"yaşamayı hak" - Translation from Turkish to Arabic

    • أستحق العيش
        
    • تستحق العيش
        
    • تستحقّ الحياة
        
    • يستحق الحياة
        
    • يستحق العيش
        
    • أستحق أن
        
    • تستحقّين الحياة
        
    Bu adada yaşamayı hak etmiyorsun dediğini? Open Subtitles عندما قلت أنني لا أستحق العيش على الجزيرة؟
    - yaşamayı hak etmiyorum bütün o insanları ben öldürdüm. Open Subtitles .أنا لا أستحق العيش .لقد قتلتُ جميع هؤلاء الناس
    Sen, benim yaşadığım dünyada yaşamayı hak etmiyorsun. Open Subtitles وأيضا انت لا تستحق العيش في نفس المكان الذي أعيش فيه
    İstersen karar verebilirsin, eğer yaşamayı hak edersen.. Open Subtitles تتمنّى أن تقرير إذا كنت تستحقّ الحياة
    Eğer kaçırırsan hayvan yaşamayı hak etmiştir sen de eve aç dönersin. Open Subtitles ,إذا هرب بعيداً, فإنه برهن أنه يستحق الحياة و أنتِ تستمرين بالجوع
    Bir sonraki rauntta kimin yaşamayı hak ettiğine karar vereceğiz. Open Subtitles ‫او طريقة لتحديد ‫من يستحق العيش للمرحلة التالية
    Başarısızlığım bunca hayata mal olmuşken yaşamayı hak etmiyorum. Open Subtitles لا أستحق أن أعيش عندما سبب فشلي في موت الكثيرين
    Sen yaşamayı hak etmiyorsun. Open Subtitles لست تستحقّين الحياة.
    Tam bir soytarıyım. Sizin dünyanızda yaşamayı hak etmiyorum. Open Subtitles لا أستحق العيش على الأرض بعد الآن
    yaşamayı hak etmiyorum! Open Subtitles أنا لا أستحق العيش
    Sahte yaşamayı hak etmiyorum. Open Subtitles لا أستحق العيش الخيالي
    Kendinden nefret ediyorsan yaşamayı hak etmediğini düşünüyorsan bu senin sorunun. Open Subtitles إذا وصل الأمر لكراهية نفسك إذاً قررت أنك لا تستحق العيش فهذه مشكلتك
    Sen bu cennette yaşamayı hak etmiyorsun. Open Subtitles أنت لا تستحق العيش في هذا النعيم
    "Tecavüzcü." "Hayvan." "yaşamayı hak etmiyorsun." Open Subtitles يا مغتصب يا حيوان لا تستحق العيش
    Sen korkunç bir şey yapmış, acı çekmeyi hak eden yaşamayı hak etmeyen birini görüyorsun. Open Subtitles أنتِ ترينَ فتاةً قامت بعملٍ مشينٍ للغاية... وتستحقّ المعاناة فتاةً لا تستحقّ الحياة
    Bunu Peder Sam'e yapan her kimse yaşamayı hak etmiyor. Open Subtitles إن الذي قام بهذه الفعلة مع الأخ سام لا يستحق الحياة
    yaşamayı hak etmiyor. Open Subtitles إنه لا يستحق الحياة.
    Ian da yaşamayı hak ediyor. Open Subtitles آيان يستحق الحياة أيضاً.
    -Evet. -Güzel. yaşamayı hak etmiyor. Open Subtitles جيد، هذا الرجل لا يستحق العيش
    Bu acıyla yaşamayı hak ediyorum. Open Subtitles أنا أستحق أن أعيش مع هذا الألم
    Sen yaşamayı hak etmiyorsun. Open Subtitles لست تستحقّين الحياة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more