"yürüyordum" - Translation from Turkish to Arabic

    • أمشي
        
    • أسير
        
    • أتمشى
        
    • امشي
        
    • مشيت
        
    • أتمشّى
        
    • اسير
        
    • اتمشى
        
    • اتمشي
        
    • أمشى
        
    • امشى
        
    • بنزهة على الأقدام
        
    • كنت أتجول
        
    Bir gün Union Square'de yürüyordum TED حسنا، في أحد الأيام كنت أمشي عبر ميدان يونيون سكوير،
    O ana dek lobiye yürüyordum, ve tabi, acıyordu, kalçam yüzünden, ve bir işarete ihtiyacım vardı. TED لذا فأنا الآن أمشي في البهو وبالطبع هذا مؤلم، بسبب مفصل وركي. و أحتجت لعلامة.
    Yolda buraya doğru gelirken, uçakta, koridorda aşağı yukarı yürüyordum. TED في طريقى إلى هنا على الطائرة , كنت أسير فى ممر الطائرة
    Kocaman bir ağaca bakarak yolda yürüyordum. Open Subtitles هل فهمت؟ ؟ كنت أسير بالشارع رافعاً رأسي لمشاهدة تلك الشجرة الكبيرة
    Kendi başıma yürüyordum ve bir de baktım ki, yüzükoyun karda yatıyorum. Open Subtitles لقد كنتٌ أتمشى وحيداً وإذا بي أستيقظٌ مكبّاً على وجهي على الجليدِ
    Her şey güzel. Hey, sokaktan aşağıya yürüyordum ve gökyüzü maviydi. TED اسمعي, كنت امشي في الطريق وكانت السماء زرقاء.
    Perişan haldeydim. Sanki bacaklarım tahtadanmış gibi yürüyordum. TED كنت هزيلة. مشيت كما لو كانت ساقاي خشبيتان.
    Etrafında yürüyordum. Doğum günümdü ve düşünüyordum. TED و قد كنت أمشي بالجوار. كان ذلك في عيد ميلادي و كنت أفكر.
    Rejim İnternet ve iletişimi kesmeden birkaç saat önce, gece yarısı Kahire'de karanlık bir sokakta yürüyordum. TED قبل ساعات من قطع النظام للإنترنت والاتصالات، كنت أمشي في شارع مظلم في القاهرة، حوالي منتصف الليل.
    Günde gerçekten 10 ila 15 mil yürüyordum ve bebeğin verdiği kilo gitmişti. TED وكنت أمشي من 10 إلى 15 ميل في اليوم كان وزني بعد الولادة يتناقص
    Bir gün eşimle pazarda yürüyordum ve biri suratıma bir kafes yapıştırdı. TED كنت أمشي في محلّ من المحلات مع زوجتي في يوم ما عندما قام أحدهم بتوجيه قفص إلى وجهي
    - Önüne baksana, sersem! - Burada ben yürüyordum! Anladın mı şimdi? Open Subtitles ـ أنظر إلى أين تذهب أيها الأخرق ـ أنا أمشي هنا
    Onunla dümdüz bir yol üzerinde yürüyordum... Open Subtitles كنت أسير معه على طريق مرصوف, مستقيم وجميل
    Uzunca bir süre, bir yol boyunca yürüyordum ve biri beni takip ediyordu, takip ediyordu, bir erkek. Open Subtitles لمدة طويلة كنت أسير في طريق طويل وشخص ما يلاحقني كان يلاحقني
    Düğünde insanların arasından yürürken benim gerçekten kim olduğum hakkında hiçbir fikri olmayan birine doğru yürüyordum. Open Subtitles عندما كنت أسير في ممر الكنيسة كنت أسير إلى الأمام. أحدهم
    Büyük hayal kırıklığı. Bu yüzden, ofisinden çıktım ve hastanenin içinde yürüyordum, tam farkına vardığım zaman. TED كان شيئاً محبطاً. فغادرت مكتبه وكنت أتمشى في المستشفى. وهنا جاءني الإلهام.
    Ben caddede yürüyordum, ve... ve onlardan biri bana parkmetre için bozukluğum olup olmadığını sordu. Open Subtitles أنا كنت أتمشى في الشارع و أحد السادة المحترمين سألني إن كنت غيرت من أجل المتر
    Diğer gün grubumdaki diğer iki arkadaşımla eve doğru yürüyordum. Open Subtitles حسناً, اليوم الآخر لقد كُنتُ أتمشى الى المنزل مع شخصين من فرقتى
    Tek başıma yürüyordum, uçurumun kenarına geldim yol sadece bir kişinin geçebileceği genişlikteydi aniden, iki ikizin karşımdan yürüdüğünü gördüm. Open Subtitles حلمت أني كنت امشي وحيد على حافة هاوية والمكان لا يتسع إلا لشخص واحد
    Asansörden buraya yürüyordum, ve şu anda sahneye bakarsanız şurada muhtemelen 20 tane 500 wattlık ampül var. TED لقد مشيت من المصعد إلى هنا وبالنظر إلى المسرح الآن إذ يبدو أن هناك 20500 واط من الإضاءة الآن
    Kafamda bir şarkıyla ortalıkta yürüyordum Open Subtitles أنا أتمشّى في الأنحاء مع موسيقى تُعزف بداخل رأسي
    Artık koltuk değneklerine ihtiyacım yoktu, havada yürüyordum. TED وانا اسير بدون عكازتي كان الامر كما المشي على الهواء
    Üst güvertede yürüyordum. Open Subtitles كنت اتمشى فى الطابق الأعلى
    Eve doğru yürüyordum ve bir grup manyak kız bana doğru geldi. Open Subtitles كنت اتمشي للمنزل ومجموعة من البنات المجانين قدموا تجاهي.
    Koridorda yürüyordum. Birisi cama bir şey fırlattı. Open Subtitles حسناً , لقد كنتُ أمشى فى الممر أحداً قام بقذف شئ على النافذة
    5 yaşındayken oradaki taşların üstünde yürüyordum. Open Subtitles عندما كنت فى عمر الخامسه كنت امشى عند هذه الحجاره هناك
    Öylesine yürüyordum. Open Subtitles أنا أقوم بنزهة على الأقدام.
    Yıllar önce, bir akşam Fairfax Caddesinde yürüyordum. Open Subtitles ذات ليلة منذ عدة سنوات كنت أتجول "مساءً فى شارع "فيرفاكـس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more