Onların kültürü okula uymuyor. Bu sorunun üstesinden gelmek için düşünebileceğimiz yöntemleri sizinle paylaşacağım. | TED | فثقافتهم لا يتم استيعابها في المدارس وسوف اشارككم بعض الطرق التي اظن انها تمكننا من تجاوز هذه المشكلة |
Çünkü monotonluğu kaldırarak, bugünün problemlerine yaratıcı inovasyon çözümlerini oluşturmak, ancak alışılagelmiş yöntemleri zorlayarak mümkündür. | TED | لأنه بتحدي الطرق المعمول بها نتمكن من كسر الروتين الذي نعيش فيه و خلق حلول إبداعية لمشاكل اليوم. |
Ama ileri seviye sonuç çıkarma yöntemleri kullanarak, adamın düzenini anladım. | Open Subtitles | نعم ولكن بإستخدام أساليب متقدمة أعتقد بأنني وجدت نمط هذا الرجل |
Başka memelilerin daha farklı yöntemleri vardır. | Open Subtitles | تمتلك ثديّاتٌ أخرى أساليب مغايرة تماماً. |
..ve bilinen veya bilinmeyen bütün diğer kaydetme yöntemleri için." | Open Subtitles | و كل وسائل التسجيل الأخرى المعروفة و غير المعروفة |
Hepsi de kendine has bir ameliyat yöntemleri olduğunu fark etti. | TED | لقد أدرك جميعهم طريقتهم الفردية لإجراء العملية. |
Daha önce konuştuğumuz gibi, kendiliğinden organize olabilmeleri için geleneksel Afrika yöntemleri | TED | لذلك نحن بحاجة للتفكير ، كما قيل في وقت سابق ، في الأساليب التقليدية الأفريقية للقيام بالتنظيم الذاتي. |
Gerçeği kabul etmeliydik, o haklıydı. yöntemleri çok daha kesindi. | Open Subtitles | وكان علينا أن نعترف أنه كان محقاً، وكانت أساليبه أكثر فعالية |
Ayrıca, oksitosin seviyesini ilaç kullanmadan yükselten yöntemleri inceledik. | TED | وبحثنا أيضاً الطرق الغير دوائية لرفع مستوى الأوكسيتوسين. |
Önemli diğer bir konu da bu ikna yöntemleri üzerinizde kullanıldığı zaman bunu fark edebilmektir. | TED | وربما لا تقلُ أهمية عن القدرة على ملاحظة متى يتمُ استخدام نفس هذه الطرق من الإقناع عليكم. |
Sıkı sıkıya bağlı olduğumuz küresel ekonomide olduğu gibi kabul ettiğimiz tüm yöntemleri mültecilere geçerli kılabiliriz, kılmalıyız. | TED | كل الطرق التي نتخذها للوصول الى الاقتصاد العالمي يمكن ويجب أن تنطبق على اللاجئين. |
Ve Rachin'in öğrencilere uyguladığı acımasız yöntemleri ihbar ettiler. | Open Subtitles | وفضحوا أساليب راشين التعسفية مع التلاميذ |
İleri ikna yöntemleri şu demek: korku senaryoları kullanmak köpekler ya da yalnızlaştırma gibi ya da boğulma simülasyonu ya da uykusuz bırakma ya da aşırı stres durumunda bırakma, ama hiçbiri ölümcül değil. | Open Subtitles | تعني إستخدام أساليب تخويف مثل الكلاب أو الحبس الإنفرادي أو الإيهام بالغرق أو الحرمان من النوم |
Poirot'nun yöntemleri her zaman kabul görmez, bayım. | Open Subtitles | أساليب بوارو ، سيدي لا يمكن أن تكون لطيفة دوما |
...ve bilinen veya bilinmeyen bütün diğer kaydetme yöntemleri için." | Open Subtitles | و كل وسائل التسجيل الأخرى المعروفة و غير المعروفة |
Bu, onların hayatta kalma yöntemleri. Bizi uyutuyorlar, bizi bencilleştiriyorlar. | Open Subtitles | هذه هي طريقتهم الأساسية للبقاء أن يُبقونا نائمين ، ويُبقونا أنانيين |
Diğer girişimcilerin de sermayeye erişim için bilindik yöntemleri takip etmektense yeni yöntemler üretmeye çalıştığını hayal edin. | TED | تخيلوا لو حاول رواد أعمال آخرون ابتكار طرق جديدة للحصول على رأس المال بدلًا من اتباع الأساليب التقليدية. |
yöntemleri zaman içinde değişse de niyeti genelde açık. | Open Subtitles | كانت أساليبه غير متقنة , ونواياه غير واضحة |
Kayıplarımızla başa çıkmak için hepimizin kendi yöntemleri vardır. | Open Subtitles | كلٌ منا له طريقته الخاصة للتعامل مع الخسارة |
Nefis bir malzeme ama yöntemleri biraz kaba. | Open Subtitles | على الرغم من أن طرقه فى القتل قاسيه قليلاً |
Bu tür yöntemleri ancak şeref ve onurlu uygun olduğu sürece uygulayacağım. | Open Subtitles | وسوف تستخدم هذه الوسائل فقط كما هي بما يتفق مع الحقيقة والشرف |
Haydi ama Bob, bizim gibi adamların kendi yöntemleri vardır. | Open Subtitles | هيّا ، بوب فأمثالنا .. لايخرجون عن أساليبهم |
Vardıkları sonuç, geleneksel öğretim yöntemleri yerine sanal laboratuvarlar kullanıldığında, öğrenme verimliliğinde şaşırtıcı olarak %76 daha fazla artma olduğuydu. | TED | و ما وجدوه كان مدهشاَ 76 في المئة زيادة في فعالية التعلم عند استخدام المختبرات الافتراضية على طرق التدريس التقليدية. |
Belki de bu eşyaların kendilerine has yöntemleri var. Ve onlarla ne yapacağımızı düşündürüyorlar. | Open Subtitles | و ربما، بطريقتها الخاصة هذه التذكارات تبقينا نتساءل ماذا سنفعل بها |
Travmatik deneyimlerimizle başa çıkmak için, hepimizin kendi yöntemleri var. | Open Subtitles | كما نفعل كلنا لنا طرقنا الخاصه بالتعامل مع التجارب القاسيه |
Bilim adamları yaptıkları çalışmaları düzenli olarak yayınlatırken, biz sihirbazlar kullandığımız yöntemleri ve sırlarımızı başkalarıyla paylaşmayı sevmeyiz. | TED | بينما العلماء يعملون دوماً على نشر أبحاثهم الأخيرة لا يقوم السحرة بمشاركة أفكارهم و طرقهم و أسراراهم |
Eğer devamlı acı çekiyorsanız, size önerebileceğim başka tedavi yöntemleri var. | Open Subtitles | أتعرف، إن كان ألمكَ مُزمن فهنالكَ علاجات آخرى |