"videoyu" - Translation from Turkish to Arabic

    • الفيديو
        
    • الشريط
        
    • فيديو
        
    • المقطع
        
    • الفديو
        
    • التسجيل
        
    • مقطع
        
    • بالفيديو
        
    • للفيديو
        
    • والفيديو
        
    Ve bir süre önce teknolojinin neye benzeyeceğine dair bir videoyu gösterdiniz. TED وقد نشرتم هذا الفيديو منذ مدة يوضّح ما ستبدو عليه تلك التقنية.
    Olağan dışı birşey hatırlamıyor ama eşi oyun esnasında bu videoyu çekmiş. Open Subtitles الآن، لم يُلاحظ شيء مُريب لكن زوجته صورت هذا الفيديو من البطولة
    Pekâlâ, görünüşe göre minibüsün SD kartındaki videoyu bu flash diske aktarmışlar. Open Subtitles حسناً، يبدو أنهم نقلوا الفيديو من ذاكرة رقميّة مؤمّنة، إلى هذا القرص
    O videoyu ele geçiremezsek, helikopterli adamların seni bulması çok daha kolay olur. Open Subtitles والآمر سيكون اسهل بكثير لأصحاب تلك المروحيات إلا إذا حصلنا على الشريط وفتحناه
    Bu beyefendi bir videoyu kontrol etmek istediğinde, kartını alırsın. Open Subtitles عندما يود هذا المحترم مشاهدة مقطع فيديو ، خذي بطاقته
    Bu insanlara yaptığımız şeyler yüzünden yaşayamam bu yüzden bana videoyu ver. Open Subtitles حسنٌ، لا أستطيع تقبّل الحياة بعدما فعلناه لأولئك النّاس، لذا فأعطِني المقطع.
    Sydney bundan nefret etti. Bu yüzden o videoyu yaptı. Open Subtitles و هذا هو السبب الذي جعلها تقوم بصناعة الفيديو ؟
    Peki neden lanetlenip ölmedin? Herkes ölmedi mi? Öncelikle, bana şu videoyu göster. Open Subtitles فكيف أتتيتي و لم تموتي؟ انت الضحية الثانية التي نجت من هذا الفيديو
    Umuyorum ki bu videoyu izleme nedeniniz inanılmaz bir şey başarmış olmamdır. Open Subtitles هذهِ أمنيتي، إن كُنت تُشاهد هذا الفيديو شيءٌ لا يُصدق قد حدث
    videoyu yapmalarını onlara ben söyledim ve malzemeyi ben verdim. Open Subtitles لقد أخبرت الطلاب بعمل الفيديو و قمت بإنتاج الشئ بأكمله
    Bu videoyu valiye götürdü ama vali hiçbir şey yapmadı. Open Subtitles لقد أخذ هذا الفيديو للحاكم، ولم يفعل الحاكم أي شيء
    Bu videoyu 18 yıl önce ikizlerin doğum günü partisinde çekmiştim. Open Subtitles أخذت هذا الفيديو قبل 18 عاما في حفل عيد ميلاد للتوائم.
    videoyu kesinlikle burada çekmişler ama anlayacağınız, elde var sıfır. Open Subtitles لقد صوّروا الفيديو هُنا بالتأكيد، ولكن أعني، لمْ نجد شيئاً.
    - Birinci videoyu hazırla. - Nefret ediyorum amına koyayım. Open Subtitles ـ ارفع الفيديو الأول ـ أنا أكره تلك الكلمه اللعينه
    Fazla vaktim yok ve o videoyu bulmak için yardımını isteyecektim. Open Subtitles ليس لديّ وقت، لذا أردتك أن تساعدني في إيجاد ذلك الفيديو.
    Diğer videoyu da veriyor muyuz yoksa zamanımız mı yok? Open Subtitles هل نقوم بتغطية هذا الفيديو أم لا يوجد وقت لذلك؟
    Çok dokunaklı ama şu an orjinal videoyu bulman gerek. Open Subtitles حبك مؤثر، ولكن ما أريده الآن هو إيجاد ذلك الفيديو
    Bak, videoyu yollasak da yollamasak da o aileyi öldürecekler. Open Subtitles أنظر، سيقومون بقتل تلك العائلة سواء أرسلنا الفيديو أم لا
    videoyu eski kız arkadaşınızdan intikam almak için mi yüklediniz? Open Subtitles هل نشرت هذا الفيديو على الانترنت للأنتقام من صديقتك السابقة؟
    Sadece her yerde gösterdikleri şu garip videoyu. Open Subtitles شاهدته في ذلك الشريط السخيف الذي يعرض في المبنى
    Ne zaman haberlerde yeni bir şey gösterseler o videoyu kullanırlardı. Open Subtitles في كل مرة كانت هناك تقرير في الأخبار وكانوا يعرضون فيديو
    Bu videoyu kaydettiler ve bunu 404 sayfalarına iliştirdiler ve bu oradaki herkesin kafasında bir ampul yaktı. TED اخذوا ذلك المقطع وادمجوه في صفحة 404 الخاصة بهم وكان كالمصباح اشع على كل الحضور في المكان
    Pekala. videoyu getirmemi ve bunu birlikte izlememizi ister misin? Open Subtitles حسنا, اتريدني ان احضر جهاو الفديو الى هنا لنشاهد هذا
    Mahkemenin izniyle, A kanıtımız olarak.., ...videoyu oynatabilir miyiz? Open Subtitles بعد اذن المحكمة، نود عرض ذلك التسجيل وتقديمه كالمستند أ.
    Bu yüzden 'Davranış kuralları' diye 3. videoyu hazırladık Open Subtitles لذلكَ قمنا بالفيديو الثالث, "قواعد السّلوك."
    Ve aslında bu videoyu neden çektiği hakkında bir fikriniz yok. Open Subtitles و في الواقع ليس لديك أدنى فكرة عن سبب صنعها للفيديو
    Craig, televizyonu, videoyu, müzik setini al ve arabanın arkasına koy. Open Subtitles كرايج، خذ التلفاز والفيديو والمسجل وضعهُ في مؤخرة السيارة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more