Hiçbir miktar ya da karışımdaki alternatif yakıt, şu an kullandığımız miktar ve yöntemle kullanmamıza devam etmemize müsaade etmeyecek. | TED | أي مبلغ ، أو مزيج من أنواع الوقود البديلة سوف تسمح لنا بالاستمرار في تشغيل ما نقوم بتشغيله ، بالطريقة التي نشغله. |
Diğer yandan kesinlik, aynı yöntemle sürekli aynı sonucu alabilmenizle ilgilidir. | TED | الدِقّة، من ناحية أخرى هي وتيرة حصولك على النتيجة نفسها بالطريقة نفسها. |
Bay Mallory, bu size tamamen şaşırtıcı gelebilir, ama bilgisayarlardan önceki eski günlerde, biz matematik hesaplarını eski moda yöntemle yapardık. | Open Subtitles | سّيد مالوري، هذا قد يفاجأك بالكامل، لكن في الماضى قبل الحاسباتِ، كان يجب ان نحسب حساباتنا بالطريقة القديمة. |
Aldıktan sonra kampüsün laboratuvarına gel. Eski yöntemle panzehir yapabilecek miyim bakalım. | Open Subtitles | إذاً قابلني في مختبر الحرم الجامعي سأحاول صنعه بالطريقة القديمة |
Geçen birkaç yılda, aynı yöntemle soyulan birkaç gemi daha olmuş. | Open Subtitles | أترى، في السنوات القليلة الماضية، مجموعة من السفن سرقت بنفس الطريقة |
Bu yüzden bildiği tek yöntemle karşılık verdi. | Open Subtitles | لذا فقد ردت بالطريقة الوحيدة التي تعرفها |
Karımın bana gerçeği söylemediğini tek bir yöntemle öğrenebilirdim. | Open Subtitles | واكتشفته بالطريقة الوحيدة التي أستطيعها بالنظر إلى حقيقة أن زوجتي لا تخبرني بالحقيقة |
Bir kadınla eski moda yöntemle tanışmak daha kolay değil mi? | Open Subtitles | أليس من الاسهل مُقابلة النساء بالطريقة القديمة ؟ |
Kız, eski moda yöntemle ateş yakmak istedi diyelim. | Open Subtitles | فلنقل أنها حاولت أشعال نار بالطريقة القديمة |
Elimden gelen tek yöntemle hak ettiği şeyi ona sunarak, borcumu ödüyorum. | Open Subtitles | أدفع هذا الدين بالطريقة الوحيدة التى أستطيع بأعطائه الفرصة التى يستحقها |
Bence sen bildiğin tek yöntemle hayatını kurtardın. | Open Subtitles | أظنّ أنّك أنقذتِ نفسك بالطريقة الوحيدة التي تعرفين |
Sonraki 3 günde 3 kurban daha, yine aynı yöntemle. Sonrasında ise, hiçbir şey. | Open Subtitles | وفي الأيام الثلاثة التالية، 3 ضحايا آخرين قتلوا بالطريقة ذاتها وبعدها لاشيء |
Parayı eski bir yöntemle kazandığını düşünüyorlarmış. Çalarak. | Open Subtitles | ظنّوا أنّه يغسل ماله بالطريقة القديمة عن طريق سرقتها |
İşlerin doğru yöntemle olmasını severim, ki benim yöntemime denk düşer. | Open Subtitles | أحب الأشياء بالطريقة الصح وصودف أنها طريقتى |
12 haneli tuş takımı. Bunu eski yöntemle yapalım. | Open Subtitles | 12مفتاح، لوحه أبجدية رقمية لنقوم بذلك بالطريقة القديمة |
Onlara alışık olduğun bir yöntemle denk gelmemiş olabilirim. | Open Subtitles | ان تاتي مثل هذه بالطريقة التي كنتم تعتادونها |
Eski yöntemle öğreneceğiz. | Open Subtitles | سوف نضطر لأن نفعل هذا بالطريقة التقليدية |
İsimleri eski yöntemle bulmaya çalışmak işimizi hızlandırmayacak. | Open Subtitles | و لكن الرسائل ستكون أصعب قليلاً تعقب الأسماء بالطريقة القديمة لن يسرع من الأمر |
Ancak böyle basit bir yöntemle, duyularımızı kullanarak bedeni muayene etme yetimizin çok yeni birşey olduğunu bilmiyor olabilirsiniz. | TED | ولكن من الممكن أن لا تدركوا بأن قدرتنا على النظر إلى الجسم بهذه الطريقة البسيطة بإستخدام حواسنا هي حديثة جداً. |
Bugün dişleri tarıyoruz, siz de dişlerinizi taratabilir ve bu yöntemle yapılmış size uygun diş kaplaması yaptırabilirsiniz. | TED | فحص الاسنان اليوم تستطيع فحص اسنانك و طلاء اسنان صنع بهذه الطريقة ليناسبك |
Niye diğerlerini öldürdüğü yöntemle öldürmedi ki? | Open Subtitles | حسنا,لماذا لم يقتلها بنفس طريقة قتله للأخريات؟ |