة العمر، وأنا لا أنوى تبذيره. |
| Yani, dersin yanında ona su da verdiniz. | Open Subtitles | إذن بالإضافة للتدريس فقد أعطيته كوباً من الماءِ |
| Kendi kendinize bir emir verdiniz. Korku aklınızı başınıza toplamanızı sağlamış. | Open Subtitles | .لذا فقد أعطيت لنفسك أمر .الخوف جعلك تعود لرشدك |
| Bu açıdan, tapunuz için yaptığım teklif konusunda karar verdiniz mi acaba? | Open Subtitles | وبهذا الشأن، أتساءل ما إذا كنت قد اتخذت قراراً بشأن عرضي |
| Hiç durmayacak diye emir verdiniz. | Open Subtitles | لقد اعطيت اوامرك بعدم ايقاف الساعة ابدا. |
| Bize Amerika'nın bütün stratejik cephanesini yok etme ve savunmasız bırakma gücünü verdiniz. | Open Subtitles | أعطيتنا القوّة للتحييد الأمريكى الكامل لترسانة الإستراتيجية ونتركها أعزل |
| - Ona, Faslı bir bakanın size verdiği altın bir kutuyu verdiniz. - Neden bahsettiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | أعطيتها الصندوق الذهبي الذي اعطاك اياه وزير خارجية |
| - Bitirmeme izin verirseniz... - İkiniz de yanılıyorsunuz. Ama bana bir fikir verdiniz. | Open Subtitles | إذا تركتني فقط أنتهي أنت مخطئ, لكنك أعطيتني فكرة |
| -istedigimi az önce verdiniz bana. -Bana az önce yapanin siz oldugunu söylediniz. | Open Subtitles | لقد أعطيتني ما أريده للتو قلت إنك الفاعلة |
| Tamam, efendim. Bana ilham verdiniz, efendim. Ona yapacaklarım var. | Open Subtitles | نعم ياسيدى, أعطيتني الإلهام لدي شيء من أجله |
| - Basınç yok. - Lidokain verdiniz mi? | Open Subtitles | لا يوجد ضغط هل أعطيته ليدوكين ؟ |
| Sonra oğlunuza verdiniz ve ben de size geri veriyorum. | Open Subtitles | ثم أعطيته له بعدها لذا فأنا أعيده لك |
| Bu sene kapıcıya, ne kadar bahşiş verdiniz? | Open Subtitles | كم أعطيت لمالك العمارة كهدية عيد الميلاد ؟ |
| - Şahsa alkol verdiniz. | Open Subtitles | المتحاور يجب أن يكون مرنا لقد أعطيت الامر أكثر مما يستحق |
| En son kararınızı dün verdiniz efendim. | Open Subtitles | آخر مرة قد اتخذت قرارا كان في الأمس،ياسيدي |
| Artık ne yaptıysanız, ARANA'lılara sinyal verdiniz ve sonuç bu oldu. | Open Subtitles | انت اعطيت الاشارة لرجال ارانا و كانت هذه النتيجة |
| Bu orduyu kurmamız için bize mal varlığınızın yarısını verdiniz. Şimdi tekrar azaldılar. | Open Subtitles | لقد أعطيتنا نصف ثروتك للمساعد ببناء هذا الجيش |
| Belki ona ilacı verdiniz ve alerjik reaksiyon gösterince paniklediniz. Büyükler ligine dönmek istiyorum dostum ve bunun için burnumu bu tür şeylere sokmamalıyım. | Open Subtitles | ربما كنت أعطيتها النار، كان لديها رد فعل سيء، كنت مذعورة. |
| Dünyadaki bütün operatörlere cesaret verdiniz. | Open Subtitles | لقد منحت الجراحين فى كل أنحاء العالم شجاعة كبيرة من جرّاء أعمالك. |
| Bu yüzden üniformayı verdiniz. | Open Subtitles | لهذا فقد منحتها الزي |
| İhtiyacım olduğundan değil ama sizi kovmak için bana neden verdiniz. | Open Subtitles | ليس لانني كنت أحتاجه ,لكنكم أعطيتموني الان سببا لطردكم |
| Karıma ve bana ev, iş ve hatta dostluğunuzu verdiniz. | Open Subtitles | لقد أعطيتنى انا وزوجتى منزل , وظيفة وحتى الصداقة |
| Zarları ona verdiniz, o da masaya attı. | Open Subtitles | . لقد أعطيتهم لها وهى ألقتهم على المنضدة |
| Selam, siparişlere karar verdiniz mi? | Open Subtitles | مرحباً, هل أنتم مستعدون للطلب ؟ |
| Bana sahip olduğum tek evi verdiniz, Bayan Martha. | Open Subtitles | انت وفرت لى المأوى الوحيد الذى لدى , سيده مارتا |
| Gelmemi söylediniz. Saat 9:30'a randevu verdiniz. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بالأمس أن أحضر إلى هنا لقد منحتني موعدا في التاسعة و النصف |